Erkek-devlet şiddetine karşı kadınlar sokakta

25 Kasım Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla Taksim’e akın eden binlerce kadın, Tünel'den Galatasaray Meydanı’na yürüdü.

25 Kasım Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla Taksim’e akın eden binlerce kadın, Tünel'den Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Özellikle AKP iktidarı boyunca kadın cinayetlerinin arttığına dikkat çeken kadınlar, erkek ve devlet şiddetine ve zihniyetine karşı sonuna kadar direneceklerini vurguladılar.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla Taksim’e akın eden binlerce kadın, erkek şiddetine Tünel’den Galatasaray Meydanı’na yaptıkları yürüyüşle isyan ettiler. Barış annelerinin barışı simgeleyen beyaz tülbentleriyle ön saflarda yerini aldığı yürüyüşte, kadınlar mor rengindeki “Erkek-devlet şiddetine karşı direniyoruz” yazılı pankartını, “Polis bizden korksun”, “Namus bizden korksun”, “Öldüren sevgi istemiyoruz”, “Erkek şiddetine karşı kadınların direnişi var” yazılı dövizleri ve Suruç katliamında hayatını kaybeden kadınların fotoğraflarını taşıdı. İstiklal caddesi boyunca hep bir ağızdan , “Kadınlar sokağa özgürleşmeye”, “Jin jiyan azadî”, “Erkek vuruyor, devlet koruyor”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Her yer katliam katiller hanemizde “, “Erkek-devlet şiddetine son” sloganlarını atan kadınlar, DAİŞ çetelerine karşı savaşan ve Kürdistan’da devlet ablukasına karşı direnen Kürt kadınlara selam gönderdi.

AKP İKTİDARI BOYUNCA KADIN CİNAYETLERİ ARTTI

Polis ablukasının altındaki Galatasaray Meydanı’na gelen binlerce kadın adına açıklamanın Türkçesi Nergiz Şen, Kürtçesi Xûnav Altun tarafından okundu. Şen ile Altun, “Biz kadınlar bugün, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında, kadın cinayetlerine ve erkek-devlet şiddetine karşı direnmek ve hayatlarımızı savunmak için sokaklardayız” diyerek başlayan açıklamada, özellikle AKP iktidarı boyunca kadın cinayetlerinin görünür şekilde arttığını ve sadece 2015’in son on ayında, 236 kadının erkek şiddetiyle katledildiğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Bizler ‘Hayır’ dediğimiz, boşanmak istediğimiz, savcılığa şikayette bulunduğumuz, koruma kararı aldığımız, sığınağa başvurduğumuz, erkek şiddetine karşı bağırdığımız, hatta yakınımızdaki kadınlardan destek istediğimiz için yaşamın her alanında ölümle karşı karşıya kalıyoruz” diye kaydedildi.

YAŞAMINI SAVUNAN NEVİN, ÇİLEM, YASEMİN, HASRET’TİZ

Eşitliği fıtrata ters gören, gerici kadın düşmanı politikalarıyla AKP iktidarına karşı kadınların sadece eşit koşullarda yaşam hakkına sahip olabilmek için hayatlarının her anında savaşmak durumunda bırakıldıklarını hatırlatıldığı açıklamada, katilleri yargılamak yerine, onları “tutku derecesinde aşırı sevgi” bahanesiyle aklayan, katillere erkeklik indirimi yapan, yaşam hakkını içe sayan ve her gün cinsiyetçi kararlara imza atan yargıya karşı hayatlarını savunduklarını vurgulandı. Açıklamada “Bizler tecavüze uğramamak, dövülmemek, hatta sadece hayatta kalabilmek için direnen, meşru müdafaa hakkını kullanan, yaşamını savunan Nevin, Çilem, Yasemin, Hasret’tiz. Bizler yaşadığımız hayata ‘artık yeter’ diyen mahkum edilmek istediğimiz hayatlara çevirmek için direnen kadınlarız” diye altı çizildi.

AMED, SURUÇ, ANKARA’DA BARIŞ TÜRKÜLERİMİZLE KATLEDİLDİK

Her siyasi dönemin kendi katliam tarihini yarattığı, barışın neredeyse hiç egemen olmadığı bu topraklara mahkum edildiklerini hatırlatan açıklamada “Bombalar Diyarbakır, Suruç, Ankara, Beyrut ve Paris’te; hayatlarımızın tam ortasına düşüyor. Daha Diyarbakır’da Lisa’nın yaralarını saramamışken, Suruç’tan Ece’nin, Ankara’da Dilan’ın ve sayısız arkadaşımızın ölüm haberi geldi. Başbakanın aramızda dolaşmasına izin verdiklerini itiraf ettiği canlı bombalarca, içimizde daha güzel yarınların umudunu, dilimizde barış türküleriyle katledildik” denildi.

SIĞINAKSIZ BİR DÜNYA İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

Kürdistan’ın dört bir yanını saran devlet terörünün lanetlendiği açıklamada, Silvan’da duvara, “devlet her yerde, kızlar biz geldik, ininize girdik” yazan, kadını düşman, kadın bedenini işgal alanı, savaşı da tecavüz olarak algılayan erkek zihniyetinin ta kendisi olduğunu vurgulandı. İşte bu zihniyetin bugün Kürdistan topraklarında, Şengal Dağları’nda işgal ettiğini kaydedildiğini açıklama, şunlar belirtildi: “Biz, bugün katil tecavüzcü IŞİD çetelerine ve IŞİD’leşen devlet güçlerine karşı kadınları, halkını, kendi hayatlarını, kimliğini, dilini ve kültürünü savunurken katledilen ve çırılçıplak soyulan bedeni sokaklarda teşhir edilen Ekin Wan için sokaklardayız. Bizler, yaşadığımız hayatları tacizle, tecavüzle, şiddetle ve baskının türlü biçimleriyle bir çıkmaza sürüklenen; kurtulmak için her çırpındığımızda bizleri biat etmeye zorlayan; reddettiğimizde öldürülen ya da ölümü dayatan erkeklere, onunla işbirliği içinde olan devlete karşı direniyoruz, hayatlarımızı savunuyor, şiddetsiz ve sığınaksız bir dünya için mücadele ediyoruz.”

Açıklamanın ardından meydanda hayal çeken kadınlar, eylemi “Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa” sloganlarıyla sona erdirdi.