Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünya genelinde 2017 yılında en az 87 bin kadın partnerleri veya aile üyeleri tarafında katledildi. 2018 yılına ait rakamların BM Uyuşturucu ve Suçlarla Mücadele Ofisi (UNODC) tarafından yayınlanması beklenirken, 2017’deki kadın katliamlarında çoğunlukla aile üyeleri veya eşler fail konumundaydı.

Ancak başta Latin Amerika ve Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülkede dünya ortalamasının 10 katı üzerinde kadın cinayetleri meydana geliyor.

Nüfusa oranla en çok kadın katliamı ise, Orta Amerika ülkesi El Salvador’da yaşandı. Bu ülkede her 100 bin kadından 13,9’u öldürüldü.

BEŞTE ÜÇÜ EŞLER VEYA AİLE ÜYELERİNCE KATLEDİLİYOR

Jamaika 100 binde 11 cinayetle ikinci sırada yer alırken, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde bu oran her 100 bin kadına 10,4 olarak kayıtlara geçti. Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki son veriler 2011 yılına ait iken, her 100 bin kadından 9’u cinayetlere kurban gidiyor.

UNODC’nin son verilerine göre, dünya genelinde katledilen kadınların yüzde 57’si (50 bin kadar) partnerleri veya aile üyelerince katledildi. Bu kişilerin 30 bini ise, halen birlikte yaşadıkları veya eski eşleri ya da partnerleri tarafından öldürülenlerden oluşuyordu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre ise, bu kadınların oranı öldürülen tüm kadınlar içinde yüzde 38’i buluyor.

ORANSAL OLARAK EN FAZLA ORTA AMERİKA VE AFRİKA’DA

Genel toplamda ise kıtalar bazında eşler veya aile üyeleri tarafından öldürülen kadınların beşte ikisi Asya’da yaşıyordu. 50 bin kadından 20 bin kadarı Asya’da öldürülürken, bu sayı nüfusa oranla değerlendirildiğinde Afrika’nın gerisinde kalıyor.

Afrika kıtasında 19 bin, Kuzey ve Güney Amerika’da 8 bin; Avrupa’da 3 bin ve Okyanusya’da 300 kadar kadın öldürüldü. Dünya nüfusunun yüzde 60’ına yakını Asya’da yaşarken, Afrika’da nüfusa oranla bu sayının oldukça fazla olduğu belirtiliyor. Ancak nüfusa oranla kadın cinayetlerinde ilk sıralarda birçok Orta Amerika ülkesi de yer alıyor.

Ancak gerçek rakamların tespit edilebilenin çok üstünde olduğu tahmin ediliyor. Örneğin Rusya’da kadına yönelik şiddete karşı kurulan ilk dernek olan Anna Merkezi tarafından verilen rakamlara göre, yılda 8 bini aşkın kadın öldürülüyor. Oysa BM rakamlarında tüm Avrupa için 3 bin kadının eşleri veya aile üyelerince öldürüldüğü kaydediliyor.

AFRİKA’DA EŞ VEYA AİLE ÜYELERİNCE ÖLDÜRÜLME RİSKİ YÜKSEK

Dünya genelinde eş, eski eş veya aile üyelerince öldürülen kadınların genel toplama oranı yüzde 57 iken, bu oranın kimi Afrika ülkelerinde yüzde 69’a çıktığı da UNODC’nin vardığı bir diğer sonuç. Bu ülkeler arasında Güney Afrika, Senegal ve Orta Afrika Cumhuriyeti yer alıyor. 

ONDA BİRİ ‘NAMUS’ CİNAYETİ

Yine BM verilerine göre, her yıl en az 5 bin kadın bizzat aile üyelerince ‘namus’ gerekçesiyle katlediliyor. Bu cinayetlerin en az bin kadarı Hindistan’da işleniyor.

HER ÜÇ KADINDAN BİRİ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

BM’ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya üzerindeki kadınların üçte birinden fazlası fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu oran dünyada yüzde 35’i bulurken, bizzat partnerleri tarafından şiddete uğrayan kadınların oranı yüzde 30.

BİR ‘SAVAŞ ARACI’ OLARAK TECAVÜZ

WHO’ya göre dünyadaki her 100 kadından 7’si, eşleri veya aile üyeleri dışındaki bireylerin cinsel saldırılarına maruz kalıyor.

Öte yandan, dünyada her yıl 90 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiği savaş ve çatışmalarda kadınlara yönelik tecavüzler de kimi gruplarca bir tür ‘savaş aracı’ olarak kullanılıyor. BM, buna örnek olarak DAİŞ çetelerinin binlerce Êzidî Kürt kadını kaçırarak köleleştirmesini gösteriyor. BM’ye göre, DAİŞ çetelerinin kaçırdığı 6 bin 500 kadar Êzidî kadın veya çocuğun yarısı kurtarılabildi.

Kadınlara yönelik tecavüzün en yoğun olduğu çatışmaların başında ise, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki iç savaş gösteriliyor. Ülkede 25 yıldan bu yana devam eden iç savaşta binlerce kadın ve çocuğun silahlı gruplarca cinsel şiddete maruz kaldığı biliniyor.

200 MİLYON KADIN SÜNNET EDİLDİ

Afrika ülkelerinin yanı sıra Güney Kürdistan dahil kimi Ortadoğu ülkelerinde de görülen kadın sünneti ise, kadına yönelik cinsel şiddet ve baskının bir diğer aracı. Neredeyse tüm ülkelerde artık yasaklanmış olmasına rağmen her yıl milyonlarca kadın veya kız çocuğunun kadın sünnetine maruz kaldığı tahmin ediliyor. Dünya genelinde yaşayan 200 milyon kadının bu ‘gelenek’ uyarınca ‘sünnet’ edildiği de istatistiklere yansıya bir diğer gerçek.