‘Kendimizi küllerimizden var etmeye devam edeceğiz’

Pelşin Tolhildan, Sema Yüce’nin mücadelelerinde bir mihenk taşı olduğunu ifade ederek “Sema yoldaşın bize bıraktığı mirası her zaman takip ederek bin kere yakılsak da tekrardan kendimizi küllerimizden var etme mücadelesini yürüteceğiz” dedi.

1998 yılında Çanakkale zindanında Kürt halk önderi Abdullah Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi üzerinde geliştirilen teslim alma politikalarına karşı cevaben bedenini ateşe veren Sema Yüce’nin kişiliğini, mücadele tarzını ve eylemini mücadele arkadaşı Pelşin Tolhildan sorularımıza yanıt verdi.

Sema Yüce’nin kişiliği ve mücadelesinden bahseder misiniz?

Sema arkadaşın şahsında tüm zindan şehitleri olmak üzere devrim şehitlerini anmak istiyorum.1971 yılında yurtsever bir ailenin çocuğu olarak Bazid’te dünyaya geldi. Aile Leyla Qasım’a atfen Leyla ismini kullanmış ve mücadelede Sema arkadaş Serhildan kodunu almıştı. Sema arkadaş Leyla Qasım’ın direniş çizgisini düşmana karşı tekrardan canlandırdı.

KÜRTLÜĞE SAHİP ÇIKMA BİLİNCİ

Sema arkadaşı üniversite yıllarında tanıdım. Birlikte uzun süre kalmadık. Onu 90’lı yılların başında tanıdım. O dönemin asimilasyon politikaların maruz kalmışken biz o ise çok güçlü bir duruş ve birikime, farkındalığa sahipti. İnsan onun duruşundan çok etkileniyordu. Yine her ne kadar ben o süreçte Kürtçe anlamazsam da onun söylemiş olduğu şarkıyı sonuna kadar soluksuz dinlemiştim. Çünkü O şarkıyı yaşayarak dillendirmişti. Benim etkilendiğimi fark eden bir arkadaş ise benim Kürtçe bilip bilmediğimi sordu benim bilmediğimi duyan Sema arkadaş çok kavratıcı bir şekilde bana “senin anan baban seninle ne dil konuşuyor” diye sordu. Ben Zazaca konuştuklarını belirttim. Ardından Sema arkadaş bana emin bir duruş ve inançla “biliyor musun bundan sonra birileri sen Kürt müsün dediğin de başını dik bir şekilde evet diye bilmelisin” dedi.

Ne kadar sert bir şekilde söylese de ben hiçbir şekilde incinmedim farkındaydım fakat o tavır beni çok etkilemişti. O tavrıyla bana Kürtlüğüme sahip çıkma bilinci aşılamış gibiydi sanki. Bu diyaloğumun üstünden 26 yıl geçmiş olsa da dün yaşanmış gibi hala hafızamda yer edinmekte. Hep takip ettim. Nasıl katılmış, ne zaman tutuklanmış bunları biliyordum. Bir dönem Mardin alanında kalan Sema arkadaş daha sonra Önderlik sahasına geçti. Hiçbir zaman doğru bulmadığı şeylere doğru demezdi. Önderlikle çok güçlü diyalogları gelişmiştir. Diyaloglarda Önderlik onun görüşünü aldığı esnada o “hayır katılmıyorum” diyebiliyordu. Hiçbir şekilde kaygılar taşımazdı çok cesaretliydi.

96 yılında Zindanda Önder APO için yazmış olduğu mektubunu okudum. Mektubunda kullanmış olduğu dil hiç diğer dillere kullanma biçimine benzemiyordu kısa olduğu kadar çok öze ve radikalliğe dayanıyordu. Yazmış olduğu mektuptan anladım ki gerilla saflarına katılmış ve ardından zindana girmiş. İşte o zaman beni tekrardan çok büyük bir şekilde etkiledi. Nasıl ki o dönemin kararlılığı, bilinci, duruşu beni etkilemişse 6 yıl aradan sonra beni tekrardan etkilemişti.

Mücadele tarzı, duruşu nasıldı?

Sema arkadaş her zaman Zekiye Alkan arkadaşa büyük anlamlar biçiyordu. Bilindiği üzere Zekiye arkadaş 90’lı yıllarda Mazlumların mücadelesini sürdürmek için kadın şahsında bu direnişin devam etmesi için Amed surlarında bedenini ateşe verdi. O süreçte Zekiye arkadaşı eyleminin ardından Ankara’ya getirdiler. Belli bir süre yaşam mücadelesi verdi. Sema arkadaş da o dönem Zekiye arkadaşın götürüldüğü hastaneye gidiyor ve yanılmıyorsam Onu görüyor. Bu onu çok ciddi anlamda etkilemişti. Bu etkilenmeyi de kendisi için bir yeniden doğuş olarak tanımlamaktadır. Bunu mektuplarında da ifade etmiştir. Sema arkadaş Zekiye ve Zilan yoldaşın gerçekleştirmiş olduğu eylemlerin öz olarak taşımış oldukları anlamı vermek istedikleri cevabı çok iyi tahlil etmiş ve bunu kendi yaşamında yaratmaya çalışan bir mücadele sahibiydi. Kendisine onların devamı olarak rol biçmişti. Yine Zilan arkadaşın eylemine ilişkin mektuplarında çok ciddi anlamlar yükleme analiz etme, tanrıça olarak ele alma var. Sema arkadaş 90-96 yılına kadar gerçekleştirilen eylemlerden 98 Newrozunda gerçekleştirdiği eylemine kadar o dönemin özgürlük çizgisini çok büyük anlamda hissetmiştir. Aynı zamanda ne kadar özgürlük çizgisini anlamış ve bireysel olarak kendi şahsında pratikleştirmişse aynı zamanda hem kendi şahsında hem de etrafında ihanete götürecek bu çizgiyi geliştiren gerçekleri somut olarak görmüştür. Sema arkadaşın eyleminin bu kadar büyük olmasının nedeni eylemini gerçekleştirdiği son ana kadar da özgürlük çizgisini zayıflatan, mücadelesini gerileten ve de ihanet çizgisini güçlendiren yanlarını tahlil etmiştir. Anı yaşayan ve anın farkındalığıyla özgürlüğe anlam veren bir yoğunlaşmaya sahipti.

KADIN KURTULUŞ İDEOLOJİSİNİ EYLEMİYLE SELAMLADI

Sema Yüce’nin eylemine ilişkin neler söyleyebilirsiniz ne anlamlar taşımakta?

Sema arkadaş 1998 yılında başlatan güneşimizi karartamazsınız şiarı ile başlayan hamlenin öncüsüydü. 98 yılının mücadele çizgisini belirlemiş oldu. Zindanlarda mücadele etmenin yol ve yöntemleri çok sınırlıdır. Sema arkadaş o dönemde kılınmak teslimiyetçi çizgiye ve önderliğimize karşı geliştirilen komplolara karşı eylemini gerçekleştirmiştir. Düşmanın var olan özgür kadın ve erkek mücadelesini kırmaya dönük geliştirdiği politikalara karşı da aynı zamanda eylemini gerçekleştirmiştir. Sema yoldaş önderliğimize karşı geliştirilen komploya karşılık nasıl ki gökyüzünde iki güneş yoksa Kürt halkı için de iki önder olamaz cümlesi ile geliştirilen teslim alma politikalarına cevap olmuştur Sema arkadaş.

Önder Apo’nun ilan etmiş olduğu kadın kurtuluş ideolojisini eylemiyle selamlamıştır. Kürt kadınlarının kendisini küllerinden tekrardan var edeceği inancını dile getirmiştir. 18 yıl aradan geçmiş fakat bugün bile biz kadınlar için bir perspektif kaynağı olmaktadır. Kendi dönemine göre güçlü tahlil etme var. Biz kadınlara olarak bunu anlamada ve buna cevap olma konusunda özeleştiri geliştirmekle yükümlüyüz. Önder Apo ise eylemlerine zamanında büyük anlamlar yükledi ve onları tanrıçalar olarak ifadelendirdi.

Fikri Baygeldi arkadaşın da Sema yoldaşı kendi komutanı olarak görüp cevap verme boyutuna eylemini gerçekleştirmesi Sema arkadaşın büyük eylemliliğindendir. Kendi eylemiyle nasıl ki kendisini yaratmaya çalışmışsa etrafında ki kadın- erkek ilişkisini özgür bir temelde geliştirmek için de büyük etki yaratmıştır.

Son olarak Sema arkadaşın mücadelesi mücadelemizin mihenk taşıdır. Sema yoldaşın bize bıraktığı mirası her zaman takip ederek bin kere yakılsak da tekrardan kendimizi küllerimizden var etme mücadelesini yürüteceğiz. Cizre’de yanan ateşi Semaların ateşi ile daha da anlamlı kılacak ve her koşulda özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.