‘Öz yönetim hayati önem taşıyor’

Öz yönetimlere ilişkin konuşan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Ayşe Gökhan, ‘’Ulus devlet dönemi kapandı, alternatif öz yönetimdir’’ dedi.

Kürdistan’ın birçok şehrinde ilan edilen ve ilan edildiği günden bu yana sürekli devlet saldırılarına maruz kalan öz yönetimlere ilişkin konuşan Ayşe Gökhan, “KJA olarak öz yönetim ilanları ile yaşama geçirilecek demokratik ulus sisteminin dünyadaki bütün sorunlara çözüm sunacağını düşünüyoruz” dedi.

Kürdistan’ın birçok şehrinde ilan edilen ve ilan edildiği günden bu yana sürekli devlet saldırılarına maruz kalan öz yönetimlere ilişkin konuşan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Ayşe Gökhan, ‘’Ulus devlet dönemi kapandı, alternatif öz yönetimdir’’ dedi.

Devletin yetkileri yerel dinamiklere devretmesi gerektiğini vurgulayan Gökhan, “Yasalar değişmesine ragmen erkek egemen, polisler, valiler, kaymakamlar, hakimler, savcılar, bakanlar, vekiller…Bunlar var olmaya devam ediyor. Eğer bu değişimler devletin sorumluluklarını yerellere devrettiği bir noktaya gelseydi belki de dünya şu anda bu kötü durumu yaşanmıyor olacaktı. Biz KJA’lı kadınlar olarak şöyle düşünüyoruz; ‘Devlet küçülerek, sorumluluklarının bir kısmını yerele devretmeli’ ancak bu sorumlulukları devrederken kadınların da yer aldığı bir alan yaratılmalıdır. Ancak şu da kesin bir şekilde bilinmelidir ki sorumlulukları devretmekten kastımız yeni bir iktidar paylaşımı değildir” değerlendirmesinde bulundu.

İSVİÇRE’DE DEMOKRATİK OLANA KANTONLAR, KÜRDİSTAN’DA ANTİ-DEMOKRATİK!

Devletin öz yönetim ilanlarını terörize ettiğini aktaran Gökhan, “Aynı talepler coğrafyaya, devlet politikasına, çıkarlara göre farklı isimler alabiliyor. Mesela kantonlar İsviçre’de demokratik ama Kürdistan’da ya da Rojava’da anti-demokratik olarak ele alınıyor‘‘ ifadelerini kullandı.

MERKEZİYETÇİ SİSTEM FARKLILIKLARI GÖRMEZDEN GELİYOR

Öz yönetim ilanlarının Türkiye ve Kürdistan coğrafyası için acil bir ihtiyaç olduğuna değinen Gökhan, “Bu toprakların doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık bir zaman farkı söz konusu olmasına rağmen, sırf merkeziyetçi bir yaklaşımdan kaynaklı herkes aynı saatte okula gitmek zorunda kalabiliyor. Ya da başka bir deyişle her bölgede farklı iklim ve sıcaklıkları koşulları etkili olmasına rağmen bütün okulların aynı dönemde eğitim vermek zorunda kalması militarizmden başka bir şey değildir. Bu da çok açık bir şekilde gösteriyor ki merkeziyetçi yönetim birçok alandaki farklılıkları yok sayıyor” dedi.

EVLER CEZAEVLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

Kürdistan’da sürdürülen öz savunmaların ölmeme ve öldürmeme refleksi ile gerçekleştirildiğine işaret eden Gökhan, “Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen uygulamalar, devlet eli ile Kürdistan’da yaşama geçiriliyor. Mahalleler abluka altına alınıp evler cezaevlerine dönüştürülüyor. Ya da devlet vatandaşa diyor ki; ‘Ben sana on beş gün evden çıkma dedim ama sen evden çıktın bu yüzden seni öldürme hakkına sahibim’. Üç saatlik beş saatlik bir yasaktan söz etmiyoruz.  On beş günlük bir yasaktan söz ediyoruz.‘‘

KAZILAN HENDEĞİN DEVLETE NE ZARARI VAR?

Kazılan hendeğin kime ne zararı var diye soran Gökhan, “Kürdistan’da yaşayan halk çıkıp basın açıklaması yapmış, biz artık demokratik özerkliği kendi yaşamımıza göre inşa edeceğiz demiş. Bunun karşılığını saldırı ile almış. Bir basın açıklamasının devlete bir zararı olabilir mi? Hendek bir polisi öldürmüyor ki! Sadece öz savunmayı sağlamaya yarıyor. Bu insanlar sokağa çektikleri çarşaf ile kendilerini suikasten koruyorlar” dedi.

ULUS DEVLETLERİN KATLİAMLARINI GÖRMEZDEN GELMEYİN

Öz savunma ve öz yönetimin bizim için hayati önem taşıdığını ifade eden Gökhan, “KJA’nın il, ilçe mahalle, belde, köy dinamiği kendi sorumluluğu olarak öz yönetimin içerisinde yer alıyor. Biz kadınlar olarak uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz, ulus devletlerin katliamlarını görmezden gelmeyin” şeklinde konuştu.