İran devlet güçlerinin Kürt kadını Jîna Êmînî’nin katletmesiyle başlayan Jin, Jiyan, Azadî Devriminin ikinci yıldönümü vesilesiyle KJK Koordinasyonu yazılı bir mesaj yayınladı.
Tüm kadınların ve halkların KJAR’ın İran’daki idamlara karşı başlatmış olduğu “İdama Hayır, Özgür Yaşama Evet” kampanyasını her alanda, tüm etkinliklerde desteklemeye, bu kapsamdaki eylemleri yükseltmeye, büyütmeye ve devrimi gerçekleştirme adımlarını atmaya çağrıldığı açıklamada “Ortadoğu Kadın Devrimi’ne ve Dünya Demokratik Kadın Konfederalizmi’ne giden sürece katılalım ve Jin, Jiyan, Azadî ile özgürlük zaferini kazanalım!” denildi.
KJK’nin açıklaması şu şekilde:
Jin, Jiyan, Azadî devriminin 2. yılında, Şilêr Resulî ve Jîna Emînîşahsında tüm devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, onların özgür, eşit, adil bir İran ve Kürdistan`a olan özlem ve hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yeniliyoruz. Başta Jin, Jiyan, Azadî felsefesinin mimarı olan Önder APO olmak üzere tüm kadınlara ve İran halklarına kutlu olsun diyoruz.
Şilêr Resulî’nin eylemi hem tecavüzcü erkek egemenliğinin gerçek yüzünü ortaya koymuş, hem de direnişiyle, canını bedel ettiği eylemiyle Jin, Jiyan, Azadî devriminin ilk kıvılcımı olmuştur. Şilêr Resulî’nin eylemi bir intihar değildir, bir namus eylemi değildir. Şovenist erkek egemenlikli tecavüzcü idam sistemi karşısında bir varoluş eylemidir. Şilêr Resulî şahsında Merivan kadınının direnişini saygıyla selamlıyoruz.
Yine Jin, Jiyan, Azadî şehitlerini saygıyla selamlıyoruz. Jin, jiyan, Azadî devrimi şehitlerinin aileleri, özelde şehit annelerinin kendi çocuklarına sahip çıkması, devrime-eylemliliklere katılması önemli bir toplumsal adımdı. Devrime inandılar, bedel verdiler, onur yaşadılar ve devrimin tüm dünyaya taşınmasında rol oynadılar. Bu anlamda devrim şehitlerinin annelerinin rolü büyüktür. Devrim sürecinde verilen şehitler büyük değer yarattılar. Şehit kutsallığı yanında da devrimin, toplumsal bütünlüğün de mayası olan şehit annelerini selamlıyoruz.
Ayrıca Jin, Jiyan, Azadî sloganı eşliğinde ayağa kalkan, eylem yapan, erkek egemenlikli sistemlere karşı tutum alan ve devrimsel eylemler yapan tüm kadınları selamlıyoruz. En son Hindistan’da tecavüzcü sisteme karşı duruşlarını, Kürtçe ve Hindice dillendirilen Jin, Jiyan, Azadî eylemini selamlıyor ve kutluyoruz. Hindistan kadını şahsında direnen kadınların kazanacağını bir kez daha ifade ediyoruz.
22 yaşındaki Jina Emini`nin 13 Eylül 2022 tarihinde başını örtme kurallarına uymadığı gerekçesiyle göz altına alındığı sözde ²ahlak polislerinin² işkenceleri sonucunda 16 Eylül`de hayatını kaybetmesiyle beraber 17 Eylül`de Jina için yapılan cenaze töreni giderek isyan hareketine dönüştü ve aynı zamanda devrimsel bir çıkışın da başlangıcı oldu. Bu anlamda 16 Eylül 2022 tarihi kadınların ve İran halklarının direniş tarihinde bir dönüm noktası oldu, hem de tüm dünya kadınlarının direnişlerinin rotasını belirledi. Önder APO`nun “21. Yüzyıl kadın yüzyılı olacak” tespitinden sonra, yine Önder APO`nun sihirli formülü Jin, Jiyan, Azadî felsefesi sadece Rojhilat ve İran devriminin değil, 21.yüzyıl kadın devriminin de yol haritasını belirledi. Bu slogan, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın nasıl toplumsallaşacağının da yolunu gösterdi.
İran rejimi Jina Emini`yi katlederek kadınlar şahsında tüm topluma korku salmak ve bu korku imparatorluğu altında kadınları ve İran halklarını köleleştirmeyi hedefledi. Ancak kadınlar ve İranlı halklar ise bu saldırılar karşısında özgürlük arzularını daha da yüksek sesle dillendirip, seslerini tüm dünyaya duyurdular. Tüm dünya kadınlarının da seslerini kendi seslerine katarak bir özgürlük çığlığı oldular. Büyük şehitler, büyük bedeller verdiler.
İran ve Rojhilat kentlerinde kadınlar Jin, Jiyan, Azadî sloganıyla sokaklarda baş örtülerini yakarak, kestikleri saçlarını birer özgürlük bayrağı olarak dalgalandırmaya başladılar. İran İslam cumhuriyetinin kadınların saçlarını, kadınlar şahsında tüm toplumun iradesini, özgür tercihini ve inançlarını kırmanın bir yöntemi olarak kullanmasına karşı kadınlar, saçlarını özgürlük bayrağı yaptılar.
Bu katliama karşı tepkiler sadece İran ve Rojhilatê Kurdistan`daki kadınlar tarafından değil, dünyanın her yanında varoluş mücadelesi veren, baskı ve sömürüye maruz kalan tüm kadınlar tarafından büyük bir tepkiye dönüşürken, tüm kadınlarda direniş ve özgür yaşam umudunu büyütmeyi başardı. Yani Jina, tıpkı adının anlamı gibi başta İran kadınları olmak üzere tüm dünya kadınları ve halkları için yeni bir hayat oldu, jin oldu, jiyan oldu.
TÜM TOPLUMSAL KESİMLER DEVRİMİ SAHİPLENDİ
Tüm toplumsal kesimlerin kendilerini bu devrimde görmüş ve o bilinçle devrimi sahiplenmiş olmaları, Jin, Jiyan, Azadî devrimini diğer devrimlerden ayıran en büyük fark olmaktadır. Bu devrim özünde bilinç, kişilik ve kültür devrimidir. Eğer böyle olmasaydı binlerce erkeğin kadınlarla omuz omuza sokaklarda Jin, jiyan Azadî sloganını haykırmaları mümkün olmayacaktı. Kendisinin de bu erkek egemen sistemin bir kurbanı olduğunu gören erkekler, kadının katledilmesinde, yaşamın ve erkeğin kendisinin de katledildiğini görmüş ve o bilinçle kadınlarla aynı saflarda yer almıştır.
Jîna şahsında tüm dünyada yankı bulan Jin, Jiyan, Azadî sloganı esasında tüm gerici, totaliter, ulus-devletçi kapitalist erkek egemen zihniyete karşı meydan okuyan dünya kadın özgürlük hareketleri açısından da bir manifestoya dönüşmüştür. Jin, Jiyan, Azadî sloganı İran halklarını ve kadınlarını ilk defa bu düzeyde görkemli bir şekilde biraraya getiren slogandır. Kadın özgürlüğü problemi etrafında tüm toplumsal sorunların çözülebileceğini ortaya koyup toplumsal devrimde kadının rolünü ortaya çıkardı.
Jin, Jiyan, Azadî devrimi göstermiştir ki; kadınlar, halklar, inançlar, kültürler ve tüm ezilenler; ulus-devlet ve sömürü sisteminin referans aldığı cinsiyetçiliği, milliyetçiliği, dinciliği, bilimciliği, aralarına çekilen sınırları yıkarak ortak, özgür ve eşit bir yaşamı mümkün kılıyor. Tüm dünya kadınlarının tek ses olarak aynı sloganı haykırmaları, aynı amaç etrafında bir araya gelmelerini ifade ederken, bölen, parçalayan, ayrıştıran ulus-devlet ideolojisine karşı; kadınların bütünleştiren, buluşturan ortak iradelerinin ise yaşama güzellik ve anlam katacağını gösteriyor.
Rojhilat ve İran’da yaşanan süreç; toplumsal özgürlüğü inşa eden bir özelliğe sahip ve toplumun kucakladığı bir devrim olma özelliğini taşıyor. Bu nedenle hegemon erkek devlet artık ne yaparsa yapsın kelebek etkisi yaratarak dünyanın dört bir yanına yayılan bu isyanın önünü alamayacak ve etkisini kıramayacaktır. Toplumsal özgürlüğün imkânlarını yaratma ve dünyanın yaşam umudunu büyütme, ancak biz kadınların mücadelesiyle bu yüzyılı kadın özgürlük yüzyılı yaparak gerçekleşebilir.
İran rejiminin tüm baskılarına, saldırılarına ve idam tehditlerine rağmen Jin jiyan Azadî devrimi bugün de tüm dinamizmiyle sürmektedir. Toplum eylemler geliştirmekte, sistem karşıtı etkinliklerini örgütlemekte, tüm saldırılara rağmen geri adım atmamakta ve devrimi tüm dünya halklarına anlatarak sürdürmektedir. Bugün de Zeynep Celaliyan gibi kadın tutsakların zindanlarda sembolleşen kadın direnişçilerin duruşu, yaşamı, mücadeleleri de bu eylemlerin gelenek haline gelmesini ve süreklileşmesini sağladı. Yine Gulruxî Irayî, Nergiz Muhammedî, Spîde Qolyan ve birçok kadın da direnen ve İran halklarının, İran kadınlarının direniş sembolü olmuş kadınlardır. Bugün de özgür ve demokratik yaşam mücadelesi veren Pexşan Ezizi ve Şerife Muhammedî başta olmak üzere idamla tehdit edilen tüm kadınların direnişini selamlıyoruz. İdam cezası sistemini değiştirmek için yapılan eylemleri yükseltmek, direnen kadınların mücadelesini zafere taşımayı getirecektir.
KJAR’IN KAMPANYASINA KATILMA ÇAĞRISI
Bu temelde, tüm kadınları, halkları, KJAR’ın İran’daki idamlara karşı başlatmış olduğu “İdama Hayır, Özgür Yaşama Evet” kampanyasını her alanda, tüm etkinliklerde desteklemeye, bu kapsamdaki eylemleri yükseltmeye, büyütmeye ve devrimi gerçekleştirme adımlarını atmaya çağırıyoruz.
Rojhilatê Kurdistan ve İran`dan başlayarak tüm dünya kadın hareketlerini bir slogan etrafında buluşturan devrimin 2. yıldönümünde direnişi, kadın isyanını çoğaltalım!
Tüm Kurdistan parçalarında kadınlara ve çocuklara yönelen tecavüzlere, katliamlara ve her türden değer yitimini amaçlayan saldırılara karşı direnişi yükseltelim!
Yerelden evrensele demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yaşamı inşa edelim!
Ortadoğu Kadın Devrimi’ne ve Dünya Demokratik Kadın Konfederalizmi’ne giden sürece katılalım ve Jin, Jiyan, Azadî ile özgürlük zaferini kazanalım!
Jın, Jıyan, Azadî
Dünyayı Kadınlar Kurtaracak
Özgürlük Kazanacak”