KJK: Öcalan’ın özgürlüğü için ortak mücadele yürütülmeli

KJK: Rêber Apo’nun özgürlüğü için tüm özgürlük arayışçılarını, demokratik ve devrimci kamuoyunu, birlikte ve ortak mücadele yürütmeye, direnişi yükseltmeye çağırıyoruz

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride ilişkin açıklama yapan KJK, “Kadın özgürlüğünün, halkların kardeşliğinin, ekolojik düşünce ve mücadelenin, demokrasinin sembolü olan Rêber Apo’nun özgürlüğü için tüm özgürlük arayışçılarını, demokratik ve devrimci kamuoyunu, birlikte ve ortak mücadele yürütmeye, direnişi yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, içinden bulunulan yoğun direniş sürecinde, Türk devletinin, Kürt halkı ve Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne karşı yürüttüğü saldırılarla faşist yüzünü gün yüzüne çıkardığını belirtti.

Böyle bir süreçte Kürt halkının ve Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin üzerine düşenin bu faşizmi kıracak ve özgürlüğü zafere taşıyacak bir mücadele olduğunu vurgulayan KJK Koordinasyonu, “Önderliğimizin yürüttüğü barış ve demokrasi temelindeki diyalog süreci TC devletinin Rêber Apo şahsında 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren ağırlaştırılmış tecridin başlatılmasıyla son bulmuştur. TC devleti, içinde bulunduğumuz sürecin saldırı ve imha siyasetini ilk olarak, Önderlik üzerinde tecrit uygulamasını ağırlaştırma ve kendisiyle görüşmeleri tamamen durdurma temelinde başlatmıştır. Bu temelde TC devletinin başlattığı savaş, öncelikle Önderlik hakikatine karşı açılmış bir savaştır. Önderlik ideolojisine karşı savaştır.

Önderliğimiz, uluslararası komplocu güçlerin kendisini TC’ye teslim etmesi ile İmralı zindanına kapatılmıştır. Yapılan biçimsel bir mahkemeyle, 29 Haziran 1999 tarihinde TC devleti idam kararına gitmiştir. Bu adeta daha önceden planlanmış bir oyunun sahnelenmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir. Geçtiğimiz 17 yıl boyunca ise İmralı sistemi temelinde Önderliğimize ağır tecrit, psikolojik ve fiziki baskı, zehirleme gibi en ağır özel savaş yöntemleri uygulanmıştır. 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren ise Önderliğimiz üzerindeki tecrit politikaları en üst düzeye çıkarılmıştır. Tüm komplocu güçler, idam kararını planlayanlar, İmralı zindan konseptini belirleyen güçler bilmelidir ki, Kürt halkı, aklı ve yüreğiyle bağlı olduğu Önderliğine yapılan bu zulmü ve işkenceleri asla unutmayacaktır. Özgürlük hareketi olarak, Önderliğimizin özgürlüğünü sağlayana kadar mücadeleyi yükselterek sürdüreceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Kadın hareketi olarak, Önderliğin kadına verdiği anlamı ve özgürlük umuduna layık olma temelinde, Önderliğin ve kadınların özgürlüğünü sağlayana kadar tüm gücümüzle mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.

TECRİDE DAYALI POLİTİKA 1999’DAN BU YANA SÜRÜYOR

Öcalan’a karşı 1999’dan bu yana biçimsel olarak farklı uygulamalar gösterilse de özünde sürekli tecride ve izolasyona dayalı bir politikanın sürdürüldüğünü de kaydeden KJK Koordinasyonu açıklamasına şöyle devam etti: “Birçok defa Önderliğimize uzun süreli tek hücrede kalma cezaları verilmiş, haberleşme, iletişim ve bilgi alabilmesinin tüm olanakları elinden alınmıştır. Bu uygulamalarla Önderliğimiz baskı altına alınmaya çalışılmış, halkımız ve hareketimiz tehdit edilmek istenmiştir. Önderliğimize karşı geliştirilen bu uygulamalar ve baskı politikaları asla kabul edilemez. Bu politikalara karşı duruş, özgürlük savaşının ve direnişin yükseltilmesi gerektiğidir. Devletin Önderliğimize karşı geliştirdiği her olumsuz tutum, özgürlük hareketimizin, halkımızın ve kadınların direnişinin yükselmesiyle karşılık bulacaktır.

Rêber Apo, İmralı zindanının tecrit uygulamaları, baskı ve özel savaş konseptiyle yürütülmesine rağmen, özgürlük, eşitlik, demokrasi mücadelesini en yaratıcı bir şekilde yürütmüştür. Bunu, Türkiye, Ortadoğu ve tüm insanlığın gündemine koymayı başarmıştır. Demokratik ulus modelini, kapitalizmin insanlığa dayattığı krizli ve kaoslu yaşamdan çıkışın temel tarzı olarak öngörmüştür. Önderliğimiz, tüm demokrasi güçlerinin, sistem karşıtı güçlerin, kadınların, farklı inanç ve toplumsal kesimlerin, ezilenlerin özgürlük umudu olmuştur. Önderliğimizin ortaya koyduğu ideolojik çizgi ve paradigma önümüzdeki yüzyılları aydınlatacak, yol gösterecek bir öngörü ve ufku kapsamaktadır. Halklar, kadınlar, gençler açısından çok güçlü bir mücadele perspektifi, tarz ve yöntemini ifade eden özgürlük paradigması, özgür toplum inşasının yol göstergesidir. Paradigmanın yaşamsal ve toplumsal özgürlük umudu olması nedeniyle, tüm farklı kesimler, halklar, kadınlar Önderlik çizgisine etrafında birleşmektedirler. Aynı zamanda, Önderliğimizin somut içinde bulunduğu durum ve koşullar tüm özgürlük ve demokrasi arayışçıları, dostlarımız ve kadınlar tarafından yakından takip edilmektedir.”

‘ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMADAN HİÇBİR ÖZGÜRLÜK SAĞLANAMAZ’

Öcalan’ın 21. yüzyıl gibi erkek egemen aklının en dorukta olduğu bir dönemde önce kendini özgürleştirerek, tüm toplumu özgürleştirmenin büyük bir çabasını yürüttüğüne de dikkat çeken KJK Koordinasyonu, “Kadın özgürlük mücadelesine, ideolojik perspektifi, özgür yaşam anlayışı ve mücadele yöntemleri ile hep ışık olmuştur. Önderliğimizin en görkemli çalışmalarından biri de kadın özgürlüğünü geliştirme temelinde kadına biçtiği misyon ve verdiği güvendir. Önderliğimiz kadın özgürlüğüne giden yolu, Kadın Kurtuluş İdeolojisi ile somutlaştırmıştır. Kadın özgürlüğü tüm özgürlüklerin en başında bir gerekliliktir ve tüm toplumsal sorunların çözümünde başat bir rol oynamaktadır. Kadının yazılmamış tarihin ortaya çıkarılmasında, mücadele yöntemlerinin ve tarzının oluşturulmasında Önderliğimiz büyük bir emek vermiş ve öncülük etmiştir. Kadın özgürlüğü Önderlik için temel bir özgürlük ilkesi olduğu gibi, Önderlik karşıtı güçlerde en fazla kadınları hedef alarak özgürlük çizgisini darbelemek istemektedirler. Dolayısıyla, kadınların Önderliğin durumuna ve yaşadığı koşullara ilişkin duyarlılıkları çok üst boyuttadır. Kadınlar olarak özgürlük mücadelesine başlayacağımız nokta Önderliğin özgürlüğünü sağlama olmalıdır. Önderliğimizin özgürlüğü sağlanmadan hiçbir özgürlük sağlanamaz. Önderliğimizin özgürlüğü başta kadınlar olmak üzere tüm halkların, toplumsal farklılıkların demokrasi ve özgürlük arayışçılarının özgürlüğe kavuşması olacaktır.

Bakur, Rojava, Rojhilat, Başur ve dünyanın her tarafında yaşayan halkımıza, kadınlarımıza ve gençlerimize çağrımız; ‘Hep birlikte, Önderliğimizin özgürlüğü için, devrimci çalışmalara tüm gücümüzle yüklenelim’. Tüm genç kadınlar YJA STAR, YPS JİN, YPJ, YJŞ, HPJ saflarına katılarak Önderliğimize sahip çıkmanın kararlı tutumunu ortaya koyalım. Ayrıca tüm toplumsal alan çalışmalarında komin-meclis örgütlenmelerinde, eğitim, basın, kültür, ekoloji, ekonomi çalışmalarının tümünde aktif ve güçlü katılım göstererek özgürleşmenin yollarını oluşturalım. Faşizme, diktatörlüğe karşı direnişimizi yükseltelim. Kadınlar olarak, toplumsal, politik, öz savunma, ideolojik çalışmalara katılarak, mücadele ve direnişi büyüterek Önderliğimizin, halkımızın ve kadınların özgürlüğünü sağlayabiliriz. Bizler her şeyden önce kendi öz gücümüz, öz irademiz ve öz örgütlülüğümüzü geliştirerek, Önderliğimizle doğru kadın yoldaşlığı yapabiliriz. Başarı halkımızın, kadınlarımızın, gençlerimizin kendi ellerindedir. Önderliğe karşı geliştirilen büyük zülüm sistemi İmralı’yı yıkmak, kadınların, halkların, gençlerin örgütlenmesi, eğitilmesi ve eylemselleşmesiyle mümkündür” diye devam etti.

ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Kadının özgürlüğünün, halkların kardeşliğinin, ekolojik düşünce ve mücadelenin, demokrasinin sembolü olan Öcalan’ın özgürlüğü için tüm özgürlük arayışçılarını, demokratik ve devrimci kamuoyunu, birlikte ve ortak mücadele yürütmeye, direnişi yükseltmeye çağıran KJK Koordinasyonu şunlara dikkat çekti: “Yaşamın tüm sorunlarına evrensel çözüm gözü ile bakabilen, insanlığa dayatılan sistemsel sorunlara tarihsel çözüm getiren Önderliğimizin özgürlüğü temelinde mücadeleyi yükseltelim. Kadınlar cephesinden tüm feminist, akademisyen, yazar ve sanatçılara çağrımız, ortak mücadelemizi her alanda olduğu gibi Önderliğimizin özgürleştirilmesinde de birlikte yürütelim. AKP ve Erdoğan şahsında somutlaşan erkek egemen zihniyeti ve onun vahşi soykırıma varan uygulamalarına karşı, tüm kadınların ortak direnişi olarak Önderliğimizin özgürlüğü, sağlık ve güvenlik koşullarını düzeltme temelinde eylemsellikler geliştirelim. Bu temel de tüm kadınları Önderliğimizin özgürlüğü ekseninde gerçekleşen eylemlere daha güçlü, aktif katılmaya, Türk devletine karşı her alandaki direnişimizi büyük bir kararlılık ve coşkuyla yükseltmeye çağırıyoruz.”