‘Êzidî kadınların mücadelesi dünya tarihinde bir ilktir’

Zorla Alıkoyulan Kadınlar için Mücadele Platformu koordinasyon üyesi Ayşe Gökkan, 3 Ağustos Şengal Katliamının ikinci yıldönümünde tüm kadınları alanlara davet etti.

3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’de DAİŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen katliamda binlerce çocuk, kadın, sivil insan katledildi. Binlerce Ezidi kadın çetelerinin eline esir düşerek, iğrenç işkencelere maruz kaldı. Geçen iki yıl boyunca çetelerin elinden kurtulan Êzidî kadınlar, dünya tarih kitaplarına geçecek bir direniş sergiledi. Tüm dünyanın kabul ettiği bu katliamda başta kadınlar mücadelesi olmak üzere özgürlük savaşçıları görkemli direnişiyle Şengal kent merkezini özgürleştirdi.

Zorla Alıkoyulan Kadınlar için Mücadele Platformun koordinasyon üyesi ve KJA aktivisti Ayşe Gökkan, 3 Ağustos günü Şengal katliamının ikinci yıldönümünde tüm kadınları alanlara davet ederken, Êzidî kadınların DAİŞ çetelerine karşı sergilediği mücadeleyi ANF’ye değerlendirdi.

‘ŞENGAL’DE CİDDİ BİR MÜCADELE VERİLDİ’

Gökkan, DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldırısıyla birlikte KJA olarak bir heyetin direk Güney’e geçtiğini ve yapılan saldırıyı yerinde incelemeye dönük çalışmaların olduğunu belirtti. Orada yaşanan vahşetin tarihte çok az yaşanan bir vahşet olduğunun altını çizen Gökkan, “Her şeyden önce orada ilk kadınlar katlediliyordu. 45 yaş üstü kadınlar özel olarak infaz ediliyordu. Karma ve çocuklara ait mezarlıklar vardı. Gittikçe insanlık dışı bir uygulama olarak tarihe geçti orada yaşananlar. Ortadoğu’da kadın özgürlük mücadelesinin çok ciddi bir noktaya geldiği ve erkek egemen zihniyete karşı ciddi bir mücadele vermeye başladığını görüyoruz. Bu yüzden bu yaşananlar tesadüf değildir. Rojava’da kadınların öz savunma olarak DAİŞ çetelerine karşı çok ciddi bir mücadele verdikleri görüyoruz” dedi.

‘KADINLAR ÖZ SAVUNMAYLA DAİŞ ÇETELERİNİ PÜSKÜRTTÜ’

Bugüne kadar erkek egemen zihniyetin her savaşta kadını savaş ganimeti olarak ele aldığını ve ilk kez Rojava’da kadınların mülteci olmayı reddettiğini ifade eden Gökalp, kadınların öz savunmaya geçtiklerini ve kadına savaşlarda biçilen misyonu yerle bir ettiklerini söyledi. Öz savunmayla DAİŞ çetelerini püskürttükleri belirten Gökkan, sözlerine şöyle devam etti: “Şengal’in hedef alınmasının nedeni öz savunmasız olması olarak ele alındı. Rojava’da böyle bir kadın direnişi varken yanı başındaki Şengal’e böyle saldırmak DAİŞ çetelerinin temel seçtiği bir noktaydı. Êzidîlerin kalbi olan Şengal’e tarihsel anlamının fazla olduğu ve kültürdeki yerinin anlamlı olması da saldırmalarının bir nedeniydi.

‘AKP VE DAİŞ ÇETELERİNİN KADINLARA KARŞI ZİHNİYETİ AYNIDIR’

KJA olarak biz uzun zamandır Bakur’a geçen Êzidî kadınların yerleşmesi için çalışmamız oldu. Ama Türk devleti kendini Dicle nehrine vuran kişileri bile engellemek istedi. Roboski’den girmeye çalışanlara gaz bombalarıyla cevap verdi. Dünyanın hiçbir yerinde mülteciliğe bu kadar saldıran bir anlayış olmamıştı. AKP zihniyeti bunların hepsini yaptı. Peki neden yaptı? Çünkü biliyoruz ki AKP ve DAİŞ çetelerinin zihniyeti kadına karşı birbirlerini besleyen bir zihniyettir. Şengal’e peki neden bu kadar saldırı oldu? Orada da KDP’nin güçlerini çekmesi de aynı zihniyete bağlıdır.”

‘3 AĞUSTOS BİR DÜNYA EYLEM GÜNÜ OLMALIDIR’

Zorla alıkonulan kadınların içinde sadece Êzidî kadınların olmadığını yanı sıra Arap, Süryani gibi orada tüm halklara ait kimlikli kadınların var olduğunu söyleyen Gökkan, “Zorla alıkonulan kadınlar platformunda Şengal’in 2’inci yıldönümünde orada yaşananları aslında kadın soykırımı ve 3 Ağustos’u bir dünya eylem günü olması için çağrıda bulunduk. Orada yapılanlar sadece Êzidî kadınlarına yapılmadı bütün dünya kadınlarına yapıldı. Êzidî kadınları orada DAİŞ çetelerine çok büyük bir yanıt verdiler. Çünkü onlarca kişiye satılmış kadınlar onların elinden kurtulma mücadelesi verirken ayaklarının altı dağlanarak yakılıyor kaçmasınlar diye. Ve o kadınlar kaçıyor Şengal kadın öz savunma alanlarına gidiyor. Bu direniş tüm dünya kadınlarına cesaret verebilir’’ ifadelerini kullandı.

‘EZİDİ KADINLARIN MÜCADELESİ DÜNYADA BİR İLKTİR’

‘Dünyada tüm savaşlarda kadınlar aynı şeyleri yaşamıştır ama Êzidî kadınlarının mücadelesi gibi bir deneyim ortaya çıkmamıştır’ diyen Gökkan, orada bunlara neden olan güçlerin uluslararası mahkemelerde yargılanması gereken güçlerin olduğunun altını çizdi. AKP iktidarının Antep’te kadın satış büroları açmasına dikkat çeken Gökkan, suç duyurusunda bulunduklarını ama 16 gün içinde onlara takipsiz kararı verdiklerini belirtti. Gökkan, “Antep’te satış büroları açan, sınırlarda Êzidî kadınları durduran ve KDP gibi güçlerin oradan çekip kadınları o vahşet yapısıyla yüz yüze bırakanların hepsi bizim yanımızda yargılanması gereken yapılardır. Ve bizler bunun uluslararası mücadelesini veriyoruz çünkü 73 fermana direnen bir Şengal’in dünyanın kaç yerinde örneği bulunabilir” şeklinde konuştu.

‘3 AĞUSTOS’TA BÜTÜN KADINLAR MEYDANLARA İNMELİ’

Gökkan, 3 Ağustos’u zorla alıkoyulan kadınlar günü yapma çabalarının ısrarla devam ettiğini belirtirken, Êzidî kadınların Şengal’de ki direnişinin dünyaya öncülük edebilecek bir direniş olduğunu vurguladı. 3 Ağustos günü tüm kadınlar saat 11:00’da kapılarının önlerine bile çıksalar Şengal’de katledilen kadınların anısına sessizlik dakikası uygulamaları gerektiğini belirten Gökkan, “DAİŞ çetelerinin elinde tek bir kadın kalmayana denk bu mücadeleyi sürdürmek dünya kadınlar açısında da önemli bir özgürlük mücadelesi olacağını biliyoruz. O yüzden tüm kadınlar meydanlara inip bu vahşeti yaşatanları bir kez daha kınayıp hepimizin risk altında olduğunu bilmelidirler” dedi. Son olarak Gökkan, 3 Ağustos günü başta Kürt kadınları olmak üzere Türkiye’deki kadınları meydanlara davet etti. 

...