Garzan: Kobanê Direnişi Ortadoğu’dan dünyaya yayılan ışık oldu

Garzan, 1 Kasım’ı iki yönlü kutlama temennisinde bulunarak, alanlara çıkmaya hazırlanan milyonları selamladı.

Yeryüzünde 5 kıtada 400 yüz merkezde kutlama kararı alınan ve ikinci yılına giren 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’ne ilişkin konuşan PKK Yürütme Komite Üyesi Ruken Garzan, Kobanê Direnişi’nin, Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyaya ışık tuttuğunu belirterek, direnişin kadın rengine vurgu yaptı. Garzan, 1 Kasım’ı iki yönlü kutlama temennisinde bulunarak, alanlara çıkmaya hazırlanan milyonları selamladı.

Ortadoğu halkları, 19 Temmuz 2012 sonrasında yeni bir soluk ile tanışıp Rojava Devrimi ile buluşurken, Kobanê direnişi, devrimin bambaşka bir cephesi oldu. Geçtiğimiz yıl çete saldırıları altında boğulmaya çalışılan Kobanê direnişini korumak için 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edilirken, 5 kıtada yüzlerce merkezde milyonlar direnişi sahiplendi. Yine 1 Kasım Dünya Kobanê Günü vesilesiyle halklar yeryüzünün tüm kıtalarında alanlara çıkarak direnişin yıldönümünü kutlayacak, direnişi sahiplenecek ve selamlayacak. PKK Yürütme Komitesi Üyesi Ruken Garzan, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nü kutlamaya hazırlanan halklara seslenerek, demokrasi ve direniş şehitlerini Arîn Mirkan, Kader Ortakaya şahsında andıklarını, bu anlamlı günün tüm haklara kutlu olmasını temenni ettiklerini kaydetti.

Rojava Devrimi ve Kobanê Direnişi sırasında yaşamını yitirenleri andıklarını kaydeden Garzan, devrim ve direnişin yalnızca Kürt Özgürlük Hareketi açısından değil Ortadoğu halkları açısından tanımının yapılmasının elzem oluşuna vurgu yaptı. “Rojava ve Kobanê’de açığa çıkan mücadele değerlerini tüm dünya halkları sahiplendi. Bu sahiplenişi başta çok anlamlı bulduğumuzu dile getirmemiz gerekiyor. Ortadoğu’da binyıllardır hakim olan egemenlikçi bir zihniyet vardı ve bu zihniyet kendisini gasp, sömürü gücü ile devam ettirmek istiyordu. Rojava direnişi başta buna halkların bir “dur!” demenin adımıydı” diyen Garzan devrim ve direnişin halkların eseri olduğu tanımlamasını yaptı. Dünyanın tüm noktalarında devrime sahip çıkıldığını belirten Garzan bu sahipleniş; “Halklar kendi kurtuluşunu bu devrimde buldular, gördüler ve buna inandılar” diye konuştu.

 KOBANÊ DİRENİŞİ DİRENEN TÜM HALKLARA IŞIK OLDU

Kobanê’nin dünya coğrafyasında küçücük bir yer olduğunu belirten Garzan, bu küçük coğrafya parçasının çevresinde geliştirilen direniş ruhunun iyi okunması gerektiği vurgusunu yaparak; “Kobanê’de gösterilen direniş, tutum tüm halklara güven verdi bu çok önemlidir. Kobanê ile birlikte Rojava Devrimi Ortadoğu eksinle olmaktan çıkarak evrensellik kazanmıştır. Ortadoğu halkları devrime inandı ve bu direnişe destek verdi. Kobanê Direnişi, dünyanın her yerinde direnen halklara ışık oldu ve aydınlattı. Artık Kobanê, dünya coğrafyasında küçük bir yer olarak değil direniş meşalesi ile tüm dünyayı aydınlatan meşale olurken bu meşale etrafında halklar kenetlendi, aydınlandı, halklar kendisine çizebileceği yollarını gördüler. Kobanê Direnişi bir çizgi, nitelik, öz olmuştur” şeklinde konuştu.

KOBANÊ  TÜRKİYE REALİTESİNİ DE DEĞİŞTİRECEK’

Türkiye’de, AKP hükümeti ve devlet zihniyetini koruyan güçlerin hiçbir zaman Kobanê Direnişi’nin zaferle taçlanmasını istemediklerini kaydeden Garzan, “Aksine gerçekleşen bu umudun sönmesi için ellerinden geleni yaptılar. Yanan bu devrim ateşinin üzerine su dökmek istediler” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kobanê, düştü düşecek!” deyişini hatırlatarak, MİT tırlarının askeri mühimmat taşıdığını, çetelere verilen desteğin ayan beyan gün yüzüne çıktığı hatırlatmasında bulundu. Türkiye’nin çetelere destek vermesinin en büyük nedeninin Kobanê Direşi’nden duyulan korku olduğunu belirten Garzan, “Kobanê Direnişi, Türkiye realitesini de değiştirecek bunu çok iyi biliyorlar, TC’nin 100 yılık inkara dayalı, tekçi zihniyetini değiştirecek ve bu değişiklikten korkan güçler var. Bu güçlerin başında AKP hükümeti ve Erdoğan geliyor, bu hükümet bu noktada Kobanê gelişirse yeni bir toplum ve irade biçiminin açığa çıkacağını, yeni bir yaşam tarzının açığa çıkacağını gördüler. Tüm devlet eksenli darlaştırıcı yaşam alışkanlıklarının değişeceğini gördüler sistemini sürdürmek isteyen zihniyetin biteceği anlamına geliyordu Kobane. Yani bitişleriydi!” dedi. Kobanê direnişinden korkan güçlerin Rojava Devrimi’nin kendi siyasal statüye kavuşmasını istemediklerini kaydeden Garzan, devrimin uluslararası arenada tanınmaması içinde ellerinden geleni yaptıklarını belirtirken, “Son 100 yıldır Kürt toplumunu-halkını parçalayan, bölen, sömüren güçler Kürtlerin irade sahibi olmasını istemiyorlar, AKP’nin Rojava’ya müdahalesinin altında yatan nedenlerden biride budur. Kürt halkının kendi kendisini yönetebilecek oluşuma sahip olmasını istemiyorlar” diye konuştu. Garzan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu, “Biz Güney’de yaptığımız hatayı Rojava’da yaptırmayacağız” sözlerini hatırlatırken, Güney Kürdistan’da bulunan güçlerin AKP ile işbirliği içerisinde olmasına rağmen söylenen bu sözlerin altında büyük bir anlam aranması gerektiğinin altını çizdi.

1 KASIM İKİ BOYUTLU KUTLAMA MESAJI

1 Kasım Dünya Kobanê Günü ve Türkiye’de yapılan seçimlerin aynı güne getirilmesinin tesadüften ibaret olmadığı vurgusu yapan Garzan, “1 Kasım’ı hem Kürdistan’da hem Türkiye’de hem de Rojava’da iki boyutlu kutlayacağız. 1 Kasım’ bu iki boyutla karşılayıp bu şekilde egemenlikçi sisteme cevap vereceğiz. Yani bu güne iki anlamla gireceğiz. Ve inanıyoruz ki her iki anlamda da kazançlı çıkacağız, direnenler kazançlı çıkacaktır çünkü burada direnen halklardır” dedi.

Türkiye’de DAİŞ çetelerine yönelik geliştirilen “operasyonları” değerlendiren Garzan, “Bunda iki şeyi görmek lazım. Birincisi, AKP hükümeti, uluslar arası arenada herkes DAİŞ’e karşı mücadele veriyor ‘Biz dışında kalırsak IŞİD saflarında olduğumuz ayen beyan ortaya çıkar’ düşüncesinde olan bir gerçeklik var. Ki DAİŞ çetelerinin bugüne kadar her nedense Suruç, Amed, Ankara başta olmak üzere hedefleri ortada, kendilerini büyüten ve destek veren güçlere elbette saldırmıyorlar. Neden TC’yi hedef almıyor sorusun sormak gerekiyor” diyerek değerlendirdi. AKP’nin korsan hükümetinin ‘DAİŞ ile mücadele veriyorum’ imajı taşımaya çalıştığını belirten Garzan, ikinci bir unsur olarak, “DAİŞ çeteleri Rojava’da rolünü tamamladı ve başarısız oldu. AKP, Türkiye toplumuna da ‘Mücadele ediyorum’ imajı vererek seçimlere giderek başarı kazanmak istiyor” yorumunda bulundu.

KOBANÊ DİRENİŞİNİ SEMBOLLEŞTİREN FAKTÖR KADIN KATILIMIDIR

Kobanê Direnişi’nin, kadın öncülüğünü açığa çıkaran yönünün unutulmaması gerektiğini hatırlatan Garzan, devrim ve direniş sürecine kadın renginin kendisini hissettirdiğini belirterek dünyanın birçok yerinde mevcut durumda savaşların sürdüğünü ve süren savaşlarda kadınların direkt hedef alındığını ve kadınların bedel ödediklerini kaydederken, kadın direnişinin YPJ ile sembolleştiğini söyledi. Garzan, “Kobanê direnişini bu kadar sembolleştiren faktör ve neden kadının katılımıdır Arin Mirkan yoldaş ile bu zirveleşti. Yüzlerce kadın şehit düştü ve bir kentin, devrimin etrafında bedenlerini siper etti, genç kadınlardan, analara fedaice büyük bir direniş ruhu ile kadınlar bu devrime katıldılar. Rojava’da esas alınan üçüncü çizgi yani demokratik toplum paradigması çizgisinde en fazla kadın kendi kurtuluşunu gördü ve buldu. Bunun pratik uygulayıcısı Kobanê’de öncülüğünü yapan elbette Kürt kadınları oldu fakat Ortadoğulu kadınları unutmamak gerekiyor Asuri, Ermine, Süryani, Arap kadınlarından tutalım dünya kadınları, Türkiyeli kadınlar gelip katıldı. Sloganı, yürüyüşü ile yerinden katılan kadınlar oldu. Kadın direnişi ile kendi niteliğini kazandı Kobanê!” dedi.

1 Kasım Dünya Kabonê Günü vesilesiyle Rojava Devrimi ve Kobanê Direnişi’nin sahiplenen tüm halklara bu günü kutlayan Garzan; “Kobanê Direnişi yüzyılın özgürlükler ve demokrasi açısından en önemli adımıdır. Bu adımı takip edecek olan diğer adımları atmak ve bu adımları diğer dünya halkları ile birlikte Kürt kadınları olarak biz bu adımları birlikte atmaya hazır olduğumuz belirtmek istiyoruz. Daha büyük adımların atılması için Ortadoğu kadınları, Türkiye kadınları, dünya kadınlarının da emekçi, sosyalist, anarşist, feminist olmak üzere bu adımlara bizimle ortaklaşıp daha büyük adımların atılması için davet ediyoruz. Umudumuz buna dönük ve yalnız olmadığımızı biliyoruz” dedi.