Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrite karşı tüm dünyada eylemlilikler yoğunlaşırken, Strasbourg’daki Özgürlük Nöbeti de aralıksız devam ediyor. 

Strasbourg’daki Avrupa Konseyi (AK) 25 Haziran 2012’de başlatılan Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ni Pazar günü devralan Rojavalı kadınlar, Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünde ısrar edecekleri mesajını verdi. Avrupa ülkelerine kendi ilkelerinin gereğini yerine getirme çağrısı yapan kadınlar, Kürt halkından da direnişi yükseltmesini istedi.

Rojava Kadın Meclisi adına eyleme katılan grup adına konuşan Avrupa PYD Meclisi üyesi Resmiye Hesen, Pazar günü 5 kadın ve 4 çocukla başladıkları eyleme hafta içinde de çok sayıda kadının katıldığını söyledi. Kendisinin de 4 çocuğuyla Öcalan’a özgürlük talebini dillendirmek için Strasbourg’a geldiğini belirten Hesen, eylemdeki beş günde çevredeki insanlardan oldukça olumlu tepkiler aldıkları bilgsini verdi.

Çok sayıda kişinin ‘tüm kalpleriyle Kürtlerin özgürlük mücadelesinin yanında olduklarını’ söylediğini kaydeden Resmiye Hesen, Kürt Halk Önderi, kadın mücadelesi ve nöbet eylemine ilişkin bilgilendirme amaçlı bildiri ve kitapçıklardan dağıttıklarını söyledi.

‘CİZREYİ YALNIZ BIRAKTIK BARİ SEROK’U YALNIZ BIRAKMAYALIM’

Avrupa ülkelerinin kendi prensip ve yasalarına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Hesen, İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) soruna el atması çağrısı yaptı. Hesen, “CPT’den beklediğimiz sadece bir açıklama yapması veya raporlar yayınlaması değildir. Biz Başkanımızın özgürlüğünü istiyoruz” diyerek, pasif konumundan ötürü eleştirdi.

Kürt halkının da mücadeleyi yükseltmesi çağrısı yapan Hesen, “zaten Cizre’yi sahiplenemedik, bari Serok’u yalnız bırakmayalım” diye konuştu.

‘AVRUPA HÜKÜMETLERİ KENDİ HUKUKUNA SAHİP ÇIKSIN’

Nöbet eylemine kızı Kamilia ile birlikte katılan Nazife Mihemed ise, “Bizler Kürdüz ve hak hukuk istiyoruz. Canımız, ruhumuz ve varımızla halkımızın ve Önderliğimizin özgürlüğünü savunmaya kararlıyız” diye konuştu.

Nazife Mihemed, Avrupa halklarının artık Kürtlerin haklılığını kavradığını, ancak hükümetlerin buna uygun politika yürütmediğini vurguladı. Mihemed, Avrupa devletlerinin ‘kendi hukuklarına sahip çıkması’ çağrısı yaptı.

‘O PARTİ BU PARTİ DEĞİL, HAKLARIMIZI KAZANMA DAVASI’

Fransa’da dil eğitimi alan Kamilia Mihemed ise, “Tüm dünyaya mesajım; bizler ne Arap ne de Türk değiliz, Kürdüz. Ve tabii ki halk olarak haklarımızı istiyoruz” diye konuştu.

Kürt halkının özgürlüğünün parti çıkarlarının üzerinde olduğunu vurgulayan Kamilia Mihemed, “bu o parti bu parti değil, haklarımızı kazanma davasıdır. Artık ezilmek ve başkalarının egemenliği altında olmak istemiyoruz” dedi.

Mihemed, Qamışlo’daki saldırıda yaşamını yitirenleri anarken, tüm Kürt gençlerine Öcalan’ın ve halkın özgürlüğü için mücadeleyi yükseltmesi çağrısı yaptı.

Eyleme kardeşi Renas ile katılan Zilan Nasro da, Almanya’daki dil eğitimini bırakarak Strasbourg’a geldiğini söyledi. Nasro, “bizler artık Başkanımızdan haber almak istiyoruz. Buna karşı gençler olarak ayağa kalkmalıyız. Küçücük bir haber bile olsa bizler için önemlidir” diye konuştu.

AYDA EN AZ BİR KEZ TJK-E ÜYESİ KADINLAR SAHİPLENİYOR

25 Haziran 2012’de başlatılan Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ne bugüne kadar birçok Kürt kurumu, sanatçısı, medya çalışanının da aralarında olduğu yüzlerce kişi katıldı. Her hafta Pazar günleri nöbet değişimi yapılan Özgürlük Nöbeti, Kürdistanlıların Avrupa’da her gün ve aralıksız olarak düzenledikleri en uzun eylem olma özelliğine sahip.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) üyesi kadınlar ise ayda en az bir kez nöbet eylemini üstlenirken, diğer birçok kadın eylemci de diğer gruplarla birlikte nöbete katılıyor.