PAJK: Şengal Katliamı’nın hesabını daha güçlü soracağız

PAJK Koordinasyonu, Şengal'de Êzidî toplumu ve kadınlarına karşı yapılan bu soykırımı kınayarak, katliamcı güçlerden bu katliamın hesabını daha güçlü soracaklarının sözünü verdi.

PAJK Koordinasyonu, Şengal katliamının yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. PAJK açıklamasında, “Tarihte bazı dönemler vardır ki insanlık hafızasına damgasını vururlar. Böylesi dönemler sadece insanda hafıza olmakla kalmaz, hayatın kendisinde de önemli değişimlere vesile olurlar. Şu bir gerçek ki insanlık tarihinde büyük kahramanlıklar vardır büyük ihanetlere, zulümlere karşı. 3 Ağustos 2014 yılında Êzidîxan olarak tanımladığımız Şengal’de Êzidî Kürtlere karşı gerçekleştirilen katliam ve bu katliam karşısında sergilenen direniş bu tarihsel gerçekliğin bir parçası oldu. 2014 yılının 3 Ağustos günü, tarihinde 72 katliam fermanıyla karşılaşan Êzidî halkının 73.’sünü yaşamak zorunda bırakıldığı bir gün oldu.  Şengal katliamının ikinci yıldönümünü yaşadığımız bu günlerde insanlık dışı bu katliamı nefretle kınıyor, katliamcı güçler karşısında özgürlük için savaşan ve Êzidîxan’ı insanlık düşmanlarına bırakmamak için canını hiç çekinmeden feda eden bütün özgürlük şehitlerimizi saygıyla anıyor ve kahramanlıklarını selamlıyoruz” denildi.

KÜRTLER ANALARIN, ÇOCKULARIN O FERYADINI UNUTMAYACAK!

Kürdistan halkının tarihinde birçok katliam ve soykırım ile karşı karşıya kalmış bir halk olduğunu belirten PAJK, “Şengal’de Êzidî Kürtlere karşı yapılan soykırım da faşist iktidarların Kürt halkına karşı reva gördükleri kölece yaşamı dayatma gerçekliğinden kopuk bir olay değildir. AKP ve onun işbirlikçisi olan KDP gerçekliğinin eliyle gerçekleştirilen bu katliam Kürt özgürlük mücadelesinin geldiği aşamaya vurulmak istenen bir darbe oldu. Kuzey Kürdistan’da Önderliğimizin üstün çabaları sonucu açığa çıkan siyasal atmosferi zayıf düşürmek ve Rojava’da yaşanan devrimi boşa çıkarmak için DAİŞ çeteleri Şengal’e saldırtıldı. Amaç Güney Kürtlerinin de Rojava’da yaşanan devrimsel süreçten etkilenmemesi idi. Amaç özgürlük mücadelesinin başarılarını küçük düşürmek idi. Bu yüzden binlerce kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç vahşi bir katliamın pençesine atıldı, insan hayatı yok sayıldı, insan haysiyeti ve onuru ayaklar altına alınmaya çalışıldı. Aradan yıllar da geçse Kürtler, tüm dünya hayatını kurtarmak için çöl sıcağında yollara dökülen binlerce insanın hafızalara kazınan o görüntülerini, anaların, çocukların feryadını unutmayacak. Kürtler aynı zamanda Şengali DAİŞ zalimlerine bırakıp kaçan işbirlikçilerin, dar ailesel çıkarlarına göre hareket edenlerin, başkalarına dayanarak kendi halkına güvenmeyenlerin görüntülerini de unutmayacak. Şengal katliamı bizlere işbirlikçiliğin en aşağılık bir gerçek olduğunu bir kez daha göstermiş oldu” dedi.

ŞENGAL’DE GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEDİKLERİ KATLİAM BÜYÜK DİRENİŞE DÖNÜŞTÜ

PAJK Koordinasyonu açıklamasında devamla şu ifadeler yer verildi:

“Şengal’de yaşanan saldırılar karşısında daha büyük tedbirler alabilir ve bu durumun önüne geçebilirdik. Bu konuda hareket olarak öz eleştirel bir yaklaşım içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Öz eleştirilerimiz pratiklerimiz olacağı kesindir. Bu gün Şengal’in neredeyse tamamından DAİŞ çetelerinin silinmesi bunun bir ifadesi olmaktadır.

Kürdistan gerillasının Şengal’de halk ile birlikte sergilediği kahramanca direniş bu güçlere büyük bir darbe vurdu. Adeta neye uğradıklarını şaşırdılar. Onlar böylesi bir direnişi beklemiyorlardı, sanıyorlardı ki herkes onlara teslim olacak. Şengal’de gerçekleştirilmek istenen katliam büyük bir direnişe dönüştü. Özgürlük hareketi, özgürlük gerillası Êzidî halkı ile birlikte Şengal’de faşist güçlere karşı bir destan yazdı. Bu destanın elbette ki birçok kahraman şehidi oldu. Bu mücadeleyi en fazla da fedaice şehit düşen şehitlerimiz başarıya götürdü. Bundan sonra da halkımıza karşı her türden saldırı ve baskıyı gerçekleştiren kim olursa olsun her zaman cevabını alacaktır.

ŞENGAL DAĞLARINDA DEVRİM HAVASI YAŞANIYOR

Özgürlük hareketinin bu duruşu tüm Güney Kürdistan’da gerillaya olan güveni ve sevgiyi daha da pekiştirdi. Şimdi Şengal dağlarında bir devrim havası yaşanıyor. Kadın ve erkeği ile Şengalliler yeni bir hayatı, demokratik ve özgür bir hayatı yaratma mücadelesi veriyorlar. Ancak bu gün bu yaşananlara karşı Êzidîler özellikle de kadınlar öncülüğünde yaşamın her alanında özgür bir yaşam felsefesi ile kendilerine reva görülen her türlü köleliği reddediyorlar. Demokratik ulusun inşasının bir parçası olmakta kararlılar. Kurulan meclisler, komünler, parti yine halkın kendi öz savunması olan YBŞ ve kadın öz savunması olan YJŞ bunun bir ispatı. Êzidî Kürtler artık başka katliamların yaşanmamasında ısrarlılar. Elbette ki bu gelişmeler Kürt özgürlük mücadelesinde, beraberinde kadın özgürlük mücadelesinde büyük bir başarı yakaladığımızı gösteriyor.

ŞENGAL KATLİAMI AYNI ZAMANDA BİR KADIN SOYKIRIMIDIR

DAİŞ bu gün kapitalizmin en tehlikeli terör örgütlerinden biri oluyor. Kanla, acıyla, soykırımla, tecavüzle, kaçırma ile beslenen bu insanlık dışı yapılanma en fazla da kadınlara karşı bir tehdit oluyor. Şengal’de yaşanan katliam aynı zamanda bir kadın soykırımıdır. Kadınlara karşı çok bilinçli ve planlı bir soykırım gerçekleştirildi. DAİŞ kadın düşmanlığı üzerinden saldırdığı her yerde ilk başta kadınları kendisine hedef yaptı, kadınları köleleştirmeye çalıştı, halen de bu şekilde hareket etmeye devam ediyor. Aradan iki yıl geçmesine rağmen halen binlerce kadından hiçbir haber alınamıyor, bu kadınlara ne olduğu, yaşayıp yaşamadıkları bilinmiyor. Kaçırılan, öldürülen, pazarlarda satılan, tecavüz ile fuhuş ile yüz yüze bırakılan binlerce kadın hepimizin ortak acısı, ortak öfkesi ve intikamı oluyor. Elbette DAİŞ gibi kadın düşmanlarının kadın soykırımlarına karşı kadınlar cevapsız kalmadılar. Bu direnişin öncüsü olan kadın gerillalar olarak her zaman bu türden saldırılara karşı mücadele ettik ve bundan sonra da edeceğiz. Şengal dağlarında şehit düşen birçok yoldaşımız bu kararlılık şahadete ulaştılar. Onlar Şengal direnişinin özgür kadınları, özgürlük savaşçıları oldular. Onlar binlerce Êzidî kadının direniş sembolü, umut ışığı ve kendilerine örnek aldıkları kadın kahramanlar oldular. Bu gün Şengal’de binlerce kadın onların izinden yürüyor, onların anılarını canlı tutuyorlar.

Bu katliam sadece Êzidî kadınlara karşı değil tüm dünya kadınların karşı yapılmıştır. Şengal’de kadın şahsında aslında tüm toplum soykırımdan geçirildi. Bu yüzden tüm dünya kadınları DAİŞ gibi faşist yapılanmalara karşı ortak bir mücadele sergilemeli, ortak bir tavır koymalıdır. Bunun için büyük örgütlenmeler, kararlı duruşlar ve radikal mücadeleler geliştirilmeli. Bu tür katliamcı uygulamalar karşısında sadece kadınlar değil, tüm dünya halkları duyarlı olmalıdır. Bu gün Kürdistan’da biz bu zihniyete dur demezsek yarın dünyanın başka bir yerinde başka bir halk aynı faşizm ile karşı karşıya kalır. Bizler kadın gerillalar olarak başta Kürt kadınları olmak üzere, tüm dünya kadınlarını bu faşizme dur demeye ve ortak mücadele etmeye çağırıyoruz.

ŞEHİTLERİN MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ

Şengal katliamının ikinci yıl dönümü vesilesiyle tekrardan Êzidî toplumu ve kadınlarına karşı yapılan bu soykırımı lanetliyor ve katliamcı güçlerden bu katliamın hesabını daha güçlü soracağımızın sözünü veriyoruz. Yine Şengal Katliamını gerçekleştiren güçlerle mücadele şehit düşen tüm özgürlük şehitlerinin anıları önünde saygı ile eğiliyor ve onların mücadelelerini devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz.