Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Sezai Temelli, Amed’deki temasları kapsamında kentteki sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüştü. Kentteki onlarca sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı seçim istişare toplantısına, Demokratik Toplum Kognresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri ile milletvekilleri ve eşbaşkan adayları katıldı. Üzerinde “Kentimizi de kendimizi de bizler yöneteceğiz”, “Kentimizi yöneteceğiz, kimliğimizi yaşatacağız” yazılı pankartının asıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Sezai Temelli, 31 Mart Yerel Seçimlerin önemine vurgu yaparak, “96 belediyeye kayyum atandı, medyada bunun adeta borazanlığını yaptı. Yüzlerce gazeteci cezaevinde, bugün ifade özgürlüğünden bahsedilemez. Sadece 140 karakterli Tweet yüzünden insanlar cezaevinde” dedi.

Temelli, Türkiye'de siyasetsizliğin hakim olduğunu dile getirerek, “Tekçi anlayış kendini var eden zemini bile kurutmuştur. Bugün çıkmış diyor ki; 'Ben ekonomi tahsili gördüm, hocalarımız bize ekonomi cesaret ister derdi.’ Keynes ve Adam Smith'in adını anıyor. Bugün Keynes ve Adam Smith mezarında takla atmıştır. Ekonominin durumu bu kadar vahim. Ben iktisatçı olarak bu kadar zul bir gün yaşamamıştım. İktisadi olarak geldiğimiz nokta kriz halidir. Çöktürme Planları hazırlayanlar bugün bu ülkeyi çöküntüye sürüklemiştir. Tüm alanlarda bir çöküntü hali söz konusu. Dünyada, Türkiye ekonomisiyle ilgili bir karamsarlık hali söz konusu" diye konuştu.

Tükenmiş siyasetin, yönetememe halinin seçim kampanyalarında iktidarın diline pelesenk olduğunu belirten Temelli, “Herkes terörist oldu, bu iktidara muhalefet eden herkes terörist oldu. Önceliğini ise biz HDP'liler aldık. Dinsiz, imansız da olduk. Siyaset dilinin bu hale gelmesinin nedeni, yönetememe halidir. ‘Yönetemiyorum ama iktidarda kalıyorum’ demek faşizmin kurumsallaşmış halidir” ifadelerini kullandı.

HDP'nin stratejisinin Türkiye halklarına bir seçenek sunduğunu dile getiren Temelli, “Bir seçenek oluşturduk. Ne mutlu bize. İşte bu seçenek tam da bugün karşı karşıya olduğumuz iktidara bir öfkedir, mücadeledir. Bu seçeneğin en önemli yanı savaş politikaları üzerinden kendisini var eden anlayışa karşı bir isyandır. Halkın oluşturduğu bir seçenektir. Bir arada yaşama seçeneği, demokrasi seçeneği yarattık” dedi.

Kayyumlardan kurtulacaklarını kaydeden Temelli, “Birçok yerde iktidara geleceğiz. Var olan anlayışa karşı da bir seçenek koymak da bizim sorumluluğumuzdur” dedi. 1 Nisan'dan sonra bir mucize yaratamayacaklarını ancak çok önemli adımlar atacaklarını vurgulayan Temelli, “Yerel demokrasi anlayışımızla bir kez daha sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz” diye konuştu. Asıl olanın barış ve demokrasi mücadelesi olduğunu belirten Temelli, “Birlikte çözüm üretme irademiz var. Nasıl bir kent sorusuna birlikte çözüm arıyoruz” dedi.

Temelli, iktidarın ilk olarak doğaya, emeğe ve kadına saldırdığını belirterek, şunları söyledi: “Doğa tahribatı, emek sömürüsü, kadına yönelik saldırılar. Toplum eğer ayağa kalkacaksa bu üç alandaki mücadelesi ile ayağa kalkacaktır. Bizim bir hayalimiz, bir sevdamız oldu. Bunun bedelini ödeyen çok insan oldu. Çok ağır bedeller ödenerek bugüne gelindi. 31 Mart bu mücadelenin en önemli etaplarındandır. Bu etabın en önünde koşan Leyla Güven ve açlık grevinde olan diğer arkadaşlarımızı selamlıyorum. Dört arkadaşımızı yitirdik, başka kimseyi yitirmek istemiyoruz. Adalet Bakanı artık yasaları uygulasın, suç işlemesin. Yaşar Kemal'in dediği gibi bu topraklar artık kana doydu.”

Temelli'nin konuşmasının ardından toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.