KBDH’den 1 Mayıs çağrısı

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH), 1Mayıs işçi ve emekçi bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajda, meydanlara akmaya çağırdı.

Yazılı bir mesaj yayınlayan KBDH, “İşçi, emekçi,Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Hemşin, Süryani, Ermeni,Terekeme, Romen, Arap, Sünni, Alevi, Êzidi, tüm ulus, mezhep ve inançtan, genç, yaşlı her yaştan kadın ve LGBTİ nin emeğin veözgürlüğün, mücadele günü 1 mayıs kutlu olsun” dedi.

Emperyalist savaş ve işgallerle, sömürü arasındaki ilişkinin giderek daha evrensel bir karakter kazandığına dikkat çeken KBDH, özellikle sermayenin cinsiyetçi karakteri nedeniyle kadınların payına iki kat daha fazlası düştüğünü vurguladı.

KBDH, “Bu nedenle, emperyalist, işgalci savaşa ve sömürüye, cinsiyetçi politikalara karşı mücadelenin evrensel boyutu önem kazanıyor, 1 Mayıs’ın enternasyonal karakteri belirginleşiyor. Emperyalist savaşlara, cinsiyetçi sömürü politikalarına karşı halkların kardeşliği, kadınların ortak mücadelesi ve sömürülenlerin mücadele birliği her yerde geliştirilmeyi bekliyor” diye belirtti.

KADINA YÖNELİK BASKILAR

AKP/MHP ittifakı ile baskı politikaları hayata geçirilirken, kadına dört duvar arası yaşam dayatıldığının altını çizen KBDH, kadına yönelik baskılar şöyle sıralandı:

“Toplumsal cinsiyetçi roller güçlendirilip kadının ev içindeki emeği yok sayılıyor. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işten atılan kadınlar güvencesizlik kıskacına alınırken, doğrudan üretimin içindeki kadınlar ise ucuz iş gücü olarak sömürülüyor. Toplumsal cinsiyetçi politikalarla mesleki alanlar kadına daraltılıyor. İş yaşamındaki ırkçı, cinsiyetçi uygulamalar, mobbing ve taciz yasaları ile kadınlar kuşatılıyor. Merdiven altı üretimle her türlü güvenceden yoksun, esnek çalışma koşulları ve ucuz sömürü dayatılıyor. Mevsimlik tarım işçiliği ucuz iş gücü olarak kadın ve çocuk emeğiyle geliştiriliyorken; sektörde çalışan Kürt kadınlara, ırkçı, milliyetçi politikalarla ayrımcılık dayatılıyor. Hizmet sektöründe kadın emeği alabildiğine yaygınlaşırken güvenceden yoksun çalışma koşulları nedeniyle yaşanan iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden kadınlar resmi kayıtlara bile geçmiyor. Kayıt dışı çalışan onbinlerce kadına AKP nin fırsatçı, Suriye politikalarıyla binlerce kadın eklendi. Suriye iç savaşından kaçıp gelen göçmen kadının emeği hem ucuz iş gücü olarak sermayeye peşkeş çekiliyor, hem de bedenleri para karşılığı satılıyor.

Kapitalistler, kadın emeği üzerinden zenginleşirken, kadınlar yoksulluk kıskacında sıkışıp kalıyor. Kadın emeğikayıt altına bile alınmazken savaşın ekonomik faturası, yoksulluğun acımasızlığı, zam-vergi soygununun yükü omuzlarına kat be kat daha fazla yükleniyor.”

Kadınların faşizme ve kapitalizme karşı “buzkıran” olduğunu belirten KBDH, “Kadınlar, Ortadoğu'dan, Avrupa'ya, Mezopotamya'dan, Asya'ya ve Latin Amerika'ya kadar dünyanın farklı coğrafyalarında kapitalizmin cinsiyetçi, sömürü politikalarına karşı sokakları terk etmiyor. Eskisi gibi yaşamak ve yönetilmek istemediğini haykırıyor” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK ÖZGÜRLÜK ZAMANLARI

KBDH, “Büyük özgürlük zamanlarından geçiyoruz” diyerek şunları kaydetti:

“Kadınlar Mezopotamya'da, Rojava'da, Türkiye'de yeniden oluş ve doğuş mücadelesi veriyor: Türkiye'de,Kuzey Kürdistan'da kadınlar AKP rejimine, erkek egemen kapitalist sisteme karşı sokakta, evde yaşam hakkının gaspına, fabrikada, atölyede, tarlada, emeğinin azgınca sömürüsüne karşı, KHK'ye, OHAL'e, doğanın, toprağın, suyun kapitalist karlar için talan edilmesine karşı direniyor. Direniş, yıkıcı, sarsıcı nitelik kazanarak daha büyük ayaklanmalar için mayalanıyor. Sömürgeci AKP rejiminin saldırılarına karşı kadınlar buz kıran rolü oynuyorlar.”

KBDH, “Direnen kadınlar birbirinden öğreniyor, öğrendikçe güçleniyor: Êfrin direnişi Kürt halkı arasında ulusal birlik duygularının gelişimini sağladığı gibi, ezilen halklara direnme cesareti ve gücü aşıladı” diye ekledi.

21’İNCİ YÜZYIL KADINLARIN YÜZYILI OLACAK

21’inci yüzyılın kadın devrimlerinin yüzyılı olacağını vurgulayan KBDH, şunları ifade etti:

“1 Mayıs alanlarında birleştirme zamanı. Bizi eve hapsedenlere karşı dünyayı istemek için meydanlarda, gücümüzü birleştirmeliyiz. 8 Martlarda, Newrozlarda perçinlenen kadın iradesini şimdi 1 mayıs kadın- erkek işçi-emekçinin mücadele gününde buluşturmaktır görevimiz.

OHAL'e, KHK'lere, sömürüye, işgalci, yayılmacı politikalara karşı binler olup meydanları kuşatalım. AKP faşist rejimi ve erkek egemen kapitalist sistemin, kadını ev içine hapseden politikalarına, ev içindeki emeğin sömürüsüne, doğrudan üretim ilişkileri içinde ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasına, esnek, yarı zamanlı, güvencesiz ve sendikasız çalışma koşulları ile kadın ve çocuk emeğinin sömürüsüne, tacize, mobbinge ve ayrımcılık ile her türlü şiddete karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olalım.

İşçi cinayetlerine, sendikal örgütlülüğe dönük saldırılara, özelleştirmelere, taşeron çalıştırmaya karşı göçmen işçilerin kölece çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için 1 Mayıs’ta alanlarda sesimizi, öfkemizi gücümüzle birleştirelim.

Çerkezköy' de fabrika işgalini yapan işçi kadının gücünü, yaşam hakkı için sokakları dolduran kadının gücüyle, KHK' lere direnen kadının eylemini, işgale, sömürgeciliğe direnen kadınların eylemiyle, tek tip elbise dayatmasına karşı direnen tutsak kadının direnişiyle birleştirdiğimizde kadın iradesi yenilmez olacaktır.

yakılarak öldürülen, toplumsal erkek şiddetiyle katledilen, gözaltında kaybedilen, dağda, kentde, cephede özgürlük ve eşitlik mücadelemizde ölümsüzleşenlerimizin sesi olup meydanlarda buluşalım.

Aydınlık bilinçleri yolumuza ışık olan, iradeleriyle mücadelemize güç katan, her biri bir direniş abidesi olan devrimci, yurtsever, sosyalist tutsak kadınların sesi olup 1 mayıs alanlarında ellerimizi buluşturalım.

Bahar kadınların nasırlı elleriyle, emekleriyle, düşlerini gerçek kılma mücadelesini yükselterek gelecektir. Tarih ellerinde bahar müjdeleriyle gelen kadınların direnişiyle yeniden yazılacaktır.”