KJAR: Ferinaz Xosrawanî’ye sahip çıkalım

KJAR Koordinasyonu Kürt halkına Ferinaz Xosrawani’ye sahip çıkma çağrısında bulundu. KJAR “İran rejimi kadınların kendilerini savunmalarını istemiyor, kendilerini savunanları da Reyhane Cebariyan gibi asıyor” dedi.

KJAR Koordinasyonu Kürt halkına Ferinaz Xosrawani’ye sahip çıkma çağrısında bulundu. KJAR “İran rejimi kadınların kendilerini savunmalarını istemiyor, kendilerini savunanları da Reyhane Cebariyan gibi asıyor” dedi.

Mahabat’ta çalıştığı otelde İran İstihbarat görevlilerinin tecavüz girişiminden kurtulmak için kendisini 4’üncü kattan atarak yaşamını yitiren Kürt kadını Ferinaz Xasrawani’ye ilişkin açıklama yapan Doğu Kürdistan Özgür Kadınlar Topluluğunun (KJAR) yazılı bir açıklama yaptı.

Toplumda, özellikle de Ortadoğu toplumunda kadına yönelik şiddetin sistematik bir biçimde uygulandığına dikkat çeken KJAR, “Şiddet ve katliam artık neredeyse kadınların günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Özgürlük arayışları geliştikçe, tüm alanlarda örgütlendikçe, onurlarını ve kendilerini savunma bilinci edindikçe kadınların vahşice saldırılara daha fazla maruz kalması dikkat çekicidir. Taciz, tecavüz, şiddet, katliam ve her türlü saldırı erkek egemen sistemin ne kadar pervasızlaştığını göstermekte ve bir kültürü ifade etmektedir. 

Kadınlara yönelik saldırılar gücünü toplumsal geriliklerden, cinsiyetçilikten ve kadın karşıtı kanunlardan almaktadır. Her saldırının arkasında devletin kanunsuzluğu ve toplumsal gerilikler bulunmaktadır. Saldırı, şiddet, katliam ve tecavüz bir kültür ve zihniyettir. Dolayısıyla bu saldırılar sadece bir erkeğin ya da grubun geliştirdiği saldırılar değildir. Birçok kez 'Psikolojik sorunları var, ya da şiddet eğilimlidir' denilmektedir. Fakat erkeğin bu gittikçe vahşileşen gerçeğinin kaynağını nereden aldığı, arkasını nereye yasladığı ve kadınlara bu kadar kolay nasıl saldırabildikleri hiç sorgulanmamaktadır” dedi.

‘İRAN HER YERE BESİCLERİNİ YERLEŞTİRMİŞ’ 

İran’ın kadına yönelik çok yönlü, sistematik ve vahşice şiddet geliştiren devletlerden birisi olduğuna da dikkat çeken KJAR açıklamasında şunları ifade etti: “İran devleti kadına yönelik ve düşmanlıkta hızından hiçbir şey kaybetmiyor. Her yere Besic güçlerini yerleştiren İran ve bir kuş bile uçtuğunda haber alan İran devleti, sıra kadına karşı şiddete geldiğinde göz yummakta ve görmezlikten gelmektedir. 

Daha dün İran’da kadınların yüzlerine asit atılmış, kadınlar bıçaklanmış, aile içerisinde kadınlar katledilmiş, Kürt öğrenci Şeyda Hatemi katledildi, Reyhane Cebari idam edilmiştir. Bunlar sadece basına yansıyan ve kamuoyunun bildiği olaylardır. Kadınlar her saniye erkeğin şiddet ve saldırı korkusu altında yaşıyor. İran’da kadınların hiçbir yaşam güvencesi söz konusu değildir. İran’da zaten mevcut olmayan hukuk içerisinde uygulanan da erkek egemen devletin çıkarları temelinde ve kadın karşıtıdır. 

KJAR olarak Ferinaz Xosrowanî adlı genç kadına yönelik saldırıyı kınıyor, lanetliyor ve ailesine başsağlığı diliyoruz. Ferinaz kendisine el uzatılmasını kabul etmediği için kendisini dördüncü kattan atarak yaşamına son vermiştir. Ferinaz saldıran kişi bir İran istihbaratı çalışanıdır. Tüm tecavüzcü ve saldırganların devlet çalışanı olması dikkat çekicidir. Reyhane Cebariye saldıran kişi de eski bir istihbarat elemanıydı. Bu da İran devletinin tecavüzcü ve vahşi zihniyetini ortaya koymaktadır. Bu olaylar öyle sıradan olaylar değil, doğrudan devletin işidir.”

Ailenin bu olayın peşini bırakmaması gerektiği, olayın aydınlatılması ve zanlıların cezalandırılması için aktif rol oynaması gerektiğini de vurgulayan KJAR, “Halkımız ve özellikle de Kürt kadınları ailenin yanında yer almalı ve suçlular cezalandırılmayana kadar mücadelelerinden vazgeçmemelidir. 

Saldırılara maruz kaldıklarında kendilerini savunmaya çalışan kadınlar, kendilerini savunma çareleri kalmadığında çareyi kendilerini öldürmekte bulmaktadır. Reyhan Cebari de kendisini savunmaya çalıştı, meşru savunma hakkını kullanmak istedi, fakat idam cezasına mahkum edildi ve katledildi. Yani devlet kadınlara erkekler size saldırdığında, el uzattığında kendinizi savunmayın, yoksa sonunuz Reyhane Cebari gibi olur mesajı vermek istemiştir. Kadınlara kendilerini savunma hakkı bırakmamaktadır. Dolayısıyla Ferinaz Xosrawanî’nin katili sadece Hotel Tara çalışanı değil, asıl tecavüzcü ve katil kadın düşmanı olan İran devletidir. Bu saldırgan ve tecavüzcüler İran devletinin gerici zihniyetinin ürünüdür” dedi.

KÜRT KADINLARI FERİNAZ’A SAHİP ÇIKMALIDIR

Başta Kürt kadınları olmak üzere, tüm İran kadınlarını ve Kürt halkını bu vahşete karşı tutum alması gerektiğini de ifade eden KJAR, Ferinaz Xorsawanî’ye sahip çıkmanın onuruna sahip çıkmak ve tecavüz kültürüne son vermek anlamına geldiğini de vurguladı.

“Kadınlar olarak, toplum olarak onursuzca yaşamak istemiyorsak ve vicdan sahibiysek tutumsuz kalmamalı, bu tecavüzcü politikalar karşısında başkaldırmalıyız. Kadınlar bu saldırının sadece bir erkeğin yaptığı bir saldırı olmadığını, sistematik bir devlet saldırısı olduğunu bilmelidir. Bu zihniyete karşı mücadele yürütülmedikçe, bilinç ve örgütlülük geliştirilmedikçe, kolektif öz savunma güçleri geliştirilmedikçe kadının yaşamı her zaman tehdit ve tehlike altında olacak ve her gün sıra başka bir kadına gelecektir” diyen KJAR, nasıl ki Afganistan Ferhunde’ye sahip çıktıysa, Kürt kadınları öncülüğünde de böylesi bir tutumun ortaya çıkartılması gerektiğini belirtti.

Toplumun her bireyinin, kadın ya da erkek olsun eğer tecavüz kültürüyle birlikte yaşamak istemiyor ve bu tür saldırılara maruz kalmak istemiyorsa bu tür saldırılara artık yeter denmesi gerektiğini de kaydeden KJAR “Tecavüzcülerin cezalandırılması ve ibret olması için her türlü mücadele yöntemi devreye konulmalıdır” dedi.

KJAR açıklamanın sonunda sivil toplum örgütlerine, insan hakları örgütlerine ve kadın haklarını koruma derneklerine çağrıda bulunarak, bu vahşi saldırılara karşı ortak mücadele içerisinde olunmasını istedi.

KJAR “Onurunu savunma mücadelesi veren ve bu uğurda yaşamına son veren Ferinaz Xosrawani şahsında, erkeğin ve devletin her türlü şiddetine maruz kalarak yaşamını yitiren kadınları anıyor ve gözlerinin arkada kalmamasını söylüyoruz. KJAR ve HPJ olarak tecavüz kültürüne son vereceğiz” dedi