Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a tecride karşı açlık grevine giren tutsakların yakınları, Ankara'ya gelerek Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüşmek istedi. İstanbul'dan gelen 8 tutsak yakınının görüşme talebi, randevuları olmadığı gerekçesiyle reddedildi ve aileler, Adalet Bakanlığı Binası’na alınmadı. Bugün yine Adalet Bakanlığı önüne gidecek olan, aralarında Barış Anneleri’nin de bulunduğu aileler, öncesinde İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube’de basın toplantısı düzenledi. 

‘TALEBİMİZ KABUL EDİLENE KADAR VAZGEÇMEYECEĞİZ'

İlk olarak konuşan Cahide Yıldırım, kardeşi  Yüksel Koç’un Fransa’da 101 gündür açlık grevinde olduğunu ve tek taleplerinin tecridin kaldırılması olduğunu belirtti. Tecridin kaldırılmasıyla cezaevlerindeki açlık grevlerinin de biteceğine dikkat çeken Koç, şunları söyledi:

“İki gündür Adalet Bakanlığı ile görüşmek için gittik. Adalet Bakanı şehir dışında olduğu için görüşemedik, oradaki polisler ile görüştük, ellerinde bir şey olmadığını söylediler. Bu neyin adaletidir, kime adalet sağlanıyor... Sesimizi çıkarıyoruz ama devlet bizim sesimizi duymuyor. Talebimiz kabul edilene kadar binanın önünde oturmaktan vazgeçmeyeceğiz. Evlatlarımız ölüyor, kardeşim 101 gündür Fransa'da açlık grevinde. Evlatlarımız ve kardeşlerimiz için her zaman sesimizi  çıkaracağız. Bugün seçim var diye cezaevlerindeki sesleri duymuyorlar, canlar gidiyor, seçim kimin umurunda. Verdiğimiz 5 can devletin sessizliğinden kaynaklı oldu. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır?"

'DURUM KRİTİK; TECRİT HEMEN KALKMALI'

Sultan Bozkurt ise 21 yıldır cezaevinde olan Newroz Bozkurt’un annesi. Bozkurt, kızının 8 Mart’tan beri açlık grevinde olduğunu belirtti. Bozkurt, 1 Mart’tan itibaren 7 binin üzerinde tutsağın açlık grevinde olduğunu vurgulayarak, “Leyla Güven şahsında başlayan açlık grevi kritik bir  durumda. Bu tecridin kalkması lazım. Adalet Bakanlığı ile görüşmek istiyoruz. Türkiye’de adalet ismi var ama görev olarak ortalıkta bir şey görünmüyor” diye kaydetti.

Kişisel olarak İstanbul'dan çıkıp Ankara’ya geldiklerini ifade eden Bozkurt, şunları söyledi: “Dünyada annelere ne istersin diye sorsalar anneler ‘adalet, barış ve özgürlük’ ister. Biz çocuklarımız için buradayız. Anneler için din, dil, ırk fark etmez, çocuklarımızın sesini bir an önce duysunlar. Talepler karşılanmadığı takdirde cezaevlerinde çocuklarımızın cansız bedenleri  çıkacak. Cezaevlerinde cenazeler çıkıyor, açlıktan değil, kendilerini feda ediyorlar.”

Adalet Bakanlığı önüne geldiklerinde kendilerine bir numara verdiklerini ve görüştürülmediklerini aktaran Koç, “Bizim zamanımız yok. Çocuklarımız ölüyor. Dün akşama kadar oturduk. Bugün yeniden gideceğiz, artık tecride son versinler, çocuklarımızın seslerini duysunlar. Seçimlerinden kaynaklı kim ölse ölsün diyorlar, bizler bunu kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu. 

CPT'YE DE SESLENDİLER

Oğlu Maltepe Cezaevinde açlık grevinde olan Sakine  Göregen de tecridin  kalkmasını istediklerini belirterek, CPT'ye çağrıda bulundu. 

Kardeşi Patnos Cezaevinde açlık grevinde  olan Münübe Koç, 1 Mart’tan itibaren cezaevinde açlık grevinin yayıldığını anımsatarak, şunları ifade etti: “Leyla Güven şahsında tecride karşı açlık grevi başladı. Tecrit kalkarsa hepsi açlık grevini bırakır. Çocuklarımız fedai eylem yapıyorlar, yapmasınlar. Adalet  Bakanlığı  bizimle görüşmedi, etrafımızı polis sardı, bu da bir tecritti. Artık bunlar olmasın, tecrit her yerde."

Aileler, açıklamanın ardından tekrar Adalet Bakanlığı ile görüşme talebinde bulunacak.