GÖRÜNTÜLÜ

20. yılında yoldaşı Zilan'ı anlattı

Zilan ile çalışmalara katılan Gerilla Çeko Şimal, Zilan'ın düşmana karşı güçlü ve iradeliyken, mücadelede ise uyum ve esneklik içinde olduğunu anlattı.

PKK Gerillası Çeko Şimal, 30 Haziran 1996'da Dersim'de Türk ordusuna karşı fedai eylemiyle sembolleşen Zeynep Kınacı (Zilan) hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Şimal, "Zilan arkadaşla 1995-1996 kış üstlenme çalışmalarında ilk olarak tanıştım. Herkes kış üstlenmesi için çalışıyor, zaman kısıtlı, kar yağmak üzere, kampın yetişmesi gerekiyor” diyerek, şu hususlara değindi:

"Zilan arkadaş o yıl üstlenme çalışmalarına aktif olarak katıldı. Hem daha yeniydi, hem de gerillacılık noktasında en zor yerden başlamıştı. Zorlanıyordu ama kendisine çok da yükleniyordu. Bir dereyi geçerken, ya da yükünün ağır olduğu zamanlarda zorlanıyordu. Ama müthiş bir karar da vardı, yanındaki yoldaşından da güç almasını biliyordu. Yaşama güzel bakabiliyordu. Bir yandan hem çok zorlanacaksın, ama bir yandan da yaşadığın bu zorlanmalarından güç almayı bileceksin. Bu Zilan’ın gerçek kimliğiydi. Aradan yirmi yıl geçmesine rağmen, halen de bana biri şehit Zilan’ı nasıl anımsıyorsun, diye sorduğunda bendeki izlenimi bünye olarak çok zayıf, ama yaşam enerjisi olarak çok güçlü bir arkadaş olduğunu belirtebilirim. Yaşamdaki duruşunu ve pozitif enerjisini gördük, tanık olduk.  Adapte olma ve uyum sağlama noktasında müthiş bir esnekliğe sahipti. Çabuk algılayabiliyordu."

'EĞİTİM SÜRECİNDE HİÇ ZORLANMADI'

Şimal, Zilan’la kaldığı kış eğitim kampındaki izlenimlerini ve Zilan’ın gelişme düzeyini şu şekilde aktardı:

“Kış eğitim kampları normalinde gerillanın yoğunlaşma ve kendi tarzını sorgulama dönemi oluyor. Kendini yenileme süreçleridir, fırsattır. O kış sürecinde o açıdan bunun zirvesini yaşayan heval Zilan'dı. Eğitim sürecinin üç dersine katılım sağladı ve üç dersin sonunda içimizde Şehit Zilan arkadaş en yeni arkadaş olmasına rağmen, kalktı ve kendi çözümlemesinin olmasını istedi. Üç ders boyunca yoğunlaşmasını sağlayan, dinleyerek yoğunlaşabilen Heval Zilan dördüncü derste platformunun yapılmasını önerdi. Pratik çalışmada gözle görülen zorlanma eğitim sürecinde hiç yaşanmadı. Eğitim ortamında ise, dikkat çeken diğer bir nokta iç yoğunlaşmayı yaşayan, bu muhasebeyi yaşayan bir arkadaştı. Platform sürecinde Zilan’ın ne kadar köklü bir yoğunlaşmaya sahip olduğunu biz hepimiz o zaman anlayabildik. 1995-1996 yılından o zamana kadar gördüğüm en köklü ve nitelikli yoğunlaşmaydı. Hepimizin belki tam yoğunlaşması hazır değildi ve o platform ona ağır geldi, diye düşünüyorduk. Platform amacına kitlenmesinin dönüm noktasıydı.

'YAŞAMI VE BUNU HİSSETTİRMEYİ SEVİYORDU'

Şimdi daha iyi anlıyoruz ki, o zaman hazırlık süreciymiş. Ama biz bu tarzda düşünüp algılamıyorduk. Düşmanın müthiş operasyonları başladı, kış kampından çıkmak zorunda kaldık. Bir de kış süreci tam hazırlığın olduğu bir süreç değildi.  Erzakımız vardı fakat o kış sürecine yetmedi. Arkadaşlar tedarikli ve idareli kullanmayı biliyordu. Bahara kendilerini çıkarmayı biliyorlardı. O açıdan şehit Zilan’la beraber kış kampından çıkmak gerçekleşti.”

Kış sürecinde gözlemlediğim kadarıyla yaşamı seven bir arkadaştı. Kış koşullarına rağmen yaşamı sevdiğini kendi yoldaşlarına hissettirme duygusu ön plandaydı. O koşullara rağmen bunu yoldaşlarına gösterme en temel özellik oluyor. İkincisi fiziği yetmiyor, ama buna rağmen ondan güç almasını biliyor.  Üçüncü özelliği ise tüm o zorluklara rağmen amaca kitlenebiliyor. Bu yoğun saldırı döneminde Önderliğe bir de suikast gerçekleştirildi. Çünkü saldırı her tarafta var, bir tek doğu karargahına ya da Dersim eyaletine gerçekleşen bir saldırı değil, hareketin zirvesi hedefleniyordu, Önderlik hedefleniyordu. Herkes o süreçte cevap olmak istiyordu, ama hevala Zilan şahsında bu gerçekleşti. Müthiş bir taktik tıkanıklık var, taktik komuta tıkanmış. Ne düşman güç getirebiliyor, ne hareket bunu aşabiliyordu. Böylesi bir süreçte hevala Zilan’ın eylemi taktiksel süreci aştı. Bu süreci aşmamız lazım, ama bunu bilmiyoruz. Birikim çok güçlü, eyalet çok güçlü, ama ona rağmen adım atamıyorsun.” 

Eylem anına kadar Zilan'la belli bir dönemi geçiren Şimal, şunları da kaydetti: “Zilan’ı karargaha bıraktık ve oradan ayrıldık. Tam Haziran ayının 29 akşamı silah kaldırıldı, eyleme başladık.  Eylem dönüşünde bölük komutanımız, Dersim merkezinde bayrak merasimi töreninde hevala Zilan’ın eylem yaptığını duyurdu. İki duygu olan sevinç ve hüznü birlikte yaşadık. Hevala Zilan açısından böylesi bir eylemin sahibi olması beni gerçekten de çok çok mutlu etti. Buna güç getirdi ve başardı. İçimizde en yeni olan arkadaşın böylesi bir eylemi başarması beni çok mutlu etti."

'SEVİNÇ VE HÜZNÜ AYNI ANDA YAŞADIK'

Gerilla Çeko Şimal, Zeynep Kınacı (Zilan) ile ilgili bir anısını da şöyle anlattı: "Sonbahar çalışması bittiğinde hevala Zilan kendi el yazısından oluşan bir yazıyı vesikalık fotoğrafı ile bana vermişti. Biz güneye kadar da o resmi getirdik. Güneyde şehit Tanya arkadaşa teslim ettik. Örgüt arşivinde kadın örgütünde olması gerekiyordu. O sağ salim ulaştı. Onun dışında Şehit Zilan da belirgin olarak anladım; platformdaki hüngür hüngür ağlaması ve içinden dökülen sözcük aynı anda yaşanıyordu. Eylem sonrası o duygu, sevinç ve mutluluğu aynı anda yaşadığımı bir atmosfer oldu. Aradan yirmi yıl geçti; halen Zilan’ı düşünürken, ilk günkü sevinci ve hüznü birlikte yaşıyorum."