KJA, cinsel istismar davasında 'rıza var' iddiasında bulunan savcının kararına tepki göstererek, "Yaşanan bu hukuksuzluk ve ahlaksızlık devletin kadını yok etme politikasının somutlaşmış halidir" diyerek, kadınlara çağrıda bulundu.
Kongreya Jinên Azad (KJA), Amed'de cinsel istismar davasında savcının "rıza var" şeklindeki kararı hakkında yazılı açıklama yaptı.
"Diyarbakır'da 2014 yılında 3 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan ve evinde yapılan aramalarda başka çocuklara yaptığı cinsel saldırıları belgeleyip saklayan, yine bilgisayarında pornografik videolar bulunan zanlı hakkında 150 yıl istenen davada savcı 'rıza var' gerekçesi öne sürerek 10 yıla düşürülmesini talep etti. Evinde çıkan 40 adet pornografik CD ve gizli kamera görüntülerine rağmen 'basit cinsel istismar' denildi" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

'KADINI YOK ETME POLİTİKASI'

"Eril zihniyet günden güne kadını toplumdan yok etme politikalarına güç katarak devam etmektedir. Kadın üzerinde adeta kültürel soykırım yürütülmekte ve tecavüz kültürü toplumlarda kök salarak ilerlemeye devam etmektedir. Diyarbakır’da yaşanan bu olay bize erilci, iktidarcı zihniyetin gerçekliğini bir kez daha göstermiştir. Devlet aklı erkek aklıdır, bunun için gerçekleştirilen hiçbir taciz, tecavüz ve kıyım devletten bağımsız gerçekleştirilemez. Dolayısıyla yaşanan bu hukuksuzluk ve ahlaksızlık devletin kadını yok etme politikasının somutlaşmış halidir.
Bugün Türkiye ve Kürdistan’da hukuk, hak adı altında yapılanlar sömürü ve baskıyı dolayısıyla iktidar tekeli gerçeğini gün yüzüne çıkarmaktadır. Hukukun 'çok geliştiği' toplumlar ahlaktan yoksunluğu ifade etmektedir. Hukuk çatısı altında hak adına haksızlık, toplumsal gerçeklik adına yalan yaşamın oluşturulması, tecavüzün toplumda bir kültür haline getirilmesi bize hukukun aslında kapitalist modernitenin temel meşruiyet aracı olduğunu göstermektedir."

'HEM DOĞAL HEM EVRENSEL YASALARA AYKIRI'

Oyun oynama yaşında olan çocukların, cinsel rızalarının olduğunu düşünmenin, sanıkları aklamaya çalışmanın toplumun doğal yasalarına aykırı olduğu gibi Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne de aykırılık taşıdığının belirtildiği açıklamada, "Her çocuğun ailesi, toplum ve devlet nezdinde reşit olmamış birey konumunun gerektirdiği koruma tedbirlerinden yararlanma 'hakkı' bulunmaktadır. Ancak tarihsel olarak hak kavramına baktığımızda, kendini tanrı-kral ilan eden iktidar tekeli ile karşı karşıya kalırız. İşte tüm bu durumlar bize tekrardan kadın özgürlük mücadelesinin güçlendirilmesinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir" denildi.

KADINLARA ÇAĞRI

KJA, açıklamasında "Devletin tacizci tecavüzcü soykırımcı her türlü politikasına karşı tüm kadınları özgün örgütlülüklerini güçlendirmeye ve bu olay karşısında refleks göstermeye çağırıyoruz" dedi.