Ev emekçileri güvencesiz
EVİD-SEN Başkanı Gülhan Benli, tekstil atölyelerinin ev emekçisi kadınları sömürdüğü söyleyerek, durumu ‘taşeronun taşeronu olarak’ tanımladı.
EVİD-SEN Başkanı Gülhan Benli, tekstil atölyelerinin ev emekçisi kadınları sömürdüğü söyleyerek, durumu ‘taşeronun taşeronu olarak’ tanımladı.
İstanbul’da yaşayan ev emekçisi kadınlar, tekstil dükkanlarında düşük ücretle çalıştırılıyor. Kimi zaman merdiven altı dükkanlarda kimi zaman da kendi evlerinde, elbiselerin ipliklerini, metolarını ve etiketlerini temizleyen kadınlar, günlük 15-20 TL kazanıyor. Sosyal hakları bulunmayan ve kaçak çalıştırılan kadınlar, haklarının gasp edilmesinin yanında meslek hastalıklarıyla da karşı karşıya.
Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN) Başkanı Gülhan Benli, kadınların sömürüldüklerine dikkat çekerek, sendika olarak bu çalışma sisteminin önünü alamadıklarını söyledi. “Sadece bir sokaktan en az 50 kadın bu işi yapıyor. Çaresizlikten yapıyor” diyen Benli, şunları paylaştı: “Ev işçileri, parça başı ve taşeronun taşeronu olarak çalışıyor. Sendika olarak bunun önüne geçemiyoruz, çünkü kadınlar kendi evlerinde ya da evlerine yakın merdiven altı dükkanlarda bu işleri yapıyor. Yakınlarda bulunan bir firma ya da bir tekstil atölyesi kendi personeline yaptırmadığı iplik temizleme, meto, etiket alma işlerini bu kadınlara yaptırıyor. Kendi iş yerinin sınırları içeresinde de olmadığı için denetime girmiyor. Sosyal güvencesi yok bu kadınların. Bu iş veren için büyük kazançlar demek.”
HİÇBİR BAĞLAYICILIK YOK
“Günde 15 TL’ye çalışıyor bu kadınlar” diyen Benli şunları söyledi: “Bir personelin günlük ücreti ortalama 80 TL iken bu parayla 7 kadın çalıştırıyorlar. Üstelik hiçbir bağlayıcılıkları da yok. Yemek, yol, sigorta gibi hakları da yok. Günün sonunda kendilerine kuş kadar ücret kalıyor. Bu ücretle ancak bir tencere yemek, pazar ya da elektrik faturası ödeyebiliyorlar. Bunun ötesinde kadınların başka ellerinde kalan yok. Kendi evlerinde yaptıkları için çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıyalar. Bu ayrıca bir sıkıntı. Mesleki hastalıkları beraberinde getiriyor.”
BU İŞİ YAPMAYA MECBURUM
Feride Boğaç ise daha önce sokağının başında bulunan dükkana gittiğini, ancak çocuklarının ödevlerini takip edemediği için artık evinde iplik temizlediğini söyledi. Günde bazen 15 TL bazen de 20 TL kazanabildiğini aktaran Boğaç, “Ev kadınıyım. Çocuklarımı bırakacak bir yerim de yok. Bu işi yapmaya mecburum. Ekmek, pazar alışverişi için içim rahat” dedi.
ÇOCUKLARIM OKUSUN DİYE
Bağcılar’da bir dükkanda iplik temizleyen kadınlardan Safiye Urgün de tam gün bir yerde çalışacak zamanının olmadığını söyleyerek, şunlanı ifade etti: “Sabah geliyorum 2 saat çalışıyorum. Öğleden sonra da 4 saat. Maske kullanıyorum. Bu sırada çocuklarımdan en büyüğü eve gelmiş oluyor. O ve kardeşleri okusun diye geliyorum. Onların günlük okul harçlıklarını çıkarıyorum. Yoksa gelmem buraya. Kış geldi. Bu toz beni rahatsız da ediyor. Dün sadece sabah gelebildim 8 TL kazandım. 100 tane iş 10 TL. Tozu çok bunların…”