GÖRÜNTÜLÜ

HDP'li Acar: Biz korkmuyoruz ama artık AKP'nin ömrü uzun değil!

Acar, "Biz korkmuyoruz. Zaten son 6 ay içerisinde birçok milletvekilimiz yakılıp yıkılan kentlerde ölüm ile burun buruna geldi" derken, 'iktidarın ömrünün çok uzun olmayacağını' belirtti.

HDP'li Ayşe Acar Başaran, AKP/Saray'ın savaş politikalarının sonucu olarak dokunulmazlıklarının kaldırılmasının kendilerini korkutmadığını söyledi. İfade vermeyeceklerini tekrar eden Acar, "Biz korkmuyoruz. Zaten son 6 ay içerisinde birçok milletvekilimiz yakılıp yıkılan kentlerde ölüm ile burun buruna geldi" derken, 'iktidarın ömrünün çok uzun olmayacağını' belirtti.

ANF'ye konuşan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından ifade vermeye gitmelerini bekleyen AKP Hükümetinin yanılacağını ifade ederek, önümüzdeki süreçte belediyelere atanacak kayyum atamaları savaşın son halkası olarak değerlendirdiklerini söyledi.

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, kendilerini Meclis'in dışına atmak için sistem partilerinin birleştiğini belirtti. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çay toplamaya giden yargıya ifade vermeyeceklerini dile getiren Başaran, kendilerinin dokunulmazlığının fiili olarak zaten olmadığını da söyledi.

'AKP'NİN KOMİSYONU HALİNE GELEN YARGIYA İFADE VERMEYECEĞİZ'

AKP iktidarının yürüttüğü savaşın son halkası ile karşı karşıya olduklarını söylen Acar, şunları kaydetti: 

"Dokunulmazlıkların kaldırılması, esas itibarıyla siyasi soykırımın, başlatılan konseptin bir halkasıydı. Şu an belediyelere kayyum atanmaları ile beraber savaşın son halkası olarak değerlendirdik. Zaten dokunulmazlıklar öncesi ve sonrasında gelişen tavır da bizim bu düşüncemizi tekrar eder nitelikteydi. Her defasında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer hükümet yetkilileri de dahil sürekli HDP’yi ve HDP milletvekillerini hedef gösteren ve sistem dışına iten bir anlayışın nasıl su üstüne çıktığını net olarak gördük. Cumhurbaşkanı ile birlikte çay toplayan bir yargıya, AKP’nin komisyonu haline gelmiş bir sisteme ifade vermemiz, yaptıklarımız basın açıklamaları ile ilgili kendimizi savunur pozisyona gelmemizi bekleyenlere tekrardan söylüyorum; biz kesinlikle savunma yapmayacağız. Telefon üzerinden milletvekilleri ifade vermeye çağrılıyor. Bu çağrı olarak kabul edilmiyor. Ancak bundan sonra tebligat mı gönderilir, yakalama kararı mı çıkartılır; kendilerinin bileceği bir şey... Bu bizim açımızdan geri adım atma mevzusu haline gelmeyecek. Esasında onların yaptığı usulsüzlükleri, katliamları, yolsuzluklarını bizim üzerimizden örtmeye çalışıyorlar. AKP'nin başka bir gündem yarattığını halkımız da bilmektedir."

'AKP İKTİDARININ SONU GELMİŞTİR'

AKP'nin savaş politikası sonucu işlediği suçlar nedeniyle uluslararası alanda meşruluğunu tümden yitirdiğini de sözlerine ekleyen HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, son olarak şunları ifade etti:

"Zaten Uluslararası hukuka göre de dokunulmazlıkların kaldırılması çerçevesinde bizi zorla ifadeye götürmek istiyorlarsa kendilerinin bileceği bir iştir. Aslında HDP’de siyaset yapanların tamamı zaten bu bilinç ile siyasette yerini almışlardır. Biz kendileri gibi siyasetten rant sağlamak, kendi ekonomilerini büyütmek için, başkaları üzerinde iktidarını büyütmek için siyaset yapmıyoruz. Biz bu halkın özgürlüğü için, Türkiye’de özgürlüğün sağlanması için, halkın çıkarları için siyaset yapıyoruz. Onun için her defasında bizi tutuklama ile korkutan AKP’ye çağrıda bulunuyoruz; biz korkmuyoruz. Zaten son 6 ay içerisinde birçok milletvekilimiz yakılıp yıkılan kentlerde ölüm ile burun buruna geldi. Öz Yönetim alanlarında bize yönelik tavır, eylem ve etkinliklerimizde biz milletvekillerine yönelik saldırılar, zaten fiili olarak dokunulmazlığımız yoktu. Bu kez gayri meşru bir kılıfa oturttular. Ancak savaş suçları, insan hakları suçlarını işleyen AKP hükümetinin yaptıklarını haykırmayacağımızı düşünüyorlarsa da yanılıyorlar. Önümüzdeki süreç bu net bir şekilde ortaya çıkacak. AKP hükümeti, son dönemde Kürdistan’da yarattığı tahribattan dolayı başarılı olduğunu iddia etse de, aslında çıkmazda olduğu herkesçe de bilinmektedir. Bilindiği gibi uluslararası alanda hiçbir meşruluğu kalmayan bu iktidarın ömrünün çok uzun olmayacağını hep beraber göreceğiz."