Urfa İl Kadın Platformu'nun, 25 Kasım eylem ve etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği "Erkek şiddeti ideolojiktir, meşru savunma Haktır" panelinde konuşan İmralı Heyeti'nden Ceylan Bağrıyanık, Öcalan’ın kadın özgürlüğü ve örgütlülüğüne ilişkin değerlendirmelerini aktardı.

Bağrıyanık, "Özyönetim ve özerkliği gerçekleştireceğiz, kendi özgürlüğümüzü, Önderliğin özgürlüğü ile birlikte sağlayacağız" dedi.

Urfa İl Kadın Platformu, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü çerçevesinde "Erkek şiddeti ideolojiktir, meşru savunma haktır" adıyla Mozaik AVM Konferans Salonu'nda panel düzenlendi. İmralı Heyeti'nden Ceylan Bağrıyanık, KJA yürütmesinden Ayşe Gökkan ve Psikolog Emel Ezgi'nin panelist olarak katıldığı paneli çok sayıda kadın dinledi. Konferans salonuna "Kadın kırımına, tecavüzüne ve katliamına karşı yasta değil, isyandayız!", "Mirabel kardeşlerden Sakinelere, Kobanê'den Arin'iz, sınıra karşı Kaderiz" ve "Bağır herkes duysun erkek devlet şiddeti son bulsun" pankartları asıldı. Panel öncesi yaşamını yitiren kadınlar için saygı duruşunda bulunuldu.

Moderatörlüğünü Esra Güler'in yaptığı panelde konuşan Ayşe Gökkan "Özyönetim ve özsavunmada kadın" başlığını değerlendirdi. Devletin özerkliği ve özyönetimi illegalize etiğini söyleyen Gökkan, özerkliğin ve özyönetimin bütün dünyada yasal olduğunu hatırlattı. 

İnsanlık tarihinin yüzde 98'nin bölümünün devletsizlikle geçtiğini belirten Gökkan, yüzde 98'i kabul etmek dururken, yüzde 2'lik bir dönemi kabul etmeyeceklerini ve bu nedenle özyönetim ve özerkliği istediklerini söyledi. Rojava'da kadının özsavunmanın ön cephesinde olduğu için bugün başarılı olduğunu ifade eden Gökkan, özsavunmanın kadınlar için taşıdığı anlama dikkat çekti. Gökkan, "Kendimizi örgütleyerek savunacağız. Ekonomik özgürlüğümüzü, komünümüzü kendimiz yapacağız. Bir bütün olarak şiddete karşı kendimizi savunacağız" diye konuştu. 

'ÖZYÖNETİM VE ÖZERKLİĞİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’

İmralı heyetinden Ceylan Bağrıyanık ise "Savaş ve müzakere süreçlerinde kadının rolü ve etkileri" başlığını değerlendirdi. Bağrıyanık, "Önderlik ile yaptığımız ilk görüşmede 'Bütün kadınlara selamımı götür' demişti. Bunu bir sorumluluk olarak görüyorum. Önderliğin bütün kadınlara ve yoldaşlara selamını getirdim. Bizim için asıl amaç, kendi selamlarını, perspektiflerini kendi söyleyecek günler oluşturmak. Bu hayal veya uzak değil. Bunu gerçekleştirmek bizim boynumuzun borcudur" dedi.

Barış süreçlerinin, müzakere ve çözüm süreçlerinden sonra geldiğine işaret eden Bağrıyanık, "Şuan bunu barış süreci olarak tanımlamamız doğru değil. Daha taleplerimizi söyleyeceğimiz bir ortam oluşturamadık. Katılımımız kolay olmadı. Önderliğin çabaları ile biz kadınlar müzakere sürecine dahil olduk. Önderlik olmasaydı biz dahil olamayacaktık. Bu tarihi bir öneme sahip. Bütün kadınları kutluyorum. Kadın hareketi olarak buradasınız. Bu tarihi süreci hepimiz birlikte başardık' dedi. Kadının katılımı bu noktada önemlidir" diye konuştu.

Devletin, kadının müzakere sürecine dahil olmasını istemediğini dile getiren Bağrıyanık, calan'ın "Kadınlar bu sürece dahil olmasaydı ben bu süreci sürdürmezdim. Devam ettiremezdim" dediğini hatırlatarak, söz konusu durumdan sonra kadınları sürece dahil olduğunu söyledi

Kadın örgütlülüğünün önemine işaret eden Bağrıyanık, "Herhangi bir yönelim karşısında kendinizi nasıl savunacaksınız? Kadının kendini ifade edebileceği en az bir örgüt olmalıdır. 'Muhakkak kadının bir örgütü olmalıdır, yaşadığı bir sorun karşısında kendini ifade edebileceği bir örgüt olmalıdır' diyor önderlik" diye konuştu. Bağrıyanak konuşmasını, "Özyönetim ve özerkliği gerçekleştireceğiz, kendi özgürlüğümüzü Önderliğin özgürlüğü ile birlikte sağlayacağız" sözleriyle tamamladı. 

Psikolog Emel Ezgi de savaş ve şiddetin kadınlar üzerindeki psiko- sosyal etkilerini anlatarak, duygusal-psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, geleneksel şiddetin etkileri üzerinde durdu.