Demir: İstanbul huzur ve demokrasi istiyor

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir İstanbul’da ranta dayalı birçok sorun olduğunu ifade ederek halkın en acil olarak demokrasi ve huzur istediğini söyledi.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere 1 gün kaldı. Zaman daraldıkça seçim çalışmaları da hız kazanıyor. Bu seçimde de 24 Haziran’da olduğu gibi ittifaklar seçimin kaderini belirleyecek. HDP kayyum atanan Kürdistan, stratejik olarak AKP ve MHP bloğunun geriletilmesi ilkesinde hareket ederek birçok yerde aday çıkarmadı. Bazı il ve ilçelerde yerelin karar verdiği bir çerçeveden oradaki demokrasi adayları ya da CHP desteklenirken bazı yerlerde de kendi adaylarıyla seçime girdi.  İstanbul, batıda HDP’nin büyük şehirde aday göstermese de ilçeler bazında kendi listesiyle girdiği yerlerden biri.

İSTANBUL’DA ÜÇLÜ BİR SİSTEM YÜRÜTTÜK

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir İstanbul’da uzun süre ittifak arayışı çerçevesinde çalışmalar yürüttüklerini bundan dolayı seçim çalışmalarına geç başladıklarını belirtti. Demir, seçime neredeyse bir buçuk ay kala sahaya indiklerini belirtse de bir hayli yol kat ettiklerinin de altını çizdi: “Sahaya inmeden önceki hazırlık sürecinde HDP stratejisinin hayat bulması için toplantılar yürütüldü. Bu kararların netleşip sahaya çıkmamız geç olmasına rağmen ciddi çalışmalar yürüttük. İstanbul’da üçlü sistemle seçime giriyoruz. Bir, kendi belediye eş başkan adaylarımız ve belediye meclis üyelerimizle; ikincisi, sadece belediye meclis üyesiyle girdiğimiz; üçüncüsü de hiç aday çıkarmadığımız yerler, seçime girmediğimiz ilçeler.”

KİTLELERİN KATILIMI KARARLI VE COŞKULU

Esengül Demir, seçim çalışmaları boyunca sahada bu stratejiyi anlatmak üzere mahalle ve birçok alanda toplantılar düzenleyip, seçim bürosu açılışları yaptıklarını kaydetti. Bu çalışmaları boyunca Hem İstanbul hem de bölgeden gelen HDP vekillerinin de çalışmalara katılıp halka bu stratejiyi anlattığını da belirtti. Demir bazen küçük büro açılışlarının halkın yoğun ilgisi ile karşılaştığını ve hatta bunların mitinge dönüştüğünü söyledi.

SEÇİM STRATEJİSİ HALK TARAFINDAN ÖZÜMSENDİ

Çoklu seçim taktiğinin kafaları karıştırıyor gibi göründüğünü de ekleyen Esengül Demir, buna rağmen genel anlamdaki stratejinin halk tarafından anlaşıldığının da altını çizdi. Demir, medyada ambargolu olmalarına rağmen ulaşabildikleri bağımsız, özgür medya ve kendi sosyal medya araçlarıyla sahada halka bu stratejiyi anlatmaya çalıştıklarını; kitlelerin de bunu net bir şekilde kavradığını gördüklerini söyledi.

SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNLEMLERİMİZİ ALIYORUZ

HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir, seçimin hayati bir başka noktası olan seçim ve sandık güvenliği ile ilgili de yürüttükleri bir çalışma olduğunu açıkladı: “Bu zaten başından beri yürüttüğümüz bir çalışma. Seçime girdiğimiz yerlerde sandık görevlisi veriyoruz, orada bir problem yok ama girmediğimiz yerlerde müşahit olarak gönderilecek arkadaşlarımız var. Sandık güvenliği ve seçmenin oyunun korunması çok önemli, bunun çalışmalarını yürütüyoruz. Hem bilgi işlem hem seçim işleri komisyonu ilçelerdeki ayakları ile beraber bunun son hazırlıklarını yapıyorlar. Bir de tabii hareketli seçmen diye tanımladığımız, bölgede oyunu kullanacak olan seçmen için yürüyen bir çalışma var.”

İNSANLAR YAŞAMIN NORMALE DÖNMESİNİ BEKLİYOR

Seçim çalışmaları yürütürken halkın sorunlarının daha da arttığını gözlemlediklerini ifade eden Esengül Demir, öncelikli sorunun acil demokrasi talebi olduğunu anlattı: “Bizim seçmenimizin taleplerini zaten biliyoruz. Bizim dışımızda olan seçmenlerden gelen talepler de var. İnsanlar normalde yerel seçimde yolların yapılmasını, çöplerin alınmasını; eğitim kurumları, kreşler, kültür sanat merkezleri isterler. Ancak bu taleplerden çok demokrasi problemi ve kutuplaşma olduğu için şikâyetler dile getiriliyor. İnsanlar aslında güven ve huzur istiyor, gelecek kaygısı var ciddi boyutlarda. İşsizlik çok yüksek rakamlara ulaştı. İktidarın yarattığı problemler var. Zamanında problem olmayan şeyler bile bugün artık sorun haline gelmiş durumda. İnsanların tek istediği şey, yaşamlarının biraz daha normale dönmesi. Daha yaşanılabilir olması. İnsanlar büyük kentsel dönüşümlerden, rantlardan dolayı nefes alacak yerlerinin kalmamasından da şikâyetçi. Esenyurt gibi bir yerde, rantın bölüşüldüğü, yükselen bir ilçede eskiden parklar, bahçeler varken; Esenyurt'un meydanından tutun sokak aralarına kadar hepsi betonlaşmış durumda. Bir tek hastanenin hemen altında kalan bir park var.”

EN YAKICI SORUN DEMOKRASİ

Demir özellikle rant ve betonlaşmanın İstanbul’un geneline yayılan bir sorun olduğunu söylerken “Sayılı yeşil alanlara gittiğinizde insanların yeşile, doğaya özlemini görüyorsunuz. İstanbul'un geneli bu. Hatta bazı otoban kenarında olan ilçeler otobanın bulunduğu dar yeşil alanları dolduruyorlar. Egzoz dumanının, otoban görüntüsünün olduğu yerde normalde insan piknik yapar mı? Özlemi hayata geçirebileceği tek yerler buralar olduğu için kendilerini buralara atıyorlar. İstanbul'da ciddi problemler var. Günlük hayatlarına, ruhlarına yansıyor insanların. Stresli, her an kavga edebilecek olmalarına yansıyor. Bunlar yakıcı sorunlar ama en yakıcısı demokrasi sorunu. Yönetimin, iktidarın yarattığı devasa ekonomik kriz” dedi.