Gönüldaş: Dil bölmez, birleştirir

Türk devletinin Kürt dili ve kültürüne yönelik yasaklarını inkarcı zihniyetin pratikte açığa çıkışı olarak değerlendiren Gönüldaş, bir dilin toplumları, halkları veya devletleri bölmekten öte birleştirici bir güç olduğunu vurguladı.

Yüz yıllık inkar ve asimilasyon yaklaşımının bugün de devam ettiğine işaret eden Gönüldaş, Ankara’da Kürtçe dil ve kültürü üzerine dil ve sanatsal çalışmalar yapacakları Anka Dil Kültür Sanat Derneği’ni önümüzdeki hafta faaliyete geçireceklerini duyurdu.

Anka Dil Kültür Sanat Derneği yöneticisi Mehmet Zeki Gönüldaş, Kürt dili üzerinden yapılan asimilasyon, baskı ve yasaklamalara ilişkin konuştu.

ÜLKENİN ASLİ UNSURU AMA DİLİ KABUL EDİLMİYOR

“Dil, bir toplumun hafızasıdır’ diyerek sözlerine başlayan Gönüldaş, “Bir halkı yok etmenin yöntemi, kültürünü ve dilini inkar ve asimile etmektir. Anayasa’nın 42. Maddesinde denildiği gibi; Türkiye’de Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim dili olamıyor. Kürtler bu ülkenin asli unsuru olmasına, yüz yıllık geçmişlerine rağmen dillerini kültürel olarak da ifade edemiyorlar, eğitim dili olarak da. Sadece Kürt diline dönük de değil; Anadolu coğrafyasında çeşitli halklar ve diller olmasına rağmen Türkçeden başka hiçbir dil eğitim dili olarak kabul edilmiyor. Kürtler, bu coğrafyada diğer azınlıklardan nicel olarak fazladır. Dolayısıyla eğitim dilini de talep ediyorlar ama devlet buna bir karşılık vermiyor” dedi.

KÜRTÇE ASİMİLASYONA RAĞMEN YAŞATILIYOR

Kürt dilinin asimilasyona uğramasına rağmen bugün hala yaşadığına işaret eden Gönüldaş, “Bütün yasaklara, asimilasyona rağmen de bu dil türkülerde, müziklerde, tiyatrolarda yani kültürel anlamda bu dil yaşamıştır ve yaşatılmaya çalışılıyor. Ama bu yasak ve asimilasyon politikası devam ederse belki de yok olacak. Bütün dünyada ve özellikle Avrupa’da halkların kendi dilinde eğitim hakkı var. Bu bir çeşitliliktir, toplumu bölen, devletleri bölen bir durum değildir. Halkların ortak yaşamını da garanti altına alan ve kültürel anlamda zenginliği ifade eden bir durumdur” diye konuştu.

YÜZ YILLIK YAKLAŞIM DEVAM EDİYOR

Geçtiğimiz haftalarda Kürtçe konserler, oyun ve tiyatroların yasaklanmasına değinen Gönüldaş, Kürtçe üzerindeki baskıları şöyle değerlendirdi: “Özellikle son günlerde Kürt diline olan yaklaşım, inkarcı zihniyetin pratikte açığa çıkmasıdır. Kürtçe’nin bugün bu aşamaya gelmesi, inkara rağmen hala kendini yaşatması Kürtlerin toplumsal özelliğiyle ilgilidir. Kapitalizmin ve tabiri caizse devletin ulaşamadığı uzak köylerde bu dil, bu kültür rahat yaşamıştır. Kentleşmeyle birlikte egemen kültürde, eğitim ve üretim dili olmadığı için asimilasyon biraz daha fazla kendini göstermiştir. Bu güncel ve  yüz yıllık yaklaşım bugün de devam etmektedir. Bir insanın kendi ana diliyle konuşması, müzik yapması, sanatsal ve kültürel olarak ifade etmesi bir devleti bölmez.”

KIRMANCKÎ VE SORANÎ DE OLACAK

Mehmet Zeki Gönüldaş, Ankara’da 12 Haziran günü faaliyete geçirecekleri Anka Dil, Kültür ve Sanat Derneği’ne ilişkin de şunları söyledi: “Ankara’da yaklaşık yedi yıldır, bu temelli bir çalışma olmadı. Daha öncesinde dil çalışması yapan bir dernek vardı fakat kapatılmıştı. Kürtçe’nin diğer lehçeleri Kirmanckî, Soranî gibi lehçelerde de eğitimlerimiz olacak. Sanatsal ve kültürel etkinlikler de olacak. Bu toprakların kültürüne dair çalışmalar, etkinlikler ve çalıştaylar yapacağız.”