GÖRÜNTÜLÜ

Erzincan: Kadın şiddeti örgütlenerek alt edebilir

KJK Koordinasyon üyesi Bese Erzincan: “Tüm kadınları, halkları hep birlikte, mücadeleye, direnişe ve yeni özgür günleri yaratmaya çağırıyoruz.”

KJK Koordinasyon üyesi Bese Erzincan: “Tüm kadınları, halkları hep birlikte, mücadeleye, direnişe ve yeni özgür günleri yaratmaya çağırıyoruz.”

1 Kasım’la birlikte Kürdistan’da yeni bir dönemin başladığını belirten KJK Koordinasyon üyesi Bese Erzincan, “1 Kasım ile gerçekleştirilmek istenen durum, daha çok Kürt halkının şiddet, baskı ve zor yöntemleriyle geriletilmesi, iradesinin kırılmasıydı” dedi. Seçim sonuçlarında özel savaş medyasının büyük bir oynadığının da görüldüğünü sözlerine ekleyen Erzincan, özel savaş medyasının abartılı bir şekilde Kürt halkına karşı büyük bir saldırı gerçekleştirdiğini vurguladı.

Saldırılarla Kürt halkının 40 yıllık kazanımlarının geriletilmesini hedeflediğini de belirten KJK Koordinasyon üyesi Bese Erzincan, “Ayrıca HDP projesinin başarısızlığa uğratılmasıdır. Kadınların ve halkların büyük bir emek, direniş ve çalışmalarla gerçekleştirdikleri direniş sistemlerinin yıkılmasıdır. Burada bu temelde bir yaklaşım ve hedef söz konusuydu. Fakat halkımız, kadınlar AKP’nin geliştirmiş olduğu bu şiddet politikalarının, baskı ve zulüm politikalarının çok iyi farkındadır. Bu temelde öncesinden başlayan öz yönetim çalışmalarına, öz yönetim ilanlarına 1 Kasım seçimleri sonrasında da devam etti. Bunun en somut örneğini biz Farqin’de gördük. Farqin halkı büyük bir direniş gösterdi. AKP’nin baskı, zulüm politikalarına karşı, kendi öz yönetim, iradesini koruma, geliştirme duruşunu çok görkemli bir şekilde sahiplendi. Farqin’de ortaya çıkan direniş, tüm Kürdistan’da büyük bir sahiplenme ile karşılandı. Sadece Kürt halkı değil, Türkiye’nin, demokrasi, özgürlük güçleri gerçekten halkların iradesine inanan, demokrasiye inanan tüm güçlerin desteği söz konusu oldu” diye konuştu.

‘DEVLET KADIN, ÇOCUK VE GENÇLERİ HEDEF ALIYOR’

Öz yönetim çalışmaları ve ilanlarında AKP’nin kadıları, gençleri ve çocukları hedef aldığını da sözlerine ekleyen Erzincan, bunun çok bilinçli, halkın en dinamik kesimlerini hedef alma yöntemi olduğunu da vurguladı. Kürt halkının en aktif, dinamik, direnişçi kesimin, özgür yaşamı, yeni yaşamı ve fazla isteyen kesimlerin bilinçli bir şekilde hedeflendiğini de belirten Erzincan şunlara dikkat çekti: “Bu yöntemle de aslında halkın, halkımızın, halklarımızın özgürlük talepleri çok ciddi bir biçimde geriletilmeye çalışılıyor. Seçilmişlere bile çok vahşice yönelimler sürüyor. En son HDP Eşbaşkanı saldırıya uğradı. Tüm bunlarla kadınlar hedefleniyor, sindirilmek isteniyor. AKP’nin bu politikalarının yabancısı değil halkımız. 40 yıllık bir birikimimiz var, kadınların mücadele, direniş tarihinden çıkardığı dersler var. Biz halkımızın, kadınlarımızın önümüzdeki süreçte tüm bu saldırı politikalarına karşı giderek daha fazla halkımızın her boyutta, kadınların her boyutta kendi öz iradesiyle, kendi öz yönetimleriyle bu sürece karşılık vereceklerini göreceğiz. Bugün devletçi ve iktidarcı sistemlerin en çok korktuğu nokta, halkların ve kadınların kendi öz yönetimlerini, kendi kararlarını verme gücüdür. Halklarımız ve kadınlar ortak mücadele ile çok büyük özgürlükçü, demokratik bir kolektif irade ile başarı sağlayacaklardır.

25 Kasım’a doğru giderken, esasen kadın şahsında geliştirilen bu şiddet politikaları, bu devletçi, iktidarcı yaklaşımlar artık bitme ile yüz yüzedir. Biz direndikçe, örgütlendikçe, kenetlendikçe devletçi, iktidarcı güçlerin yapabileceği hiçbir şey kalmayacaktır. Hem halklarımızın, hem kadınların daha yüksek direnişte, örgütlenme ile kenetlenme ile birleşme ile başarıya ulaşacaklarını, özgür, yeni yaşam, demokratik bir yaşamı yaratacaklarına inanıyoruz. Eğer hep birlikte mücadele edersek, dağda, kırda, bayırda bütün mücadele alanlarında gerçekten alternatif sistemi yaratabilirsek, sadece direnmek değil, direnmek zaten esastır, alternatif yaşamı hayatın tüm alanlarında gerçekleştirerek, yapılandırabildiğimiz zaman kendi yaşamımızdan, topraklarımızdan söküp atmış olacağız. Böylece hem şehitlerimize, hem emeklerimize, hem de büyük mücadele tarihimize güçlü cevap oluşturabileceğiz. Önderliğimizin beklediği, yani önderlik hep şunu belirtiyordu, ‘Beni anlamak uygulamaktır.’ Sadece kaba, bağlılık sözleri değil, önderliğimizin yaşamını, felsefesini, önderliğimizin demokrasi ilkelerini yaşam tarzını hayata geçirebildiğimiz ölçüde, bunu sisteme kavuşturabildiğimiz ölücüde önderliğimize de çok güçlü bir cevap olabileceğiz. Tüm kadınları, halkları hep birlikte, mücadeleye, direnişe ve yeni özgür günleri yaratmaya çağırıyoruz.”