Tutsakların tedavileri cezaevi yönetimi tarafından engelleniyor

Tecridin sona ermesi amacıyla ölüm orucuna giren tutsaklardan biri olan Sena Efe, tedavilerinin cezaevi yönetimi tarafından engellendiğini belirtti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine açlık grevi ve ölüm orucuna son veren tutsaklar cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamalarından kaynaklı tedavi olamıyor. Ölüm orucunda yer alan tutsaklardan biri olan Sena Efe, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde eylemlerinin sona ermesinin ardından grevcilerin yaşadığı zorlukları anlattı. Patnos Cezaevi’nde kalan Sena Efe, Öcalan'ın çağrısı ile eylemlerini sonlandırdıklarını belirterek, "Eylemimizin sona ermesinin ardından cezaevi yönetimi bazı sorunlar yarattı. Ölüm orucundan yeni çıkmamıza rağmen bize katı yiyecekler getirdiler.

Ben ve diğer arkadaşlarımız rahatsızlanınca acile gitmek istedik. Bunun üzerine 1. müdür acile götürülmemize karşı gelerek, 'Eyleminize nasıl başladıysanız öyle bitirin' dedi bize. Arkadaşların tepkisi üzerine bizi acile kaldırmak zorunda kaldılar. Doktora aylardır açlık grevinde olduğumuzu anlattık. Oradaki sağlıkçılar da neden cezaevi idaresi bizi neden bilgilendirmedi diye tepki gösterdi. Biz de bu cezaevi idaresini sorunu, siz bizi tedavi etmekle yükümlüsünüz dedik" diye konuştu.

DİRENİŞİMİZ HALA DEVAM EDİYOR

Ölüm orucundan çıkan Burhan Şık, Faysal Atak ve Şefik Kayhan ile hastaneye sevk edildiklerini söyleyen Efe, "Doktorlara durumumuzu anlattık, tamam serum vereceğiz dediler. Bizi saatlerce bir odada beklettiler. Cezaevi askeri komutanı ise tedavi olmamızı engelleyerek hastaneden koğuşlarımıza geri getirdi bizi. Daha sonra cezaevi idaresi tedavinizi yaptıracağız dedi ama şimdiye kadar tedavi edilmedik. Cezaevi idaresi düşmanca bir tutum takınmış durumda. İstiyorlar ki grevden sonra sakat kalalım, hastalık kalsın bizde. Özellikle 1. Müdür Ahmet Ergün'ün yaklaşımı bu şekilde.

Eğer buraya dışarıdan bir heyet gelmezse, 1. müdür canımıza kast etmiş durumda. Dışarıdaki insan hakları kurumları bu konu üzerinde durmalı ki arkadaşlarımız zarar görmesin. Ölüm orucu ve grevden çıkan herkes doğru düzgün bir şey yiyip, içemiyor. Durumumuz açlık grevindeki gibi. Bizim için direniş hala devam ediyor. Büyük bir irade ile önderliğimize bağlı kalacağız. Halkımızın özgürlüğü, faşizmin yıkılması için bizden ne isteniyorsa yapmaya hazırız. Tecrit parçalandı ama sonlanmadı. Tecridin tamamen ortadan kaldırılması dışarıdakilerin tutumuna bağlı. Bize destek olan beyaz tülbentli annelerimize teşekkür ediyoruz, ellerinden öpüyoruz. Bu direnişin bir parçası olan herkese teşekkür ediyoruz" mesajını verdi.