'Özel savaşın panzehri örgütlenmektir'

YJA Star gerillaları, Türk sömürgeciliğinin hiçbir insani ve ahlaki normu tanımayan karakterine dikkat çekerek, mevcut özel savaş rejimine karşı itiraz, örgütlenme ve direnişin zorunluluğunu vurguladı.

AKP yönetimindeki Türk devleti tüm imha, inkar, tecrit, saldırı, rehin alma yöntemlerini bir arada uygulamakla yetinmeyip bir irade kırıp teslim alma biçimi olan tecavüzü de okul, cezaevi, karakol ve yurtlara kadar yaygınlaştırdı. Kürdistan genelinde kadına karşı tecavüz ve taciz ile uyuşturucu ve fuhuş eş zamanlı arttı. Fuhuş, uyuşturucu ve ajanlaştırma yoluyla düşürülmüş bireylerden müteşekkil bir toplumun özgürlük karakterinin ve kültürünün gelişmesini engellemeyi, Türk sömürgeciliğinin bekası için zorunlu görüyor. Bunlara dikkat çeken YJA Star gerillaları, Kürdistan'daki Türk özel savaşı ve ona karşı mücadelenin gerekliliği konusunda ANF'ye konuştu.

YJA Star gerillası Rêvan Amed, insanın insan yapanın, özünü temsil eden toplumsal değerler olduğunu belirterek, "İnsanlar bu özü korumayı başarabilir ve bu temelde toplumsal örgütlülük sağlayabilirse özgür toplumdan söz edebiliriz" dedi.

ÖZGÜRLÜĞE YÖNELEN SAVAŞ

Oysa şu anda özgür bir toplumun varlığından söz edemediklerini; toplumun, üzerinde yürütülen özel savaşla kendisini oluşturan bireylerle birlikte vasıflarından mahrum bırakıldığını kaydeden Amed, bu yüzden de özel savaşı, özgürlüğe yönelen savaş olarak tanımladığını söyledi. "Çünkü sistem özgür insanı, özgür toplumu istemez. Kendisine bağımlı olan kendisi olmaktan çıkan toplumu ve bireyi ister" diyen YJA Star gerillası Amed, şöyle devam etti: "Şu an sistem, özellikle medya kurumlarını kullanarak çok yoğun ve kirli bir savaş yürütüyor. Televizyon programlarıyla, sanatla, görsel, yazımsal tüm materyalleriyle insanları kuşatmış durumda. Bu diğer kurumlar için de geçerlidir. Tüm insanları kendisine bağlamak ve etkisiz kılmak için müthiş bir çaba içerisindedir. Bilgi dahil her şeyi denetimine almakta, bu yolla kendine köle yapmakta."

ÖZ SAVUNMA BİLİNCİYLE

Kürdistan’daki özel savaşın, çok daha çirkin boyutlarda, kirli bir savaş olarak sürdürüldüğünü, son dönemlerde yapılanların çok net olarak gösterdiğini ifade eden Amed, "Nusaybin'de genç kızlara yapılan çirkin tuzaklar, geliştirilen fuhuş merkezleri, bir kenti elektriksiz ve susuz bırakma, yaylalara girişi yasaklama gibi sıralayabileceğimiz birçok şey özel savaşın silahlarıdır. Bu silahlar karşısında öz savunma bilinciyle örgütlenmek ise esas mekanizma olmalı" diye konuştu.

SALT BİR ASKERİ SAVAŞ YOK

YJA Star gerillası Amargî Zîlda ise sadece Türk işgal güçleri ile gerilla arasında devam eden bir askeri savaşın, yaşananları izah etmeye yetmediğini belirterek, "Kürdistan’ın her bir mahallesinde, semtinde, köyünde hatta evinde yürütülen bir savaş gerçekliği var. İşte bunun adı özel savaştır" dedi.

Eğitim alanından ekonomik alana, medyadan kültüre tüm sahalarda büyük bir operasyon başlatıldığını kaydeden Zîlda, özel savaş olgusunun sistem içindeyken çok fazla fark edilmediğine işaret etti. "Her şey insanlara olağan ve normal geliyor" diyen Zîlda, çocuk yaşta başlatılıp teslim alıncaya ve yörüngesinde yerleştirdiği bir uydu haline getirince kadar yönelimin devam ettiğini söyledi. Ekonomik aygıtların kullanılmasıyla birey-sistem arasında koparılması zor bir bağ oluşturulduğunu dile getiren YJA Star gerillası Zîlda, "Oysa bu durumu değiştirebilecek güce sahibiz. Çok güçlü bir örgütlenme ile bu çark işlemez hale getirilebilir" şeklinde konuştu.

SUR BARİZ BİR ÖRNEKTİR

Sistem artık bastırarak, katlederek, ötekileştirerek çok fazla sonuç alamayacağını bildiğini, bunun için de özel savaşın diğer yöntemlerini paralel olarak sürdürdüğünü belirten YJA Star gerillası Avesta Kobanî ise, Sur örneğini verdi: "Yıktı, yaktı, katletti. Şimdi de 'biz bölge halkına hizmet ediyoruz, Sur şehrini yeniden dizayn edeceğiz' diyerek, algı operasyonu yapıyor. Bu durum devletin en çirkin yüzüdür."

Halkın önemli bir bölümünün bu çirkinliğin farkında ve bu yüzden de günlerdir Sur'da direndiğini anımsatan Kobanî, şöyle devam etti: "Çünkü Sur halkı elinden alınmak istenenin yalnızca evleri, mahalleleri, sokakları yani maddi değerleri olmadığını; kimlikleri, onurları, ruhları olduğunu biliyor. Bu yüzden de yürütülen bu özel savaşın farkında ve bu bilinçle direnişini sürdürüyor. Kürdistan'da yürütülen özel savaşın panzehri, kendini örgütlemektir."

SADECE SİLAHLA SAVAŞAMAYIZ

Türk sömürgeci sisteminin insanı insan olmaktan çıkarıp toplumsal değerlerini korumaktan, kültürel havzasında yaşamaktan alıkoyduğunu kaydeden YJA Star gerillası Arjîn Amed, yapılması gerekenin bütüncül bir savaş olduğunu vurguladı. Çok güçlü ve net bir mücadele yürüten gerillaya karşı yönelimin kapsamlı olduğunu hatırlatan Arjîn Amed, şunları söyledi: "Bize karşı sadece topla, tüfekle savaşmıyor. Öyleyse biz de ona karşı sadece kleşle savaşamayız. Savunmamızın önemli bir boyutu askeri savunmadır ama bunun yanında daha fazla savunma mekanizmaları geliştirmeli, hatta özel savaş merkezlerine karşı her daim eylem halinde olmalıyız."

Amed'de, Gever'de ve Kürdistan'ın birçok yerinde özel savaşın bir yöntemi olarak fuhuş alanları yaratıldığını; gençlerin bu tuzağa çekilmeye çalışıldığını söyleyen Amed, "Bütün bunlara karşı gençler her zaman mücadele içinde olmalı ve özgür yaşam tercihlerini ortaya koymalı" dedi.

BİZ BAŞARILIYIZ, ONLAR ÇİRKİN

Özel savaş karşısında doğru ve başarılı mücadelenin, önce sistemi iyi çözümlemek ve ona karşı silah kuşanmakla mümkün olduğunu savunan YJA Star gerillası Berfîn Sêrt, diğer türlüsünün onunla uzlaşma anlamına geldiğini söyledi. Kürt halkının dört parça Kürdistan’da, dört ayrı rejimin geliştirdiği farklı farklı özel savaş saldırılarına maruz kaldığını vurgulayan Sêrt, saldırıları kırmanın en temel yolunun mücadele olduğunu kaydetti. "Biz defalarca kazanan taraf olduğumuzu kanıtladık. Alternatif yaşamı ortaya koyduk" diyen Sêrt, şunları ekledi: "Bugün özgür yaşamın kadın savunucu güçleri olan YJA Star, HPJ, YPJ, YJŞ, YPS - JIN kendilerini dört parça Kürdistan’da örgütlemekte ve savaş yürütmekte. Özel savaş yürütücülerinin korkulu rüyası haline geldiler. Biz bu kadar başarılı olmasaydık onların bu kadar çirkin olduğu görülmezdi. Zavallı olan onlardır."

AKP'Yİ YENME GÜCÜMÜZ VAR

"Bizler AKP’yi tanıdık ve bu dağlara AKP’ye karşı savaşmak için geldik; AKP ne yaparsa yapsın başaramayacak" diyen YJA Star gerillası Ciwana Destan, bütün direniş alanların kadınların baş eğmeden durduğunu söyledi. Kadınların sürece cevap olabileceğinin Sur'daki analardan da anlaşılabileceğini kaydeden Destan, "AKP'yi yenme gücümüz var" dedi.

TEK KÜRT KADINI KALSA BİLE

YJA Star gerillası Dersim Baz ise her gün kadınların tutuklandığını, katledildiğini, tecavüzle karşı karşıya kaldığını; kadının teslimiyeti üzerinden toplumu teslim almaya çalıştığını söyledi. Kadınların büyük başarılara imza atabilecek güce sahip olduklarını ve zaten bu gücün 15 yıldır AKP’yi başarısız kıldığını gösterdiklerini vurgulayan Baz, şunların altını çizdi: "PKK’li kadınlar olarak kirli politikaların başarıya ulaşmasına asla izin vermeyeceğiz. AKP unutmasın ki; tek bir Kürt kadını kalsa dahi biat etmeyecek ve AKP'ye siyasi ve ahlaki olarak mahkum etmeye gücü yeter."