RJAK Kerkük Meclis Üyesi Reyhan Hamid, “RJAK olarak bütün Güney Kürdistan kentlerinde 25 Kasım kadına karşı şiddetle mücadele günü eylemleri düzenleyeceğiz. Bu eylemlerimize çok sayıda kadın hareketi de katılım sağlıyor” dedi.

25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele günü kapsamında ANF’nin sorularını yanıtlayan Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) Kerkük Meclis Üyesi Reyhan Hamid, Güney Kürdistan'ın bütün merkezlerinde alanlarda olacaklarını söyledi.

Hamid, 25 Kasım’da kadın katliamlarına ve şiddete karşı alanlarda olacaklarına dikkat çekti. RJAK üyesi Hamid, Güney Kürdistan bölgesinin kadınlara karşı şiddetin yoğun bir şekilde uygulandığı yerlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Bazı siyasi çevreler her konuda olduğu gibi kadına karşı şiddeti de sadece bölgede DAİŞ ile yaşanan savaşa bağlamak istiyor. Fakat kadına karşı artan katliam, şiddet ve baskı erkek egemen zihniyetinin sonucudur” dedi.

Yaklaşan 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele gününde alanlarda olacaklarına değinen Reyhan Hamid gün vesilesi ile şunları belirtti: “RJAK olarak bütün Güney Kürdistan kentlerinde 25 Kasım kadına karşı şiddetle mücadele günü eylemleri düzenleyeceğiz. Bu eylemlerimize çok sayıda kadın hareketi de katılım sağlıyor. Kerkük’te de RJAK öncülüğünde 25 Kasım günü Rahime Pazar yerinde bir eylem düzenleyeceğiz, ayrıca kadına karşı şiddetle mücadeleyi konu alan iki seminer de düzenleyeceğiz. Eğer bir aksilik olmazsa Kerkük’teki seminerlerimizden birine YPJ komutanları konuşmacı olarak katılacak ve Rojava’da yaşanan kadın direnişini Kerkük kadınlarına aktaracaklar.”

‘ŞİDDETİN ARTMASININ TEK SEBEBİ SAVAŞ DEĞİL’

Hamid, kadına karşı şiddetin artmasında sadece DAİŞ ve uyguladığı vahşetin sebep olmadığına dikkat çekerek söz konusu artışın erkek egemen zihniyetin bir getirisi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Güney Kürdistan kadın haklarının en çok ihlal edildiği bir bölgelerden biridir. Onun için son zamanlarda kadına karşı artan şiddet olayları demek yanlış olur. Özellikle DAİŞ çetelerinin Ortadoğu coğrafyasın da zehirli bir virüs gibi yayılmasıyla beraber, işgal ettiği her yerde ilk olarak kadınları hedef seçmesi, sosyolojik olarak kadına karşı şiddeti körükledi. Bu Güney Kürdistan'a da yansıdı. Fakat artan şiddet olaylarını sadece DAİŞ ve savaşa bağlayamayız. Erkek egemen zihniyetinin kadına karşı şiddetin artmasında büyük rol oynadığını söyleyebiliriz.”

‘ORTAK BİR MÜCADELE FİKRİ OLMALIDIR’

Güney Kürdistan'da kadınların ortak mücadele etmede siyasi kaygılardan dolayı çekindiklerine değinen Rehan Hamid kadınların katliamlara karşı tek ses olması gerektiğini belirtti.

Kadın hareketleri olarak kadınlara uygulanan şiddete karşı kolektif bir çalışma yapmanın öneminin de altını çizen Hamid, “Güney Kürdistan’da Kadın hareketleri maalesef belirli sınırda hareket ediyor ve çalışma yürütüyorlar. Bu olmamalıdır. Kadın hareketleri kadın haklarını savunmada bir olmalıdır. Eğer bu olursa Güney Kürdistan’da kadın mücadelesini geliştirebiliriz. Onun için kadınların farklı siyasi görüşe sahip olması kadın kırımlarına karşı ortak tutum almalarına engel olmamalıdır. Bu konuda ortak bir fikir olmalıdır” diye konuştu.

‘ŞENGAL VE KOBANÊ KADINLARINI ÖRNEK ALMALIYIZ’

Kadınların mücadele etmede öz güveninin gelişmesi dikkat çeken Hamid Şengal ve Kobanê’de direnen kadınları örnek almalıyız diyerek şöyle devam etti: “Kadınlar kendilerini 4 duvar arasına hapis etmemelidir. Kendi haklarını savunmak için mücadele etmelidir. Biz kadınlar Şengal ve Kobanê direnişinde kadınların oynadığı rol ve yaptığı öncülüğü kendimize örnek almalıyız. Çünkü Kobanê ve Şengal’de gördük ki eğer kadın kendisine güvenirse, Arin Mirkan gibi tek başına DAİŞ gibi vahşi bir kadın düşmanı örgütün beyninde patlayıp kadının kendi özgürlüğüne ne kadar bağlı olduğunu gösterebilir. Bu çerçevede Güney Kürdistan kadınlarının kendilerine mücadele etme konusunda güvenmeleri gerekiyor.”

‘KADINLARIN ÇARESİZLİĞE KARŞI BİR İSYANIDIR’

Güney Kürdistan’da artan kadın katliamları ve kadınların intihar etme girişimlerinde son yıllarda çok ciddi bir artışın söz konusu olduğunu belirten Reyhan Hamid kadınların kendilerini yakarak baskı ve şiddete karşı isyan ettiğini vurguladı.

Güney Kürdistan’da kadın intiharlarının son yıllarda giderek arttığını da belirten Hamid, “Kadınlar intihar yöntemi olarak bedenlerini ateşe veriyor. Bu çaresizlikten geliyor. Kadınlar kendilerine karşı yapılan fiziki ve psikolojik şiddete karşı bir nevi kendilerini yakarak isyan ediyorlar. Bu çok acı bir şey. Ne olursa olsun kadınların kendilerine zarar vermemesi gerekiyor. Baskılara ve şiddete karşı intihar etmektense mücadele edilmelidir. Çünkü sorun birey değildir. Sorun toplumsal bir sorundur. Bu konuda kadın hareketleri üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Kadınlarda sağlam bir irade ortaya çıkması için eğitim çalışmalarını yoğunlaştırmalıyız” dedi.

‘KADIN EĞİTİM MERKEZLERİNDEKİ EĞİTİLERE KATILIM SAĞLANMALIDIR’

Kadınların cins bilincine ulaşması ve mücadelesini vermesi için çok yoğun eğitim verdiklerini belirten Reyhan Hamid kadınların da bu eğitim devrelerine ilgili olması gerektiğini söyledi.

Güney Kürdistan kadınlarının cins bilinci açısından ciddi bir eğitim yetersizliği olduğunu da vurgulayan Hamid şunları vurguladı: “Bu konuda kadınlar verdiğimiz eğitimlere, seminerlere katılmalıdırlar. Kürt kadınlar olarak Kürdistan'ın diğer parçalarında olduğu gibi, Güney Kürdistan’da da topluma öncülük etmeliyiz. Kadınların cins bilincine varmak için çabaları devam etmelidir ve bu konuda sürekli kendilerini eğitmelidirler.”