Eylemciler cezaevinde değil, hastanede tedavi edilmeli

Cezaevi yönetimlerinin tutsaklara ilişkin, "Tedavileri cezaevi revirinde yapılacak" şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, eylemcilerin tedavilerinin cezaevinde değil, hastanede yapılması gerektiğini vurguladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine son bulan açlık grevlerinde sağlıkçılar dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında uyarıyor. 5 ayı aşkın süre boyunca eylemi sürdüren tutsaklarda meydana gelen sağlık sorunlarının detaylı tespiti için hastaneye kaldırılmalarının önemine vurgu yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, izlenmesi gereken yola ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bir sağlıkçı olarak açlık grevlerinin sonlanmasından mutluluk duyduğunu ifade eden Yüksel, "Bundan sonrası eylemcilerin sağlıkları açısından kalıcı hasarlar oluşmaması adına çok önemlidir. Titizlik ile götürülecek bir tedaviden sonra eylemciler sağlıklarına yeniden kavuşabilir. Eylemcilerin checkup denilen genel bir testten geçirilmeleri gerekiyor. Burada vücutta bulunan sodyum potasyum klor kalsiyum magnezyum gibi maddelerin değerlerinin iyi gözlemlenmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra karaciğer, böbrek testleri ve kalp testleri de eksiksiz yapılmalı" diye konuştu.

‘YANLIŞ BİR MÜDAHALE KALICI HASARA NEDEN OLABİLİR’

Eylemcilerin kesinlikle doktorlarına açlık grevi boyunca aldığı her türlü hap ya da besini doğru bir şekilde söylemelerinin önemine de vurgu yapan Yüksel, "B vitamini gibi testler yapılarak durum tespiti yapılmalı. Uygun bir diyet programı ile beslenmeleri düzene sokulmalı. Kalıcı olabilecek hastalıklar ekarte edilmeli. Malta sözleşmesine uygun bir yol izlenmesi gerek. Bu muayeneler sonucunda tutsakların hastanelere kaldırılarak tedavi altına alınması gerekiyor. Bu insanları normal yaşamlarına devam etmesi için gereken yapılmalıdır. Aksi takdirde yapılacak en ufak hata bile sakatlanmalara ve kalıcı hasarlara sebebiyet verebilir" dedi.

Çukurova’da bulunan cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakların birçoğu için cezaevi yönetimlerinin, “Tedavileri için hastaneye gerek yok, cezaevi revirlerinde yapılacak” şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren Yüksel, "Bu tutum kesinlikle yanlıştır. 5 ayı aşkın süredir açlık grevinde olan tutsaklar var, durumları oldukça kritik. Cezaevlerinde yeterli tetkikler yapılamaz. Bu durumun faturası daha sonra çok ağır olabilir. Tutukluların hızlıca muayene edilerek Wernicke Korsakoff Sendromu ve pnömoni gibi ciddi enfeksiyon varlığı muhakkak ekarte edilmesini ve öncelikli laboratuvar tetkiklerinin yapılması gerek. Bunlar için de yapılacak tetkikler cezaevinde mümkün değildir" şeklinde konuştu.