‘Sema 8 Mart’tan Newroz’a ateşten bir köprü oldu’

Sema Yüce’nin hayatını kaybetmesinin yıldönümünde konuşan YJA Askeri Konsey üyesi Çiçek Botan, “Sema Yüce 8 Mart’tan 21 Mart’a özgürlük köprüsünü bedeninde yaktığı alevlerle kurdu” şeklinde konuştu.

19 mart 1998 tarihinde Çanakkale zindanında gerçekleştirdiği eylemde yaşamını yitiren Sema Yüce’nin 18’inci ölüm yıldönümünde konuşan YJA STAR Askeri Konsey üyesi Çiçek Botan “Sema Yüce, 8 Mart’tan 21 Mart’a özgürlük köprüsünü bedeninde yaktığı alevlerle kurdu” dedi.

Sema Yüce’nin Çanakkale zindanında eylemini gerçekleştirdiği dönemin siyasi konjektürünü değerlendiren Botan “PKK hareketi 90’lı yıllarda büyük bir gelişim sağlamıştı. Hem kırsal alanda hem de halk içinde büyük bir açılım gerçekleştirmişti. Bundan kaynaklı 96 yılında Önderliğimize yönelik suikast girişiminde bulunuldu ve bunun cevabını Zilan arkadaş yaptığı eylemle boşa çıkardı. Hareketimize ve halkımıza yönelik tüm saldırılara rağmen PKK büyümeye devam ediyordu. Bu nedenle de yine 1997-1998 yıllarına doğru geldiğimizde hareketimiz ve önderliğimize yönelik bir komplonun startı verildi. Önderliğimize yönelik uluslararası komplo temelinde TC ordusu Suriye hükümetine tehditler savuruyordu ve Önderliğimizin Suriye’den çıkartılıp teslim edilmesini dayatıyordu” dedi. Konuşmasının devamında Botan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde geliştirilen komplonun halk ve gerilla boyutundaki yönelimleri şu sözleriyle vurguladı “TC hükümeti işbirlikçi KDP çizgisiyle birlik oluşturarak Kürdü Kürde kırdırtma politikalarıyla medya savunma alanlarına yönelik kapsamlı operasyonlar gerçekleştirdiler. Yine kuzeyde gerillaya yönelik imha amaçlı operasyonlar gerçekleştirmekteydiler. Yine halkı ve hareketi yine zindanlarda bitirme ve marjinal kılma politikaları ile ciddi yönelimleri söz konusuydu”. TC’nin zindan politikalarına özellikle değinen Botan “ zindanlarda Can Yüce gibi kişilerin eliyle parti ilke ve ölçülerini marjinal kılarak ideolojik olarak hareketi bitirme politikaları yürütülüyordu. İhanetçi ve işbirlikçi kesimlerin eliyle aslında hareket bitirilmek isteniyordu” dedi.

SEMA ANIN HAKİKAT SAVAŞÇISIDIR

Sema Yüce’nin eylemini gerçekleştirdiği zindan koşullarına değinen Botan “sema arkadaş süreci iliklerine kadar hisseden ve bunun acısını yaşayan bir arkadaştı. Eğer zindanda değil de, dağda ya da bir şehirde olsaydı çok daha farklı ve daha büyük bir eyleme başarıyla imza atabilecek bir yoğunlaşma derinliğine sahipti. Fakat zindan koşulları onu sınırlıyordu. Eylemini gerçekleştirmek için elinde bedeninden başka bir aracı yoktu. Zindanlara sığmayan ruhu bedenleşen eylemiyle anlam buldu” dedi. Konuşmasının devamında “Sema arkadaş An’ı okudu, hissetti ve anda kendisini var etti eylemiyle. Bu nedenle Sema An’ın hakikat savaşçısıdır” diye belirtti.

Botan sözlerinin devamında Sema Yüce’nin eylemini gerçekleştirdiği tarihe de değinirken “Sema Yüce, 8 Marttan 21 Marta özgürlük köprüsünü bedeninde yaktığı alevlerle kurdu. Tarihteki ilk sömürge olan kadınların direniş ruhunu Newroz ateşiyle yeniden buluşturarak dirilişe bir çağrı oldu” dedi. Sema Yüce’nin kendisini yakarak aslında sistemin bir kadında yaratmış olduğu etkileri ve özellikleri yaktığını belirten Botan “ o kendi şahsında aslında sistemin geriliklerini yakarak, özgür kadını kendi küllerinde yaratmayı amaçladı. Yüreğini ateşle yıkadı, ruhunu suyla arındırdı” dedi.

Sema Yüce’nin   “bir merkezde iki güneş olmaz” belirlemesine de değinen Botan “Sema arkadaş yaptığı eylemle mücadelenin ve özgür kadının ilke ve ölçülerini ortaya koydu. Bir militanın Önderlik eksenli yoğunlaşmaları ne kadar güçlü olursa o kadar büyük eylemleri de gerçekleştirebilirler. Bir merkezde iki güneş olmaz derken heval Sema, aslında bizlere ikilemli ve kararsız, istikrarsız ruh hallerinden ve katılım tarzlarımızdan kurtulmamız gerektiğini anlatmaktadır. Aslında ilke ve ölçülerde bir netleşme yaratmaktadır. Sema arkadaş güneşle, yani Önderlikle yaşamanın adı olmuştur” diye belirtti.

BİZLER SEMALARIN, FİKRİLERİN ARDILLARIYIZ

Sema Yüce’nin eyleminin sonuçlarına da değinen Botan “Sema arkadaş sadece yaptığı eylemle kendisini küllerinden yaratmadı, ya da düşmana cevap vermedi, eylemiyle aslında bizde ideolojik bir netlik yarattı, özgür kadın kimdir sorusunun somutlaşmasını gerçekleştirdi. Özellikle de kadın hareketi içerisinde mücadelede bir netleşme yarattı. Bir çizgi gerçekliği oluşturdu” diye belirtti. Konuşmasının devamında Sema Yüce’nin sadece kadın kurtuluş mücadelesinde değil, genel mücadele ve çizgi mücadelesinde de etkili olduğunu da belirten Botan “sema yoldaş sadece kadınlarda bir netleşme yaratmadı, erkeği de değişime ve mücadele ortamına çekti. Fikri arkadaş kendisini Ş. Sema arkadaşın öğrencisi olarak tanımlıyor, hatta Sema arkadaş için O benim komutanımdır diyor. Bir erkeğin de kadınla yoldaş olabileceğini, özgürlük mücadelesinde birlik olunabileceğini Fikri arkadaş hepimize kanıtlamış ve o geleneksel kalıpları yıkmıştır. Bunu yaratan Sema arkadaştır. Ve bizler, Semaların Fikrilerin ardıllarıyız” diye belirtti.