Katliamı AKP ve Erdoğan tezgahlayıp uyguladı

PAJK Koordinasyonu, komplocu, kontra karanlık bir örgüt olan AKP ve reisi Tayip Erdoğan, İçişleri Bakanlığı, MİT kurumlarıyla birlikte tek kelimeyle katliamı tezgahlayıp uyguladığını vurguladı.

PAJK Koordinasyonu, komplocu, kontra karanlık bir örgüt olan AKP ve reisi Tayip Erdoğan, İçişleri Bakanlığı, MİT kurumlarıyla birlikte tek kelimeyle katliamı tezgahlayıp uyguladığını vurguladı. PAJK, katliamların son bulması için inadına alanları özgürlük, barış talebiyle hınca hınç doldurmak, mücadeleyi her şart altında kesintisiz yükseltmenin elzem olduğunun altını çizdi.

PAJK Koordinasyonu, AKP kontra örgütü tarafından barışa, özgürlüğe ve demokrasiye yöneltilen hunharca saldırıyı lanetledi.  PAJK, “Yaşamını yitiren Türkiye ve Kürdistan’ın aydınlık yüzleri olan 128 şehidimizi saygıyla anıyor, yaralılara acil şifalar diliyor, Türkiye ve Kürdistan halklarının başı sağ olsun diyoruz.  Derin, tarifsiz acı yüreğimizi, benliğimizi ne denli sarsmışsa da bir o kadar mücadele azmimizi, kinimizi, irademizi bilemiştir. Katliamcılar döktükleri kanda boğulacaktır.  Devrimciler, özgürlük savaşçıları, demokrasi şehitleri her daim yaşayacaktır. Anılarına bağlılık yeminimiz faşist diktatör zorba Erdoğan ve harekat takımını yerle bir etmek, halkların özlemi olan barışı ve özgürlüğü tesis etmek olacaktır” dedi.

HESABINI VERMEKTEN KURTULAMAZLAR

PAJK, komplocu, kontra karanlık bir örgüt olan AKP ve reisi Tayip Erdoğan, İçişleri Bakanlığı, MİT kurumlarıyla birlikte tek kelimeyle katliamı tezgahlayıp uyguladığını belirtti.  “Ankara’nın ortasında gerçekleştirilen saldırının devlet kurumlarıyla birlikte örgütlendirildiği açıktır” denilen açıklamada, “Adresi DAİŞ göstererek bu kanlı suçun hesabını vermekten kurtulamazlar.  Erdoğan zihniyeti sadece DAİŞ zihniyeti değildir, bu kanlı saldırıyla bir kez daha görülmüştür ki uygulama içinde olan komuta eden, emir veren bir organizasyon içindedir. Katliamı bizzat örgütleyen, hayata geçiren Erdoğan ve kukla hükümet açıkça insanlık suçu işlemiştir. Kürdistan’da halkı karakol bahçesinde yüzüstü yatırarak ‘devletin gücünü göreceksiniz’ diye kafalarına silah dayayıp tehdit eden özel harekatçılar, yine ‘sözde siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları, aydınlar hesabını verecek’ diyen Erdoğan, ‘hiçbir güvenlik kusuru yaşanmamıştır ve kirli savaşı koruculukla canlandırmaya çalışıp müjde’ diyerek kendinden geçmiş, yaklaşık iki aydır Kürdistan’da sivil halk için vur emrini veren İçişleri Bakanıyla,  saldırıların nerede, nasıl, ne zaman yapılacağının alt yapısını hazırlayan MİT kuruluşuyla komple halklarımızın karşısında tepeden tırnağa soykırımcılar vardır.  Erdoğan ve gayri meşru hükümeti ‘terör saldırıları’ diyerek suçunu örtbas edemez.  Ortada Erdoğan, AKP terörü vardır ve bu suç sabittir.  Özgürlük mücadelesi karşısında ‘A, B, C planımız vardır’ diyen Erdoğan’ın planlarının iç yüzü yeterince serimlenmiştir.  A planı gerillayı tasfiye, B planı halkların demokrasi projesini temsil eden HDP’yi tasfiye, C planı bununla sınırlı kalmayıp direnen, AKP karşısında diz çökmeyen kim varsa toplu ve bireysel katliamla hedefleme olduğu anlaşılmıştır. Bu suçu deşifre eden, karşı duran, AKP’li olmayan herkes hedeftir.  Tüm toplum kadın, çocuk, genç yaşlı demeden herkes hedeftir. Yüzü aşkın sivil insan bir ayı aşkın bir sürede tek tek Kürdistan’da katledilmiştir.  Cizre, Bağlar, Sur, Varto, Şırnak’ta yaşananlar gözler önündedir” ifadelerine yer verildi.

MÜCADELEYİ HER ŞART ALTINDA KESİNTİSİZ YÜKSELTMEK ELZEMDİR

PAJK Koordinasyonu açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Bilinmelidir ki, Kürdistan ve Anadolu halkları zulme asla boyun eğmemiştir. ‘Ferman padişahınsa dağlar bizimdir’ diyerek nice destansı direnişler vermiştir. Bu topraklar zulme karşı direnişler tarihiyle doludur.  Devşirmeler,  beyaz Türklük ideolojisiyle milliyetçilikle halkları, farklı kimlikleri, kültürel varlıkları, devrimci, sosyalist, tüm muhalif ve direnişçi kesimleri emekçi halkları, kadınları, gençleri baş eğmeyen herkesi ‘katli vaciptir’ felsefesiyle yeni Osmanlıcılık rüyasında kendisini aldatan,  hilkat garibesi camdan sarayıyla kendisini ezel-ebed sanan Erdoğan, devlet gücünü arkasına alarak hiçbir sonuca ulaşamayacaktır.     

Katliamların son bulması için inadına alanları özgürlük, barış talebiyle hınca hınç doldurmak, mücadeleyi her şart altında kesintisiz yükseltmek elzemdir.  Katliamlarla halkın özgürlük çığlığını susturamazlar, özgürlük yürüyüşünü durduramazlar, korkuyla halkın iradesini esaret altına alamazlar.  Kılıç zoruyla ‘ya canından ya özgürlüğünden vazgeç’ geleneği yeni modern kılıçlarla canlandırmaya çalışan AKP kontra örgütüne karşı Kürdistan ve Türkiyeli halkların gerçek kurtuluşu birlikte öz savunma direnişini yaygınlaştırmak, meşru savunmayı hayati önemde örgütlemek ve özgürlüğünü sağlamaktır. Barış isteyen halklara kanla, kurşunla cevap veren bu iktidarın sonu gelmiştir. Her yeri direnişe çevirerek celladın üstüne üstüne yürüme ve alaşağı etme zamanıdır. Şehitlerimize layık bir biçimde en görkemli toplumsal direnişi, protesto eylemleri radikal yürüterek varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama mücadelesini ülke içinde, dışında yükseltmeye çağırıyoruz. Kürdistan ve Türkiyeli halkların gerçek kurtuluşu birlikte mücadeleden geçmektedir.  Kadınlar ve gençlerin ilham verdiği görkemli, onurlu direnişimiz başarıya ulaşacaktır. Asıl bundan korktukları için pervasızca, azgınca saldırmaktadırlar. Gerilla ve halk direnişi karşısında kaybetmişlerdir.  Faşist AKP hükümeti, ne denli yıkıcı ve kanlı olursa olsun, halklarımızı yıldıramayacaktır. Direnen insanlık bu topraklarda hak ettiği özgür-eşit yaşama kavuşacaktır.“