14 yıllık AKP iktidarı boyunca binlerce kadın şiddete maruz kalırken yüzlercesi ise çoğunlukla babası, eşi, kardeşi ya da sevgilisi gibi en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Uygulama ve açıklamalarıyla kadına karşı şiddet, taciz, tecavüz ve katliamların önünü açan AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kadının yaşamı ve bedenini hedef alan söylemlerine her gün bir yenisini ekliyor. 

Katıldığı her miting ve yaptığı her açıklamada evirip çevirerek konuyu bir şekilde 'en az üç çocuk yapılması gerektiğine' getiren Erdoğan, daha sonraları kürtajı hedef aldı. Demokratik tepkiler Erdoğan’ın kadın bedeni ve yaşamını hedef alan açıklamalarını engelleyemedi.

Kimi zaman alttan alta kimi zamansa açıktan yürütülen kirli savaş boyunca fütursuzca katledilen ve hesabı dahi verilmeyen çocukları düşünmeden “Çocuk doğurmayan kadın eksiktir” diyen Erdoğan ve yandaşları, kadınları ayrıştırıyor: Kadın dediğin çocuk doğurur, börek açar, evden çıkmaz, kahkaha atmaz, az güler ve gülerken de dişleri görünmez, anne ise ekonomik hayata katılamaz, çalışmaz.

AKP, erkeğe ve iktidara biat eden bir kadın profili yaratmaya çalışıyor.

Son olarak ‘boşanma komisyonu’ adı altında basına yansıyan, erkeği koruyan kararların yer aldığı rapor ile çocuk yaşta evlilik, tecavüz ve tacizin cezasız kalması; tecavüzcüsü ile evlendirme, boşanan erkeğin nafaka ödememesi, şiddete maruz kalan kadının korunmasının zorlaştırılmasını sağlayacak yasalara zemin hazırlandı. 2000’li yıllardan bu yana kadın mücadelesi ile kazanılan haklar gasp edilmek isteniyor.

Ancak toplumu karanlığa mahkum etmeye çalışan AKP iktidarı ve yandaşlarına karşı kadınlar ülkenin dört bir yanında alanları doldurarak  isyanı ve mücadeleyi yükseltmeye kararlı.