Kadınlar "Askeri darbe ve sivil darbeye karşı 3. yolu inşa etmek" için sokaklara çıkıyor. HDK ve HDP'nin çağrısıyla mitingler düzenleyecek olan kadınların mesajı net: Darbelerinize de OHAL'inize de mahkum değiliz, sokakları terk etmiyoruz, özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz.

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması sırasında sokaklarda kadınları hedef alan sözlü ve fiziki saldırıların yaygınlaşması üzerine, kadınlar sokaklara çıkma kararı kaldı. 

HDP ve HDK'li kadınlar, "Darbelere karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz" şiarıyla birçok kentte, mitingler düzenleyecek. "Askeri darbeye de, sivil darbeye de, OHAL'e de mahkum değiliz" diyen kadınlar, sokaklarda buluşacak.

İstanbul'daki buluşma 31 Temmuz Pazar günü saat 17.00'de Kadıköy İskele Meydanı'nda olacak.

HDP Merkezi Kadın Koordinasyonu Üyesi İlkay Yenigün, neden sokağa çıktıklarını anlattı.

İlk darbenin 7 Haziran sonrasında AKP iktidarı tarafından yapıldığını belirten Yenigün, şunları söyledi: "15 Temmuz'da bir askeri darbe yaşandı, ancak 7 Haziran'dan sonra da bir sivil darbe yaşanmıştı. Bu sivil darbe, kadınların kazanılmış bütün haklarını geri almayı amaçlamıştı. Kürdistan'daki savaşta kadınlar hedef alınmıştı, çıplak bedenleri teşhir edilmişti. 8 Mart etkinliklerimiz bile yasaklanmıştı. Bir yıldır sokaklar kadınlara yasaklanmıştı. Çünkü çok ciddi bir kadın gücü var. Bu ülkeye demokrasi ve barışı getirecek en büyük güç kadınlardır. Kadınların bu gücünden korkuyor. Aynı korku, 15 Temmuz darbesi ve ardından yaşanan günlerde de devam etti ve kadınlar hedef haline geldi."

'DARBENİN BASTIRILMASI SÜRECİ DE KADINLARI HEDEF ALDI'

Kadınlar olarak askeri ve sivil her türlü darbeye karşı olduklarının altını çizen Yenigün, "15 Temmuz'da darbe başarılı olsaydı, Türkiye'yi belki de 50 yıl geriye götürecek günler yaşanacaktı. Kadınların kazanımlarının ciddi anlamda yok olacağı bir süreç olacaktı. Ama, darbenin bastırılması süreci de kadınları hedef aldı" dedi. 

15 Temmuz'dan sonra sokakların kadınlar için daha tehlikeli hale geldiğini belirten Yenigün, "Darbeyi protesto gösterileri sırasında da kadınlar hedef alındı. Bir kadının üzerine kezzap döküldü. Kadınlar sokakta taciz edildi, tehdit edildi. Bunun sayısız örneği var" diye konuştu. 

HDP Merkezi Kadın Koordinasyonu Üyesi İlkay Yenigün, "Darbelere karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz" sloganıyla sokaklara çıkacaklarını belirtti ve ekledi: "Her türlü darbeye karşıyız, ancak darbeye önlemek iddiasıyla ilan edilen OHAL'e de karşıyız. Çünkü bu OHAL demokrasi isteyenlere karşı da uygulanıyor. Kendi kitleleri sokağa çıkıyor, bunun için ulaşım bile ücretsiz hale getiriliyor. Ancak sokağa çıkan bu kitle özellikle kadınlar bakımından tehlikeli bir tablo çizdi. Kadın özgürlük mücadelesi bakımından bu ciddi bir tehdit. Biz de sokaklar bizimdir, kadınlarındır, demek için sokaklara çıkma kararı aldık."

'CHP'Lİ, AKP'Lİ KADINLARA DA ÇAĞRIMIZ VAR'

Forum, yürüyüş gibi çeşitli eylemlerle kadınlar olarak sokaklarda olacaklarının altını çizen Yenigün, CHP'li ve AKP'li kadınlara da çağrı yaptı, "Sokaktaki bu erkek şiddeti, nefreti, tüm kadınları hedef alacak. Bunun farkına tüm kadınlar varmalı" dedi. 

İlkay Yenigün, kadınların, askeri darbe ve Saray karşısında üçüncü yolu inşa edeceklerini belirtti, "Bir yanda sivil darbeciler, bir yanda askeri darbeciler. Biz kadınlar olarak bu iki darbenin arasında kalmayacağız, bu iki darbeye de boyun eğmeyeceğiz. Darbecilere karşı olacağız, özgürlüğümüzü savunacağız, özgürlüğümüz için de sokaklarda olacağız. Bugün sokağa çıkamazsak, bir daha sokağa çıkamayız. Çünkü yaşam alanlarımız ellerimizden alınmaya çalışılıyor" diye konuştu.

'YASAK GELİRSE DE DİRENECEĞİZ'

Kadıköy'deki buluşmalarının OHAL gerekçesiyle yasaklanması durumunda da direneceklerini belirten Yenigün, "Kadınlar olarak direnişten başka yolumuz yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve hükümet yetkililerinin her gün halka sokağa çıkın çağrısı yaptığını hatırlatan Yenigün, "Bu çağrılar yapılırken sokakların bize yasaklanması asla kabul edilemez" diye konuştu. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de dikkat çeken Yenigün, 15 Temmuz'dan itibaren kaygılarının arttığını vurguladı, "İmralı kapılarının bir an önce açılması çözüm için önemli. Bunu talebimizi yineliyoruz. Türkiye'yi yeniden bir barış sürecine götürecek tek isim Sayın Öcalan'dır" dedi.