Gasba karşı direniş sürüyor: Kurdistan'daki varlıkları katliam, fuhuş, uyuşturucudur
Beyoğlu'ndaki nöbette gaspçıların Kurdistan'daki varlığının tecrit, savaş, fuhuş, uyuşturucu, kadın katliamı anlamına geldiği belirtildi.
Beyoğlu'ndaki nöbette gaspçıların Kurdistan'daki varlığının tecrit, savaş, fuhuş, uyuşturucu, kadın katliamı anlamına geldiği belirtildi.
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 42’nci gününde devam etti. "Kayyum defol" tişörtlerinin giyildiği eylemde, “Taksim Hakkari bizim, 1 Mayıs’a özgürlük, kayyım defol” pankartı açıldı. Eylemde sık sık “Bijî berxwedana Colemêrg’ê” ve “Kayyumlar gidecek, biz kalacağız” sloganları atıldı.
Eylemde konuşan DEM Parti Avcılar İlçe Yöneticisi Avukat Emrah İrarslan, "Şunu iyi bilmeliler ki bu direniş bitmeyecek” dedi. DEM Parti Bahçelievler Yöneticisi Süleyman Çelik de "Halk iradesine yönelik yapılan gasbı kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
'HALK SİZİ DİKKATE ALMIYOR'
DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Aygül Sincar ise 30 Haziran'da İstanbul'dan Colemêrg’e başlatılan "İradeye Saygı Yürüyüşü"nde yer aldığını belirterek, yürüyüş boyunca gözlemlerini ve bölgede bulunan halkın aktarımlarını paylaştı. Aygül Sincar, "Yürüyüşe yaklaşık 200 kişi katıldı ve katılımcılar arasında 87 yaşına kadar olan kişiler vardı. Yürüyüş sırasında ayağını kıran, iki ayağı paramparça olan arkadaşlarımız oldu. Kurdistan'da, dört parçada, Kürt halkında demokrasiyi yıkamayacaklarını bilmeliler. Yürüyüşümüz sırasında her yerde polis vardı. Kişi başına neredeyse 20 polis düşüyordu. Ancak halk bizi en güzel kıyafetleriyle karşıladı ve 'HDP, Yeşil Sol Parti, Dem Parti; sizler bizim irademizsiniz' dediler. Kayyumların hiçbir şey yapmadığını, sadece yolsuzluk yaptıklarını ve özel savaşa destek sağladıklarını söylediler. Kayyumlar fuhuş ve uyuşturucuya destek sağlıyor. Bu halk sizleri dikkate almıyor” şeklinde konuştu.
Seçme ve seçilme hakkına yönelik yapılan gasbı kabul etmeyeceklerini dile getiren Aygül Sincar, " 2024'te hala seçme ve seçilme hakkını konuşuyoruz. Hakkari ve Kurdistan'daki demokrasi eksikliğini görün. Bu bir zincirdir; sonu tecrit, kadın katliamı, savaş, gençlerin uyuşturucu bağımlılığı ve işsizliktir. Biz kayyumları kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.