Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kırılması için 5 ay boyunca açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri, yine Sayın Öcalan’ın çağrısı ile 26 Mayıs’ta son buldu. Durumu ağır olan eylemcilerin bir an önce hastanelere kaldırılması ve tedavi altına alınması için İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi, Halkın Hukuk Bürosu Avukatları ve Türk Tabipler Birliği’nden doktorlar, eylemler sonrasında izlenmesi gereken bir yol haritası belirlediler.

Eylemlerin sonlandırıldığı günden bu yana özellikle de Çukurova Bölgesi’nde bulunan cezaevlerindeki tutsakların büyük bir kısmını hastaneye henüz götürülmedi. Bu duruma ilişkin cezaevleri ile görüşmelerinin sürdüğünü ifade eden İHD Adana Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör, görüşmelerinin bir kısmının sonuç verdiğini ve sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.

‘HASTANE VE CEZAEVLERİNDE HİÇBİR HAZIRLIK YAPILMAMIŞ’

Açlık grevlerinin sonlanması ile birlikte ‘Acil Kriz Masası’ kurduklarını ifade eden Öngör, "İHD, HHB Avukatları ve TTB doktorlarının oluşturduğu bu kriz masasında, bundan sonra hem tıbbi, hem hukuksal anlamda izlenmesi gereken yol belirlendi ve çalışmalara başlandı. Ama bu 2 günlük süreçte, ne Sağlık Bakanlığı’nda, ne hastanelerde, ne de cezaevlerinde açlık grevlerinin son bulması halinde yapılacaklara dair bir hazırlığın olmadığını gözlemledik.

Hatta birçok cezaevinde yöneticilerinin açlık grevi sonrasında yapılacaklara ilişkin bilgi sahibi bile olmadıklarını, açlık grevlerinin son bulduğunu bizlerden öğrenen müdürler bile vardı. Tüm bu hazırlıksızlık geç ilerleyen bir tedavi sürecine dönüştü” dedi.

‘SÜREÇTEN UMUTLUYUZ’

Eylemde bulunan tutsaklara ilk müdahalenin cezaevi doktorları tarafından yapıldığını, bazı cezaevleri yönetimlerinden de, "Tutsakların hastaneye gitmelerine gerek yoktur. Tedavileri cezaevlerimizde revir doktorları tarafından yapılacaktır" şeklinde dönüşler aldıklarını ifade eden Öngör, "Bizler kesinlikle doktor arkadaşlarımız ile buna karşı çıktık ve özellikle açlık grevinin ilk grubunda yer alan arkadaşlar için bu durumun kalıcı rahatsızlıklara neden olabileceğini söyledik. Osmaniye ve Ceyhan Cezaevlerinde bu gün itibariyle sevkler başlayacak" diye konuştu.

Öcalan tarafından yapılan açıklamanın iyi okunması gerektiğini ifade eden Öngör, Türkiye ve Ortadoğu’da huzur ve barış ortamının sağlanması için bu gibi açıklamaların daha fazla dikkate alınması gerektiğini söyledi. Süreçten umutlu olduklarını kaydeden Öngör, sürecin bundan sonra hem toplum tarafından, hem de siyasetçiler tarafından önemle takip edilmesi gerektiğini söyledi. Öngör, "Bizler insan hakları savunucularıyız. Tabi ki bu yaşamın da barış ve eşitlik içerisinde gerçekleşmesi de tek talebimiz. Umuyoruz ki bundan sonra ki dönemde çatışma süreçler son bulur, demokratik siyaset alanı genişler. Bu temel de bir araya geldiğimiz sürece daha güzel günlerin de geleceğinden şüphemiz yok" ifadelerini kullandı.