Emek mücadelesinin kalesi gerilladır

Kürdistan’ın her yerinde emeği sömüren ulus-devlet güçlerine karşı yürütülen gerilla direnişi, tarihsel emek mücadelesinin kalesi durumundadır.

1 Mayıs tüm emekçilerin, demokratların ve devrimcilerin ortak direniş ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs 1977’de Taksim’de katledilen devrimcileri anıyorum. Taksim şehitlerinin anısı, bugün AKP-MHP faşizmine karşı yürütülen mücadelede yaşatılıyor.

Kapitalist modernitenin finans-kapital döneminde emekçilerin, işçilerin, işsizlerin, kadınların, yurdundan göçe zorlanan milyonların, çocukların ve tüm ezilenlerin modern köle haline getirilmek istendiği bir süreçte devrimcilerin ve demokratların emek, birlik ve dayanışma bayramı olan 1 Mayıs halkların özgürlük ve kurtuluşu için önemli bir halkadır.

Günümüzde insanlar bir avuç sermayedarın ve ulus-devlet güçlerinin zorbalığıyla ucuz işçiliğe, modern köleliğe yönlendirilmektedir. Milyonlarca insan işsizliğe mahkum edilirken, kadınlar ücretsiz işçilik statüsünde tutulmakta, çocuk işçiliğiyle tüm toplum sermayenin hizmetine koşturulmaktadır.

BİLİNÇLİ VE EYLEMLİ DURUŞ

Toplumsal ekonominin yerine endüstrinin ikame edildiği, ekonomik gelirlerin büyük bölümünün savaş endüstrisine ayrıldığı bir dönemde tüm ezilen halklar için demokratik sosyalizm mücadelesi temel kurtuluş yoludur. Komünal ekonominin oluşturulması ve yıkılan ekolojik dengenin yeniden kurulması için kapitalizme karşı bilinçli ve eylemli bir duruş içerisinde olmak gerekir.

EMEK SÖMÜRÜSÜNÜN SOYKIRIMLA BAĞI

Tarihte olduğu gibi günümüzde de kapitalizmin emek sömürüsünün en yoğun ve etkili yürütüldüğü alanlar savaşların yürütüldüğü coğrafyalarıdır. Günümüzde emperyalist güçlerin ve yerel ulus-devlet güçlerinin en fazla emek sömürüsünü uygulamaya koyduğu alan savaşın yoğun olduğu Ortadoğu’dur. Bu sömürüden en çok etkilenen ise Ortadoğu’nun merkezinde yer alan Kürdistan coğrafyasıdır. Kürdistan çok zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla tarıma ve hayvancılığa elverişli bir coğrafyaya sahiptir. Dört mevsimin bir arada yaşandığı, zengin iklimsel koşulların olduğu Kürdistan gibi bir ülkede Kürt halkının aç kalması, milyonlarca insanın gurbet ellerde vasıfsız tarım işçisi olarak göç etmeye zorlanması emek sömürüsü olduğu kadar soykırım uygulaması anlamına da gelmektedir. Bu uygulama aslında açlıkla terbiye ederek, yerinden-yurdundan ederek, göçe zorlayarak Kürt halkına karşı kültürel soykırım uygulamasıdır.

EMEK VE ÖZGÜRLÜK DİRENİŞİ

Gerilla mücadelesi emek ister. Komünal emek savaşını, Önder Apo öncülüğünde Özgürlük Hareketi ve emekçi Kürt halkı vermektedir. Emek sömürüsüne karşı Kürdistan’ın her yerinde ve yurt dışında büyük bir emek ve özgürlük direnişi verilmektedir. Kürdistan’ın her yerinde emeği sömüren ulus-devlet güçlerine karşı yürütülen gerilla direnişi tarihsel emek mücadelesinin kalesi durumundadır. Başta özgürlük mevzileri haline gelen Kürdistan dağları olmak üzere her yerde bu kaleyi güçlendirecek bir mücadele içerisinde bulundukça azgın sömürü tekellerine karşı zafer kazanarak, daha adil ve yaşanabilir bir dünya yaratabiliriz.

DEVRİMCİ EMEKLE DURDURABİLİRİZ

Kapitalist sisteminin emek sömürüsünün ancak devrimci emekle durdurulabilİR. Devrimci emek demek, kapitalizmin yaratmak istediği modern köleliği kabul etmemiş, ona alet olmamış, ona alternatif gerçek komünal ekonomiyi yaratmış emek demektir. Bu yönüyle komünal emekte ısrar eden ezilenlerin, tarımla ve çiftçilikle uğraşan komünal emekçi köylülerin, doğayla uyumlu bir ekonomi yaratan demokratik insanların mücadelesi ile devrimci sosyalistlerin direnişini büyüterek ve ortaklaştırarak emek mücadelesini yükseltebiliriz. Tekelci sermayeye karşı mücadele ancak böyle mümkündür.

Nasıl ki emek hem evrensel hem de tarihsel bir ifadeyse bunun mücadelesi de ancak evrensel bir biçimde olacaktır; evrensel örgütlenme, ittifak ve dayanışmalarla zafere varacaktır. Bu vesileyle tüm emekçilerin anti-kapitalist, anti-faşist mücadelelerinde başarılar diler, 1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutlarım.

*Bradost’ta HPG gerillası