Temelli: Demirtaş’ın adı önde

Temelli: Uygulanan da faşizm ekonomisidir. Bugün Türkiye’deki tüm halkları, demokrasi güçlerini, sendika ve büyük bedeller ödeyen kitleleri bu sürece katmalı, birlikte düşünmeli.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, partilerinin Amed İl Örgütü’nün düzenlediği ve 73 STK’nin davet edildiği toplantının öncesinde basına açıklamalarda bulundu.

24 Haziran seçim çalışmalarına başlayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) il il, ilçe ilçe geziyor. Botan il ve ilçelerine giden HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nin dünkü durağı Amed idi. HDP Amed İl Örgütü’nün kentteki 73 sivil toplum kuruluşunu davet ettiği seçim toplantısı Liv Suit Hotel’de yapıldı. Saat 20.00’da basına kapalı olarak gerçekleşen toplantı başlamadan önce Eş Başkan Sezai Temelli basına açıklamalarda bulundu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan HDP Amed İl Eş Başkanı Mehmet Şerif Camcı, katılımcıları selamlayarak konuşmasına başladı. Kentin önemli dinamikleri ile bir araya geldiklerini söyleyen Camcı, “Biz seçim stardı vermeden ve planlamamızı netleştirmeden önce siz değerli kurum temsilcilerinin görüş, düşünce, eleştiri, öneri ve nasıl hareket etmemiz gerektiğine dair varsa uyarılarınızı almadan başlangıç yapmak istemedik. Bu toplantıyı bu anlamda çok önemsiyoruz” dedi.

‘KURUMLARIN ORTAK GÖRÜŞLERİ ÖNEMLİ’

Camcı’dan sonra konuşan HDP Eş Başkanı Sezai Temelli ise, toplantıya katılan tüm STK, demokratik kitle örgütleri ve siyasi yapıların seçim sürecini değerlendirip kendilerine katkı sağlamalarının önemli olduğunu söyledi. “Siyasetimizi belirlerken olabildiğince yerel dinamiklerin katkısıyla belirlemeye çalıyoruz” diyen Temelli, şöyle konuştu: “Halkımızın ve yerellerde siyasi dinamikleri oluşturan tüm kurumların ortak görüşlerini oluşturmak, bu görüşler üzerinden siyasetimizi biçimlendirmek bizim için büyük önem taşıyor. Şimdi de bunu bir kez daha sizlerle yapmak istiyoruz.”

‘İKTİDARIN MEŞRUİYET KRİZİ VAR’

Türkiye halklarının 24 Haziran’da bir seçime gideceğini belirten Temelli, şunları ekledi: “Biz bunun açıkladığı gün, buna ‘panik seçim’ dedik. Çünkü Türkiye 2018 yılında bir erken seçim bekliyordu. Ama bu kadar paniklemiş bir seçimi kimse beklemiyordu. Peki ne oldu da seçim tarihi bu kadar erkene çekildi? Çünkü dönüp baktığınızda iktidarı panikletecek veriler söz konusu. Ülke topyekun bir kriz sarmalı içinde ve giderek de bu kriz derinleşmekte. Her şeyden önce bugün bir yönetim krizi ile karşı karşıyayız. Yönetim krizleri çok iyi bildiğiniz gibi iktisadi, sosyal ve siyasal kriz bir an da ortaya çıktığında kendisini gösterir ve hızla meşruiyet krizine doğru sürüklenir. Bugünkü iktidarın da bir meşruiyet krizi var. Bugünden yarına baktığımızda iktidarın vadedebileceği hiçbir şey kalmamıştır.”

‘TEK VAADLERİ OHAL’

AKP iktidarının tek vaadinin OHAL olduğunu dile getiren Temelli, “OHAL ile bu krize rağmen ayakta durma çabasını, hem iktisadi hem siyasi hem de toplumsal alanda demokratik hakların gaspını görüyoruz, kuvvetler ayrılığının, ifade ve basın özgürlüğünün yok edildiğini, OHAL ile KHK’ler yoluyla meclisin işlevsiz kılınarak hiçleştirildiğini, ve on binlerce insanın işinden, aşından edildiğini görüyoruz. Bu bir faşizmdir. Uygulanan da faşizm ekonomisidir. Bugün Türkiye’deki tüm halkları, demokrasi güçlerini, sendika ve büyük bedeller ödeyen kitleleri bu sürece katmalı, birlikte düşünmeli ve ‘Ne yapmalı?’ sorusuna birlikte yanıt üretmeliyiz. HDP olarak hem geçmişimizin birikimleri ve deneyimleriyle hem de 5 yıllık siyasi hayatımızla uzun soluklu bir mücadeleyi sürdüregeliyoruz. Bu mücadele süreçlerinin en önemli uğraklarından biri olarak da seçimleri görüyoruz” dedi.

‘KENDİ ADAYIMIZLA SEÇİMLERE GİRECEĞİZ’

24 Haziran’ın son 5 yıl içerisinde gittikleri en önemli seçim olduğunun altını çizen Temelli, şunları vurguladı: “Bu seçimler, bir yandan cumhurbaşkanı diğer yandan da parlamento seçimleri olacak. Her ikisini de bütünlüklü olarak ele almak gerekiyor. Cumhurbaşkanı adayı konusunda izlemiş olduğumuz stratejimiz; kendi adayımızla, güçlü bir adayla ve Türkiye’nin adayıyla girmektir. Bir ortak aday çalışmasının ilk tur da yapılmasının nasıl handikaplar yaratacağı konusunda tezlerimizi uzun süredir kamuoyu ile paylaştık. Herkes kendi adayıyla gelmeli, kendi iddiasını dillendirmeli ve muhalefet cephesini genişletmelidir. Adayın programı aynı zamanda partisinin programıdır. Bu anlamıyla da milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimleri arasında birinci turda güçlü bir bağ kendisini göstermelidir. Özellikle HDP’nin parlamentoda var olması, temsiliyet krizinin aşılması notasında belki de Türkiye’deki en önemli politik hamledir. Çünkü HDP sadece kendi parti çizgileri içerisinde sınırlı kalan bir anlayışı değil, olabildiğince siyaseti toplumsallaştırarak, toplumun bütün kesimlerinin temsiliyetini sağlamayı amaçlamaktadır. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda adayı, Türkiye’nin adayı olarak belirlemek açısından bütün çalışmalarımızda bir havuz oluşturduk ve aday önerileri aldık. Bu aday öneri üzerinden de 4 Mayıs günü adayımızı açıklayacağız.”

DEMİRTAŞ’IN ADI ÖNDE

Hem partilerin içindeki kamuoyundan hem de partilerinin dışındaki kesimlerden gelen görüşlerden HDP’nin rehin Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın adının önde olduğunu aktaran Temelli, şunları paylaştı: “Selahattin Bey’in adının öne çıkması aslında kimseyi şaşırtmamalı. Çünkü Sayın Demirtaş 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Türkiye’nin adayı olarak çıkmıştı. Bugün de Türkiye’nin adayı olarak çıkacaktır. Umudumuz bu şekildedir. Çünkü biz 2014 seçim kampanyasında ‘yeni yaşamı’ anlatırken, yeni bir toplum sözleşmesini anlattık. Toplumun bütün kesimlerinin bir araya gelmesini anlattık. Demokratik cumhuriyeti anlattık.”

MAHKEMELERE TEPKİ

Demirtaş ve HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in ‘yargılandıkları’ davanın dünkü duruşmasına da değinen HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sayın Demirtaş ve Sayın Önder’in yargılandıkları davada bırakın hukuk ve adaleti orada bir mahkeme salonu bile yoktu. Sarayın talimatıyla sözde bir bürokratik yargılama işlemi gerçekleşiyor. Tabii buna ne kadar yargılama denirse. Dolayısıyla orada alınacak karar bizim için yok hükmündedir. Bizim adayımız bu uydurma ve FETÖ’cü savcıların hazırladığı fezlekelere göre kararını vermeyecektir. Burada, sizlerin ve Türkiye’nin her yerindeki tercihlere göre kararını verecektir. Bu konuda da çalışmalarımız devam etmektedir.”