‘Önderliğimiz üzerindeki tecrit bir an önce kaldırılmalı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin endişe taşıdıklarını belirten Barış Anneleri, tecridin acilen sona erdirilip barışçıl ortamın sağlanması için demokratik kesimlere harekete geçme çağrısında bulundu.

5 Nisan 2015 yılından bu yana ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan herhangi bir haber alınamazken, bu durum demokratik kesimlerde Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin ciddi endişelere neden olmakta.

5 Nisan 2015’ten bu yana Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin AKP’nin savaş politikasının bir parçası olduğunu belirten Barış Annesi Sultan Koyun, “AKP ve Türk devleti Kürtlerin kazanımlarına tahammül edemedikleri için Sayın Abdullah Öcalan’a tecrit uygulayarak Kürt halkını elde ettiği kazanımlardan vazgeçirmek istiyor çünkü AKP iktidarı ve Tayip Erdoğan, 40 milyon Kürdün Sayın Öcalan’ı iradesi olarak kabul ederek onun yolunda yürüdüğünün farkında. İşte bu nedenle Kürt halkını bu haklı davasından vazgeçirmek için kendine bağlı DAİŞ çetelerini kullanarak köyleri yaktı, şehirleri yıktı yetmedi; zindanları doldurdu, halkın iradesi ile başa gelen belediye başkanlarını tutukladı ya da görevden aldı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdı ancak başarılı olamadı çünkü Kürt halkı iradesini teslim etmedi” dedi.

'TECRİT KALDIRILIRSA SAVAŞ SONA ERER'

“1 yıldan fazla bir süredir tecrit koşularında yaşayan ve 5 yıldır avukatları ile görüştürülmeyen Önderliğimizin sağlık durumuna ilişkin bilgi alamadığımız için endişeleniyoruz” diyen Koyun, şöyle devam etti; “Kürt halkı olarak önderliğimiz şahsında uygulanan tecridin aslında bizlere uygulandığının bilincindeyiz çünkü Önderliğimiz ile görüşmeler devam etseydi bu savaş bu kadar tırmanmaz insanlarımız da ölmezdi. Önderliğimiz bu davaya başladığı ilk günden bu yana barış ve eşitlik için çaba harcadı ve bizler de kanımızın son damlasına kadar Önderliğimizin yolunda yürüyeceğiz.”

'DÖKÜLEN BU KANI TEMİZLEYECEK TEK ŞEY BARIŞTIR'

Erdoğan ve AKP iktidarını köşeye sıkışmış kediye benzeten Koyun, “Köşeye sıkışan bir kedi nasıl saldırganlaşır bilirsiniz, sonu gelen AKP ve Erdoğan’da o şekilde saldırganlaşıp ne yapacağını şaşırarak ülkeyi öyle bir raddeye getirdi ki; perişan edip evsiz, yurtsuz bıraktığı halkı dururken seçim hesapları nedeni ile Suriyelilere vatandaşlık verip TOKİlere yerleştirmeye kadar vardırdı işi. Böyle günü birlik plan ve hesaplarla kendilerini kurtaracaklarını düşünen Erdoğan ve AKP şunu bilmeli ki; ne yaparlarsa yapsınlar sonunda dönüp dolaşıp Kürtler ve Önderleriyle müzakere masasına oturmak zorunda kalacaklar. Kan kanı temizlemez, kanı temizleyecek tek şey barıştır. İşte bu nedenle zaman kaybetmeden Önderlik üzerindeki tecrit kaldırılmalı ve müzakerenin önünü açacak adımlar atılarak barışçıl bir ortam sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

'AKP/SARAY, KÜRT HALKININ İRADESİNİ TESLİM ALAMAZ!'

Kürt halkına karşı gerçekleştirilen zulmün temel sebebinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit olduğunun altını çizen Barış Annesi Hidayet Ay ise şunları söyledi; “Kürt halkının iradesini teslim almak isteyen AKP iktidarı, Kürtler için yaşamsal öneme sahip olan önderlikleri ile aralarındaki bağı koparmaya çalışırken bir yandan da Kürdistan’daki herkese ve her şeye savaş ilan etti. Bu savaş politikaları çerçevesinde sürekli insan ve doğa katliamları gerçekleştiren AKP iktidarı mezarlıklara da saldırılarda bulundu fakat tüm bu vahşete rağmen başarılı olamadı. Kürt halkını sindiremedikçe gaddarlaşan ve diktatörleşen Erdoğan’ın sonu da Saddam, Kaddafi ve diğer diktatörler gibi olacak. Dolayısıyla kaybeden AKP, kazanan Kürt halkı olacak. Bu temelde tüm Kürtlere çağrım Önderliğimiz üzerinde 1 yıldan fazla süredir devam eden tecridin en kısa zamanda kaldırılmadı için harekete geçmeleridir.”

...