Temelli: Şırnak’ı Şırnaklılar, Efrîn’i Efrînliler yönetecek

Seçim çalışmaları kapsamında Şırnak’ta halk ile bir araya gelen HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, “Savaş politikalarıyla insanları baskı altında tutarak ayakta durmaya çalışan bir iktidar bu” dedi.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Şırnak halkı ile bir araya geldi. HDP Şırnak İl Örgütü'nde yapılan karşılama programına katılan Temelli'ye, milletvekilleri Aycan İrmez, Nimetullah Erdoğmuş ile Kadın Meclisi ve PM Üyeleri eşlik etti. Temelli programda şöyle konuştu:

“Bugün ben Şırnak'ta sevgili Eş Başkanımız Pervin Buldan Hakkari'de. Onun da selamlarını getirdim. Bugün Botan'da hakikatin sesi, savaşa, şiddete karşı yükseliyor. Selam olsun Botan'a!

Biz bölge gezisine çıktığımız gün erken seçim kararı açıklandı. Bir baktık ki, bütün halkımız bu erken seçime hazır. İktidar büyük bir şaşkınlık içinde. Biz senin gibilerden kurtulmak için hazırız. Sizler savaş ve yolsuzluk politikaları ile ayakta duranlarsınız. Yalanlarla ayakta durmaya çalışıyorsunuz, 24 Haziran bu yalan iktidarından kurtulma günüdür.

BİZİM İSMİMİZİ GBT’YE YAZINCA ÖZGÜRLÜK ÇIKAR

İşte bu yüzden paniklemişler. Her yerde emniyet güçleri bizleri engellemek istiyor Bu nedenle buluşmaya geciktik. GBT kontrolü yapıyorlar, hatırlarsanız kongremize gelenlere de yapmışlardı. Bu GBT kontrolünde isimleri yazınca suçlular çıkıyormuş, bizim isimlerimizi yazınca insan çıkar, özgürlük çıkar, barış çıkar, umut çıkar; çok meraklıysanız her gün yapın.

Savaş politikalarıyla insanları baskı altında tutarak ayakta durmaya çalışan bir iktidar bu. Bu iktidar kentlerimizi yıktı, çocuklarımızı bizden aldı; bu iktidar bununla da yetinmedi ve Kürde dair ne varsa yok etmeye çalıştı. En haklı taleplerin bile önüne geçmek için akla hayale gelmeyecek siyaset izledi.

İşte bugün karşı karşıya kaldığımız bu iktidarın zulmü Kürde düşmanlık ile anlaşılır. Kürtlerle beraber Kürt sorununu çözersen bu ülkenin her yerine huzur gelir, sadece bu ülkeye mi, Ortadoğu’ya da huzur gelir. Biz zaten bir arada yaşıyoruz, bizim birbirimizle bir sorunumuz yok, bizim senin gibilerle sorunumuz var, çünkü sen Kürde düşman, insana düşman, aşımıza, işimize düşmansın. Şimdi senin de tarihin çöplüğüne süpürülme zamanın geldi.

Bakın o denli bir düşmanlıkla siyaset izliyor ki, Irak Kürdistanı’nda referandum yapılıyor, akla hayale gelmeyecek çetelerle bir araya gelip referandumu engellemeye çalışıyorlar. Irak Kürdistanı’nda halklar kendi kaderini belirlerse bunun sana ne zararı var? Aksine orada hayata geçirilecek olan yeni yaşam, demokrasi yolunda katkı sağlayacaktır. Ama senin demokrasi ile bir işin yok, tek derdin kendi ikbalin.

Suriye savaşı hayata geçtiği günden bugüne Suriye’nin en huzurlu bölgesine çetelerle gidiyor, orayı yağma ediyor. Talanı orada ÖSO çeteleri ile yapıyor, talanı burada kravatlı bürokratları ile yapıyor. Kendi siyasi ikballeri için ailelerinin, yandaşlarının servetleri için.

SARAY’IN AMPÜLÜ YANSIN DİYE İNSANLAR KARANLIK GELECEĞE SÜRÜKLENİYOR

Bu ülke dünyanın en adaletsiz ülkelerinden biri. Dünyadaki adaletsiz gelir dağılımında ilk 5’e giriyor. Adaletsizliğin olduğu yerde iyi bir iktidarın olması mümkün değil. Halkın tüm kaynaklarına el koyup Saray’a taşıyorlar. Saray’ın ampülü yansın diye insanlar karanlık geleceğe sürükleniyor. Bu karanlık geleceği engellemek için 24 Haziran’da hep birlikte oylarımıza, sandıklarımıza sahip çıkacağız.

Korku bunların hastalığı olmuş, birbirlerinden bile korkuyorlar. Biz kazandık, halklar, emekçiler kazandı. Bunun için her türlü şiddete başvurdular. Mutlaka kazanacağız dedik ve kazandık. Bakın dimdik ayaktayız. Bunca zulme rağmen asla baş eğmedik, eğmeyeceğiz de işte kazanmak budur.

On binlerce arkadaşımızı gözaltına aldılar, 6 bin arkadaşımız tutuklu, geçmiş dönem eşbaşkanlarımız tutuklu. Yüksekdağ ve Demirtaş tutsak, Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Gültan Kışanak hepsi tutsak. Bir suçları olduğu için mi? Hayır, bir sevdaları oldukları için. Buradan onlara da bir selam yollayalım.

Bizi esir almaya çalışan, başımızı eğdirmeye zorlayan bu yalan iktidarı şimdi Şırnak’ta özeleştiri veriyor, diyor ki, “biz halka yukarıdan baktık.” Biz bunu size 16 yıl boyunca söyledik, şimdi mi aklınız başınıza geldi? Bu hatayı ne zaman düzelteceksiniz, bütün Şırnak’ı yıktıktan sonra mı? Hiç yüzleri kızarmadan hala halktan oy istiyorlar. Düzelteceklermiş, yahu siz kendinizi düzeltemiyorsunuz. Bakın ev yaptınız, ilkokul çocuğuna deseniz böyle ev çizmez, bu mu düzeltmek?

TOKİ evlerine insanları hapsetmeye çalışıyorsunuz, bir yerde evin nasıl yapılacağına oranın insanları karar verir, senin Ankara’daki bürokratının yapacağı ev ancak bu kadar olur.

Şırnak halkı özgürlüğüne düşkün, bu halk bu şekilde baskı altında tutulmaya çalışılıyor, biz bunu asla kabul etmeyiz. Biz özgürlüğümüz için, demokrasi için, yaşam hakkımız için, kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz.

Şırnak’ı Şırnaklılar, Efrîn’i Efrînliler, İzmir’i de İzmirliler yönetecek. Bunlar yönetmekten, demokrasiden bihaber oldukları için ya geliyorlar kentleri yıkıyorlar ya da kayyum atıyorlar. Bu kayyumcu anlayıştan kurtulmamız lazım.

OHAL ve kayyum bir vesayet sistemidir. Bir şiddet iktidarıdır. Biz evimizi ve kentimizi terk etmiyoruz. 24 Haziran’da oylarımızı koruyarak bunu bir kez daha göstereceğiz

2019 Mart ayındaki yerel seçimlerde kayyum atanan tüm belediyeleri geri alacağız, hatta daha fazlasını alacağız. Bu bir demokrasi, insan hakları ve hukuk mücadelesidir. Bu mücadeleyi vermiş olan Faysal Sarıyıldız ve Ferhat Encü’ye de selamlarımızı yollayalım.

Bu güzel coğrafyanın ekonomisinin gelişmesi önceliğimiz olmalı. Bu iktidar bu coğrafyanın tüm iktisadi kaynaklarını kurutmuştur. İnsanlara tek verdiği şey bu kibrit kutusu evlerdir, cezaevleridir, polis noktalarıdır, jandarma noktalarıdır. Tüm bunlardan kurtulmak için toprağımıza, işimize ve aşımıza sahip çıkmalıyız.

Hep birlikte tarımı geliştirmeliyiz. Buna engel olan ormanlarımızı yakanlardır. Neymiş güvenlik sorunu varmış. Güvenlik sorunu yok, devletin beka sorunu varmış. Meğer bu devlet Devlet Bahçeli’ymiş. Devlet Bahçeli’nin beka sorunu varmış.

Geliyorlar, Kürtlere kurt işareti yapıyorlar. Batı’da söylemleri Kürt düşmanlığı üzerine, buraya gelince bir anda Kürt oldukları akıllarına geliyor. Buraya geliyorlar Kürt, Ankara’ya gidiyorlar kurt. Bu nasıl bir insanlık. Biz de gittik geldik, ama değişmedik, Ankara’da ne diyorsak Şırnak’ta da aynısını söylüyoruz.

Arıyor diyordur ki, “Cumhurbaşkanım yüzde 99 oy alıcaz.” Bunlar bilmiyor ki, bu insanlar ev için kimliğinden ve geleceğinden vazgeçmez. Şırnak bunca dertle yaşarken kalkacak size yüzde 99 oy verecek. Bak o senin içtiğinden Şırnaklılar içmiyor. Şırnaklılar özgürlük çayı içiyor, demokrasi halayına duruyor. Cevaplarını da sandıkta verecek.

İşsizlik Şırnak’ta Türkiye rekoru kırmış, Yol yok, hastane yok, yüzde 99 oy alacakmış. Şırnak’ta 4-0 yaparak sizin dolarda yaptığınız 4.0’a yanıt vereceğiz.

Kürt illeri demeyin diyorlar ya, AKP’deki Kürt milletvekilleri buraya gelince ne diyorlar bilmiyoruz, ama orada demiyorlar. Bu Kürt illerinden artık AKP’ye vekil yok. Bunun sözünü burada verelim. Biz Türkiye partisiyiz sadece Kürt illerinden değil tüm illerden, Parlamento’nun en güçlü partisi olmak için çabalayalım.

Bugün bu iktidar vekillerimizi düşürme aczine düşmüş. Bizim Şırnak’ta, Hakkari’de yaptığımız barış ve özgürlük mücadelesini vekillerimiz Meclis’te yapmış.

Biz seçim partisi değiliz, ama seçimler mücadelemizin en önemli uğrağıdır, mücadelemizi bir kez daha güçlendireceğiz. 24 Haziran’a kadar 7 gün 24 saat çalışacağız. Bizimle beraber olsa da olmasa da herkese HDP’yi anlatacağız. Tüm Türkiye’ye anlatacağız.

Bu işin şifresi 7/24’tür. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da bitireceğiz.

Seçimlere kendi Cumhurbaşkanı adayımızla gideceğiz. Türkiye’nin en güçlü adayı ile gideceğiz, çünkü bizim adayımızın gücü bu mücadeleden geliyor, sözümüzden geliyor, programımızdan geliyor.

Biz demokrasi mücadelesi ile ancak Türkiye’nin sorunlarının çözüleceğini söylüyoruz. Başta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunları böyle çözebiliriz.

BİRİNCİ TURU ALDIĞIMIZ GİBİ, İKİNCİ TURU DA ALACAĞIZ

Biz çoğulcu bir toplumda yaşadığımızın, halkların bir arada yaşadığının farkındalığı ile diyoruz ki, ortak vatanda demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bunun için bir toplumsal sözleşmeye gerek var. Emekçilerin, kadınların, gençlerin sözünü söyleyebileceği bir sözleşmeye ihtiyaç var.

Kuvvetler ayrılığı ilkesini, basın ve ifade özgürlüğünü, eşit yurttaşlık hakkını savunarak, insan haklarından taviz vermez bir yaklaşımla, yan yana bir arada yaşama iradesi için adayımızla da partimizle de seçime hazırlanıyoruz.

İnanıyoruz ki Türkiye’nin önünü açacak olan adayımız birinci turun en güçlü adayı olacaktır. Birinci turu aldığımız gibi ikinci turu da biz alacağız, bizler kazanacağız. Türkiye’nin her yerinden Meclis’e HDP milletvekilleri gidecek, HDP orada yerel siyaseti temsil edecek, çünkü bizler demokrasinin yerel demokrasi ile sağlanacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin her yerinden temsiliyeti HDP sağlayacaktır. HDP bu kimliği ve mücadelesi ile Türkiye’nin partisidir. HDP temsiliyeti arttıkça Türkiye’ye, Ortadoğu’ya barış ve huzur gelecektir.

Birbirine düşmanlık ederek değil birlikte üreterek, birlikte paylaşacağız. Komşuluk ilişkisini bir sınır ilişkisi şeklinde değil insanlık ilişkisi olarak var edeceğiz. Şırnak halkının tümü artık müşahittir. Madem 4-0 dedik bunun gereğini hep birlikte yapacağız.

Cumhurbaşkanı adayını hala bulamamışlar. CHP’den 15 vekil oraya geçiyor, bakıyorlar olmadı. O hesap tutmaz. Eğer Türkiye’ye huzur getirecekseniz, bunun yolu HDP’den geçiyor. Bu programı, bu hassasiyetleri dikkate alarak bu ceberrut iktidardan kurtarabilirsiniz, aday pazarlığı yaparak değil.

HDP’yi hesaba katmazsanız ancak Yenikapı’da buluşursunuz. Çözüm mü üretmek istiyorsunuz, bunun yeri Şırnak’tır. Gelin Şırnak halkı ile, Hakkari halkı ile, Mardin halkı ile buluşun. Buraya gelmeden Ankara kulislerinde ürettiğiniz aday pazarlık ürünüdür ve bu halkın pazarlıklarla işi yoktur.”