AKP’yi eleştirene karşı kılıf hazır: Cumhurbaşkanına hakaret

Ankara katliamından bir gün sonra, 11 Ekim 2015’te AKP seçim standına gidip hükümet politikalarını eleştiren Zeynep Öztürk isimli öğrenciye cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldığı ortaya çıktı.

Ankara katliamından bir gün sonra, 11 Ekim 2015’te AKP seçim standına gidip hükümet politikalarını eleştiren Zeynep Öztürk isimli öğrenciye cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldığı ortaya çıktı. ANF’ye konuşan Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmediği halde ve olaya tanıklık eden iki sivil polisin de bu hususta lehine ifade vermesine rağmen, hakkında cumhurbaşkanına hakaretten işlem yapıldığını anlattı. “En ufak eleştiriye bile tahammülleri yok” diyen Öztürk, kendisine ters geleni eleştirmeye devam edeceğini söyledi.

Türkiye’nin “ileri demokrasi”sinde, twitterde Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde yorum yapanlar hapis cezasına çarptırılırken, AKP hükümetine en ufak bir eleştiri de cumhurbaşkanına hakaret kapsamına alınıyor. Siyaset bilimi yüksek lisans öğrencisi Zeynep Öztürk’ün İstanbul Bakırköy’de AKP seçim standına gidip, hükümet politikalarını eleştirmesi cumhurbaşkanına hakaret kılıfına sokuldu. AKP standındakiler tarafından hakarete maruz kalan Öztürk, şikayetçi olmak için gittiği karakolda suçlanan taraf oldu. İki sivil polisin ve iki kişinin de böyle bir hakaretin yaşanmadığını tanık olarak beyan etmelerine rağmen, AKP’lilerin iftirasını dikkate alan savcı, Öztürk’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten dava açtı.

HEM HAKARETE UĞRADI, HEM HAKKINDA DAVA AÇILDI

Konuştuğumuz Öztürk, AKP zihniyetinin en ufak bir eleştiriye bile tahammülü olmadığını vurguladı. Öztürk, Ankara katliamından bir gün sonra meydana gelen olayı şöyle anlattı: “Bakırköy’de dolaşırken, AKP’nin meydanda seçim standı açtığını gördüm. Ben de yaşanan süreç hakkında ne düşündüklerini öğrenmek için yanlarına gittim. Bir kadın dışında, stanttakilerin hepsi erkekti. Bu politikalarla 1 Kasım’da yine tek parti iktidarı kuramayacaklarını söylemem üzerine sinirlendiler. Aralarından birisi, ‘Yürü git’ dedi. Ben de sadece soru sorduğumu, bu şekilde davranmaya hakkı olmadığını ifade ettim. Tam oradan uzaklaşırken aralarından biri bana cinsiyetçi bir küfür etti. Bu küfrü duyar duymaz geri döndüm ve ‘Sen kime küfür ediyorsun?’ diye tepki göstererek adamın üzerine yürüdüm. Küfrünü tekrarlaması üzerine, oradan geçen biri avukat iki kadın da tepki gösterdi. O esnada ayırma bahanesiyle beni çevreleyen adamlar beni itekleyerek darp etmeye çalıştı. Bunu gören iki kadın ve sonradan sivil polis olduğunu öğrendiğim iki adam araya girip beni onların arasından aldı.”

AKP’LİLERDEN ‘SEN BURADAN ÇIKAMAYACAKSIN’ TEHDİDİ

Karşılıklı şikayetçi olmak için gittikleri Bakırköy Kartal Tepe Karakolu’nda, işin seyrinin birden değiştiğini belirten Öztürk, tanıklara rağmen AKP’liler tarafından cumhurbaşkanına hakaretle itham edildiğine dikkat çekti. Öztürk, karakolda avukatlarını telefonla arayan şahısların bundan sonra birden ağız değiştirerek, cumhurbaşkanına hakaret ettiği yönünde ifade vermesi üzerine, kendisinin suçlandığını aktardı. Öztürk, “Oysa bütün karakol, şahısların verdiği ilk sözlü ifadede böyle bir hakaretin bahsinin geçmediğini biliyordu. Kaldı ki olay yerinde yaşananlara beni karakola getiren iki sivil polis de şahitti ve böyle bir hakaret olmadığını da ifadelerinde beyan ettiler” dedi. AKP’lilerin kendisini “Sen buradan çıkamayacaksın” diye tehdit ettiğini belirten Öztürk, lehindeki tanıklıklara rağmen Bakırköy Adliyesi’nde çıkartıldığı mahkeme tarafından cumhurbaşkanına hakaretten suçlandı ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

ŞANTAJ ARACI

Kendisine küfür edildiğinin, oradan giderken küfür üzerine geri döndüğünün ve bu sırada on kişinin üzerine geldiğinin mobese görüntülerinde mevcut olduğunu belirten Öztürk, adli kontrol kararına itirazının da jet hızıyla reddedildiğini aktardı. Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasının en ufak bir eleştiriye karşı şantaj aracına dönüştüğünü vurgulayan Öztürk, sonuna kadar haklarını savunacağını ifade etti. Öztürk, “Başka ülkelerde eleştiriler ifade özgürlüğü olarak görülürken, bizim ülkemizde bunun bedeli ya dava ya cezaevi” dedi. Öztürk, bu tür davalara rağmen bir siyaset bilimci adayı olarak eleştirmeye ve sorgulamaya devam edeceğini söyledi.