Kadın örgütleri: Vakit kaybetmeden Silvan'a gitmeliyiz

Kadın örgütleri, Silvan'da AKP'nin terörüne ilişkin açıklama yaptı. Kadınlar, acilen Silvan'a gitmek için örgütlenilmesini isterken, Türkiye halklarının saldırılara karşı direnişe çağırdı.

Kadın örgütleri, Amed'in Silvan ilçesinde 9 gündür devam eden "sokağa çıkma yasağı" ve bu sabah itibarıyla şiddetlenen devlet terörüne tepki gösterdi. 
Barış İçin Kadın Girişimi Üyesi Gülsen Ülker, Silvan'da devlet tarafından yapılan sivil katliamın seçim sonrası uygulanan bir cezalandırma politikası olduğunu söyledi. Ülker, Silvan'da yapılan katliamların bir devlet politikası haline dönüştüğünü belirterek, "Yapılan uygulamalar bir cezalandırma pratiği olarak karşımıza çıksa da daha kapsamlı bir politikanın izlendiğini görüyoruz. Yapılan katliamlara karşı Türkiye'nin her yerinden kadınlar başta olmak üzere kendisine insanım diyen herkes, Silvan'a akın etmeli, dayanışma içerisinde olmalı" çağrısında bulundu. 

'TÜRKİYE HALKLARI SALDIRILARI BOŞA ÇIKARTSIN'

Silvan'da sıkıyönetim ve OHAL'in de ötesinde bir uygulamanın yaşandığına dikkat çeken Ülker, Kürdistan'da devlet tarafından yapılan saldırıların Türkiye halkları tarafından boşa çıkartılması gerektiğini belirtti. Türkiye haklarının Kürdistan'a ses vermesi gerektiğini belirten Ülker, ana-akım medyanın kullandığı dile tepki göstererek, "Medyanın kullandığı dil savaşı körüklüyor. Katliamlara zemin sunuyor. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi gösteriyor" dedi. 

'AKP VAHŞİLEŞTİ!'

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav da, 7 Haziran seçimlerinde sonra AKP devleti tarafından başlatılan savaşın gittikçe şiddetlendiğini belirtti. Saldırının daha da vahşileştiğini kaydeden Kav, Kürdistan'da uygulanan saldırıların rutin bir hale getirilmesine tepki gösterdi. Kav, yapılan olağanüstü hal uygulamaların çok temel anayasa hak ihlali olduğuna dikkat çekti. Kav, kadınlar başta olmak üzere Türkiye halklarının Silvan'ı yalnız bırakmamasını isteyerek bölgeye gitme çağrısında bulundu.

'ÖLÜM İLANI'

Ankara Kadın Platformu Üyesi Hatice Erbay ise, şöyle dedi: "Cizre'de yaşananların aynısı 9 gündür Silvan'da yaşanıyor. Fakat daha görülmez, daha duyulmaz şekilde. AKP iktidarı tek başına hükümet olmayı bir şekilde elde etse de Kürt halkına çok önceden kestiği ölüm ilanını devam ettiriyor. Hendekleri sadece bir konu olarak televizyon programında tartışanlar izleyenler Kürt halkının ölüm kalım mücadelesi verdiğini görmemekte çok maharetliler."

'ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ ÖLÜYOR!'

Cizre'de Silvan'da insanların evlerinde, çocukların annelerinin kucağında öldürüldüğünü hatırlatan Erbay, "Evler bombalanıyor, Kürtler katlediliyor. AKP vatandaşım dediği Kürt halkına helikopterle ateş açıyor, öldürüyor. Türkiye gibi bütün dünya derin bir uykuda. Silvan'da beyaz Toros'lar 'Ak Toros'lara dönüştü çoktan. Silvan'da insanlık ölüyor, insanlığımız ölüyor, çocuklarımızın geleceği, gelecek günlerimiz ölüyor" diye konuştu.

'DAHA GEÇ OLMADAN SİLVAN'A GİTMELİYİZ'

Erbay, "Ey insanlık ses ver! AKP hükümeti bu ablukayı derhal kaldır, bu soykırıma son ver, bu vahşet, bu ölümler yanına kalmayacak" ifadelerini kullandı. Erbay, devlete seslenerek "Elbet bir gün hesap vereceksin. Unutma, tarih seni mutlaka yargılayacak. Barış kazanacak. Bütün demokrasi güçleri daha da geç olmadan bu soykırıma bu katliama 'dur' demeli, hepimiz derhal Silvan'a gitmenin örgütlenmesini sağlamalıyız, bütün kurumlar, örgütler, partiler bunu ilk görev olarak hemen şimdi önlerine koymalı, silvan'daki katliamı durdurmak insanlık adına şu an en acil görevimizdir" dedi.