PAJK: Demokratik Türkiye’ye giden özgürlük yolumuz açık olsun!

PAJK Koordinasyonu, halkların seçim zaferini kutlayarak, “Kadın devrimine, Demokratik Ulus’a dayalı Özerk Kürdistan’a ve halkların kardeşliğine dayalı Demokratik Türkiye’ye giden özgürlük yolumuz açık olsun!” dedi.

PAJK Koordinasyonu, halkların seçim zaferini kutlayarak, “Kadın devrimine, Demokratik Ulus’a dayalı Özerk Kürdistan’a ve halkların kardeşliğine dayalı Demokratik Türkiye’ye giden özgürlük yolumuz açık olsun!” dedi.       

PAJK Koordinasyonu, seçim sonuçlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. PAJK açıklamasında, “seçim zaferi kadınlara, Kuzey Kürdistan, Rojava, Güney Kürdistan, Doğu Kürdistan, yurt dışındaki halklarımıza ve Türkiye halklarına, Ortadoğu halklarına kutlu olsun” denildi.

Seçimin gerçek başarısına giden yolu kadın özgürlüğüne dayalı, tam eşitlik, demokrasi, demokratik ulus, ortak yaşam, ekolojik toplum paradigmasıyla HDP projesini şekillendiren Önder APO’ya kutlu olsun. Seçimin zaferi, 1993’ten bu yana tek taraflı ateşkeslerle ve 2013’ten itibaren bunu daha da geliştirerek ve bir Türkiye-Ortadoğu barış ve demokrasi stratejisi haline getiren Önder APO çizgisinin, siyasetinin başarısıdır” dedi.

‘SEÇİM ZAFERİ DİRENEN KÜRDİSTAN HALKININ BAŞARISIDIR’

Seçimin zaferinin Kobanê’de, Rojava’nın genelinde, Şengal’de ve tüm Kürdistan hattında direnen savaşan Kürdistan halkının başarısı olduğunu vurgulayan PAJK, “Direniş ve dirilişin gerçek yaratıcıları, yılmaz savaşçıları olan ve bu uğurda şehit düşen binlerce kahraman yüce, soylu yiğit şehitlerimizin zaferidir. Sakine Cansızların, Sema Yücelerin, Zeynep Kınacıların fedailik çizgisini devralan Arin Mirkanların çizgisidir.

‘KADINLARIN ZAFERİDİR’

Kadınlar seçime, egemen erkek sistemine, cinsiyetçi toplumsal kültüne, şiddete, kadın katliamına, kadın şahsında soykırım politikalarına hız veren ulus-devlet faşizmine, kadına yönelik faşist, cinsiyetçi siyasete karşı özgürlük mücadelesiyle girmiştir. Bu anlamda HDP projesinin seçim zaferi kadınların zaferidir. Kadınsız demokrasi projelerinin bir geçerliliğinin olmayacağını, kadının yaşamın kendisi olduğunu, demokratik-özgür toplumun inşacısı, yaratanı, iradesi, öznesi olduğunu ortaya koymuştur. Beş bin yıllık kölelik tarihini tersine çevirmenin ve kadın devriminin başarısının siyaseti kazanmıştır. Erkeğin her türlü barajı yerle bir olmuştur. Seçim zaferi bir kez daha onurlu özgürlük mücadelesini yürüten Kürdistan ve Türkiyeli kadınlara kutlu olsun. Kazanan tüm kadınları kutluyoruz. Ayrıca kadın-erkek adayları eşit çıkaran illeri özel olarak kutluyoruz” diye belirtti. 

“550 sandalyeye sahip olan Türkiye meclisine tam eşitlik stratejisiyle HDP projesiyle seçime giren kadınlar, emeğiyle, mücadelesiyle bu sonucu yaratmıştır. HDP projesi kadınların şekillendirdiği bir projedir” diyen PAJK Koordinasyonu, devamla şu hususlara  dikkat çekti:

“Kimsenin bir lütfu değildir. Kadınlar bundan sonra daha fazla örgütlenme, mücadeleye hız vererek sadece HDP çatısı altında değil tüm Türkiye’nin cinsiyetçi çehresini değiştirip meclisin en azından yarısının kadınlarının temsilinden oluştuğu gerçek anlamda toplumun demokratik meclisine ulaşmayı bilecektir. Parlamentodaki mücadele önemli olmakla birlikte esasta demokratik, özgür toplumu inşa etmeye yönelmek ve tüm kadınları toplumun gerçek öznesi haline gelebilecek toplumsal örgütlenme, eğitim ve kurumlaşmaları yaratmak önemli olacaktır.

Seçimler, özgür iradesiyle HDP’yi tercih eden gençlerin başarısı olup jerontokrasinin, militarizmin eleştirisinin köklü değişim mesajı olmuştur. Seçimlerde, toplumun aydınlık geleceği olan gençlik, hiç kimsenin istediği gibi yönlendiremeyeceğini ortaya koymuş, özgür ruhlu, yenilikçi karakteriyle toplumsal rolünü oynamış, sorumluluğunu layıkıyla yerine getirmiştir. Seçimler, özgürlükçü, devrimci, fikri hür, yurtsever Kürdistan ve Türkiyeli gençliğe kutlu olsun.    

Seçimler, demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürüten, faşizmin karşısında tek yürek olan, demokratik toplum, demokratik ulus, özgür yaşam projesi etrafında kilitlenen Türkiye, Suriye, Ortadoğu halklarının ve dünya ilerici insanlığının zaferidir.

‘DİKTATÖRLÜĞÜ HAYALLERİ SANDIĞA GÖMÜLMÜŞTÜR’

Bu anlamda 2015 seçimleri, tarihi stratejik önemdedir. Gündemleşen sorunlar sıradan, normal konular değildi. Bu bağlamda AKP iktidarına karşı bir iç muhalefet olarak yürütülmemiştir.  Yapılan eleştiriler, yürütülen mücadele kökten, radikal değişimi ve yeni bir tarihi başlangıcı yaratmaya odaklanmış bir demokrasi mücadelesi olarak seçim siyaseti yürütülmüştür. Kürt sorununun tarihi çözüm ısrarı, kadın özgürlük mücadelesi, Kobanê direnişi, Ortadoğu kaosu, DAİŞ faşizminin yine Türkiye gerçeği açısından statükocu, ulus-devletçi, tekçi, milliyetçi, dinciliğe dayalı siyasi istismarcı, hegamonik zihniyet ve otoriteleşmesinin çok tartışıldığı bir seçim süreci yaşanmıştır. Demokratik devrim ve karşı devrim güçlerinin kıyasıya mücadelesinin yürütüldüğü bir atmosferde geçmiştir. Halklarımız, Kobanê zaferini, 7 Haziran’da seçim zaferine dönüştürerek ‘Kobanê düştü, düşecek’ naralarına karşı AKP’yi düşürmüştür. Erdoğan’a 7 Haziran’da tarihi bir ders vererek Başkanlık adı altında diktatörlük, yeni Osmanlıcılık hayallerini sandığa gömmüştür. Halkların katledilmesinden, kandan, göz yaşından beslenen, DAİŞ faşizminin Türkiye’deki temsilciliğine soyunan, insanlık düşmanı DAİŞ’e her türlü desteği veren AKP zihniyeti mahkum edilmiştir. Halkımızın özgür iradesi, Kürdistan genelinde AKP şahsında sömürgecilik statüsünü, inkar-imha siyasetini tasfiye etmiştir. Seçimin galibi kadınlar, gençler, halklar, demokrasi ve özgürlük güçleri olmuştur.

‘İNANÇLARIN ZAFERİDİR’

Seçimin zaferi, toplumun ezilen sınıfı, kesimleri, işçilerin, emekçilerin, işsizlerin, yoksulların, çiftçilerin, sol, sosyalist güçlerin zaferidir. Ezilen, ötekileştirilen, dışlanan ulus olarak Ermeni, Süryani, Arap, Laz, Çerkez, Rum, Romen ve diğer halkların,  kültürlerin, Alevi, Êzîdî gibi inançların zaferidir.   

Görüldüğü gibi seçimin zaferinin gerçek sahibi, kimliğiyle, varlığıyla yaşamı yaratan ancak erkek zorba güçlerinin savaş, şiddet, soykırımla yaşamdan dışladığı kadınların ve bu toprakların kadim halklarının, halk kültürlerinin, kültürel inançların kendisidir. Seksen yıllık Türkiye gerçeğinin yeniden tarihi-toplumsal kültüre dönüşü, öze dönüşü sağlayarak, ters yüz olmuş tarihi ayakları üzerine oturtmanın iradesi ortaya çıkmıştır.”

‘ŞEHİTLERİMİZİN VASİYETLERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

PAJK, her günü saldırılar altında geçen ve 5 şehadetin ve yüzlerce yaralanmaların yaşandığı,  faşist baskının en üst düzeyde devlet politikası ve sivil faşizm olarak AKP tarafından harekete geçirildiği seçimi HDP kazandığını kaydederek, “Şehitlerimizin her daim izinde olarak vasiyetlerine sahip çıkacağımızı belirtiyor, anıları önünde saygıyla anıyor, ailelerine, Kürdistan halkına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz“ dedi.

‘IRKÇILIĞI MİLLİYETÇİLİĞİ VE TEKÇİLİĞİ TEMSİL EDEN AKP’YE DUR DENİLMİŞTİR’

Anti-demokratik, eşitsiz ve sömürgecilik şartlarda yürütülen seçimlerde, kadına cinsiyetçi politikalara, Kürdistan’ın sömürgecilik statüsüne, ırkçılığa, milliyetçiliğe,  tekçi anlayışa ve bunu temsil eden AKP iktidarına sandıklarda dur denildiğini ifade eden PAJK açıklaması şöyle son buldu: 

“Halkların özgür iradesini baskı, zor, şiddet ve yüzde 10 gibi bir oranla barajlamak isteyenler, kadınlar, gençler, halklarımız tarafından barajlanmıştır. Ülkenin gerçek sahipleri, tarihin gerçek yaratıcıları, yaşamın can damarları, Türkiye siyasi tarihi açısından yüz yıllık ters gidişata restini çekmiş ve çok diri ortaya çıkmıştır. Halklarımız, Önder APO’nun özgürlüğü, Kürt sorununun tarihi çözümü, demokratik Türkiye, özgür-özerk Kürdistan ve demokratik Ortadoğu kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştur. 

Ulusal birlik ruhuyla, seçim tavrını ortaya koyan, miting, şölen, açıklama ve yürüyüşleriyle destek ve dayanışma içinde olan, seçim zaferinin mutluluğunu paylaşan Rojava, Güney Kürdistan ve Rojhılat halkımızı ayrıca selamlıyor ve zafer tüm Kürdistan’a, Kürdistanlılara kutlu olsun diyoruz. Seçimden Önder Apo’nun paradigması başarıyla çıkmıştır. Dört parça ve yurt dışındaki halkımız ve demokratik ulus halkları Önder APO’nun özgürlüğünü ve Kürt sorununun demokratik çözüm iradesini en güçlü bir biçimde sahiplenmiştir.

Kadın devrimine, Demokratik Ulus’a dayalı Özerk Kürdistan’a ve halkların kardeşliğine dayalı Demokratik Türkiye’ye giden özgürlük yolumuz açık olsun!“