Paris’te 9 Ocak 2013’te gerçekleştirilen katliamın zanlısı Ömer Güney, sağlık sorunlarından dolayı tutukluluğunun sona ermesi talebiyle yaptığı başvurunun duruşması bugün görülüyor. Duruşmaya ilişkin açıklama yapan CDK-F, “Kürt örgütler, katledilenlerin aileleri ve Kürt halkı olarak davanın gidişatı ve yeni durumdan kaynaklı endişeliyiz. Fransa yeniden ‘devlet aklı’ ile hareket ederek, Türk devleti ile birlikte adalet ve gerçeği boğmak mı istiyor” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F), 9 Ocak 2013 Çarşamba gününün Kürt tarihine kara bir gün olarak yazıldığını belirtti. O gün, Kürt kadın devrimciler Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Şaylemez’in (Ronahi) Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda canice katledildiğini vurgulayan CDK-F, “O günden bu yana adalet, gerçeklik arayan Kürt toplumunun temsilcileri, katledilenlerin aileleri, çok sayıda örgüt ve şahsiyet Fransız yetkililerden bu politik cinayetlerin aydınlığa kavuşturulmasını talep ediyor” denildi.

Katil zanlısı Ömer Güney’in sağlık sorunlarından kaynaklı tutukluluğunun sona erdirilmesi ile ilgili yaptığı başvurunun duruşmasının bugün görüleceğini de hatırlatan CDK-F, 5 Aralık’ta görülecek duruşma öncesinde böylesi bir girişimin bir tesadüf olmadığını da kaydetti.

Soruşturmada açığa çıkan deliller, katliamdan sonra yayınlanan ses kayıtları ve yazılı belgelerin Ömer Güney’in MİT için çalıştığını net bir şekilde açığa çıkardığı da vurgulanan açıklamada, “Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede de cinayetleri organize etme ve gerçekleştirilmesinde payı olduğunu” açığa çıkardığı belirtildi.

“Soruşturmanın başından bu yana Fransız ve Türk yetkililerin bu üçlü cinayeti aydınlatma konusunda isteksiz olduğunu gözlemliyoruz” denilen CDK-F açıklamasında, Türkiye’de cinayetlerin hemen ertesi gününde bir soruşturma açıldığı, ancak hiçbir bilginin Fransız yetkililerle paylaşılmadığına da dikkat çekildi.

Fransa’nın ise dava dosyası üzerindeki yasağı kaldırmayarak, soruşturmanın ilerlemesini engellediği de ifade edilen CDK-F açıklamasında, “Davada görevli hakimler suçu işletenlere kadar gidemeden dosyalarını kapatmak zorunda kaldılar” denildi.

Katledilenlerin politik kimliğine ve cinayetin ciddiyetinin bir halkı sarstığı, ancak ne ailelerin ne de Kürt toplumunun temsilcilerinin de Fransız yetkililer tarafından kabul edilmediği hatırlatılan açıklamada, Fransız yetkililerinin Türkiye’nin işbirliği yapma, özellikle katliama MİT’in dahil olup olmadığı noktasının araştırılması konusunda hiçbir talepte bulunmadığı da vurgulandı.

“Kürt örgütler, katledilenlerin aileleri ve Kürt halkı olarak davanın gidişatı ve yeni durumdan kaynaklı endişeliyiz. Fransa yeniden ‘devlet mantığı’ ile hareket ederek, Türk devleti ile birlikte adalet ve gerçeği boğmak mı istiyor?” diye sorulan açıklamada, 4 yıldan bu yana Ömer Güney’in sağlık uzmanları tarafından izlendiğini, dosyasına göre ise sağlık durumunun istikrarlı olduğu da vurgulandı.

Güney’in yargılanmasına birkaç ay gibi bir süre kala tutukluluğunun bitirilmesi talebi ile yaptığı başvuru ile birlikte bu davadaki tek zanlının kaybolma noktasına gelebileceği uyarısında da bulunulan CDK-F açıklamasında, “Bu durum, Kürt halkının adalet talebini yok eder” denildi.

CDK-F, kamuoyuna, Fransız hükümetine adalet ve gerçeklerin kaybedilmemesi çağrısında da bulundu.