'Kadınlar hayatlarına sahip çıkıyor' raporu

İstanbul Feminist Kolektif (İFK), "Kadınlar hayatlarına sahip çıkıyor" başlığıyla, erkek şiddetine, işkencelere 'şiddetle' karşılık vermek durumunda kalan, yaşamak için öldürmek zorunda bırakılan kadınlara ilişkin rapor hazırladı.

İstanbul Feminist Kolektif (İFK), "Kadınlar hayatlarına sahip çıkıyor" başlığıyla, erkek şiddetine, işkencelere 'şiddetle' karşılık vermek durumunda kalan, yaşamak için öldürmek zorunda bırakılan kadınlara ilişkin rapor hazırladı.
2015’in ilk dört ayında medyadan öğrenildiği kadarıyla erkeklerin neredeyse 100 kadını öldürdüğüne dikkat çekilen raporda, "Peki, kaç kadın erkek şiddetine direndi? Kaç kadın hayatına sahip çıkarak bu şiddeti sonlandırmayı denedi? Kaç kadına hayatına sahip çıktığı için mahkum edildi ve kaç kadın cezalandırıldı? Katil erkekler her yeni davada iyi hal indirimi alarak tahliye edilirken, kaç kadın devletin yapamadığı görevi yerine getirdiği için, yani hayatını korumaya çalıştığı için erkek yargı tarafından cezalandırıldı" soruları yöneltildi. 

YASEMİN ÇAKAL'IN HİKAYESİ

"Kadınlar artık son bir şans daha vermeyerek erkek şiddetinden kurtulmak için her yolu deniyorlar. Bu süreçte davasını yakından takip ettiğimiz kadınlardan biri de Yasemin Çakal. O da tıpkı Nevin gibi hayatına sahip çıkmak istedi ve bu nedenle yargılanıyor" denilen raporda, Çakal'a ilişkin şu bilgiler verildi:
"Yasemin, evlilik hayatı boyunca ve hamileyken kocası Özkan Kaymaklı'nın şiddetine maruz kaldı. Çocuğu doğduğunda, çocuğu ile birlikte şiddete maruz kaldı. İşten ayrılmaya zorlandı. Dayak yedi, kocası üzerine bıçakla saldırdı. Aile mahkemelerinden uzaklaştırma kararları alındı. Özkan Kaymaklı'yı şikayet etmek için karakola gitti. Karakolda doldurduğu aile içi şiddet formunda, 'Kocanız sizi öldürmeye teşebbüs etti mi' sorusunu, 'Evet' diye cevapladı. Ama onlarca kadının başına geldiği gibi Yasemin’e de hiçbir çıkış yolu bırakılmadı.
Yasemin, öldürülmemek için öldürmeyi seçmek zorunda kaldı. Olayın olduğu gün Özkan Kaymaklı Yasemin ve çocuğunu bir odaya kilitleyerek aç susuz bıraktı, sabah olunca şiddet uygulamaya devam etti. Yasemin bu şiddete artık dayanamadı, kendisini ve çocuğunu savundu."
Dava sürecine de değinilen raporda, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Çakal'ın meşru müdafaa nedeni ile tahliye talebini reddettiğine dikkat çekildi. 

'MEŞRU MÜDAFAA'

Kadınların erkek ş̧iddetine karşı ç̧aresiz bırakıldığı erkek egemen sistemde, kadınların kendini kurtarmak için yaptığı her savunmanın meşru müdafaa olduğunun belirtildiği raporda, bu tavrın hukuktaki karşılığının ise cezasızlık olması istendi.
Raporda, şiddete karşı direnen kadınların hikayelerine de yer verildi.