Yazılı bir açıklama yapan Mezopotamya Halklar Kongresi (MHK) Yürütme Konseyi şunları belirtti: “Bundan 106 yıl önce, Osmanlı İmparatorluğu Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yaşayan yerleşik Hristiyan halklara karşı bir soykırım gerçekleştirmişti. Bu soykırımda, 1,5 milyon Ermeni, yarım milyon Asuri-Süryani katledildi. Yüzbinlerce insan da ya Müslümanlaştırıldı, ya da yerlerinden dünyanın dört bir yanına dağılmak zorunda bırakıldı. Bu katliamda rol alan İttihat Terakki Cemiyeti, Teşkilatı Mahsusa ve Hamidiye Alayları insanlık suçu işledi.

106 yıl önce bu soykırımı yapanların devamı olan bugünkü Türkiye Cumhuriyeti devletinin zihniyeti iktidarıyla, muhalefetiyle aynı zihniyettir. Bu devletin sembolü durumunda olan Cumhurbaşkanı eğer Müslüman olmayan halklara halen ‘gavur’ diyorsa burada büyük sorun vardır. Meydanlara topladığı kalabalıklara ve televizyonları başında onu seyredenlere, tek millet, tek vatan, tek devlet, tek dil’ den söz ediyor. Adeta bu kitlelere Türklerin dışında kimse yok diyor. Yani inkar devam ediyor.

TC devleti soykırımın yıldönümü yaklaştığında bu konuyu tarihçilere bırakmak lazım, bu tarihçilerin işidir diyor. Tarihçi sadece tarih yazan değildir. Olayların pratiğini yaşayanlar en büyük tarihçidir. Asuri-Süryaniler de bu katliamın yüzlerce tanığının bizzat yaşadıkları canlı anlatımlar var. Bir asırdır bu anlatımlarla ve bu acılarla yaşayanlar var. TC devleti o acıyı hissedenlerle bir diyalog başlatıp görüşmelidir. Bu diyalog başlamadan ve 1915 ile yüzleşilmeden, Türkiye Cumhuriyeti devleti soykırımı kabul edip kurbanlardan ve Ermeni, Asuri-Süryani, Pontus halklarından özür dilemeden, gasp edilen köyleri, kiliseleri, manastırları, okulları ve malları sahiplerine iade edilmeden bu yara asla kapanmayacak ve bu halklar uluslararası alanda bu soykırımı Türkiye’ye kabul ettirinceye kadar mücadelelerini sürdürecektir. Bugüne kadar uluslararası alanda yapılan çalışmalar soykırımın yerel belediyelerde, ulusal parlamentolarda kabulü sağlandı. Bundan sonraki çalışmalar hükümetlerin soykırımı kabul etmeleri doğrultusunda devam edecektir.

SEYFO Soykırımın 106. yılına girerken, bu soykırımı hazırlayan ve uygulayan ve halen bunu ‘sözde’ diye tanımlayan bugünkü Türkiye cumhuriyeti devletini şiddetle ve nefretle kınıyoruz.”