Serhat: Tecrite Zilanlaşarak cevap verilmeli

PAJK Koordinasyonu üyesi Ronahi Serhat, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite değinerek, buna karşı verilecek cevabın Zilanlaşmak ve savaşmak olması gerektiğini belirtti.

Zeynep Kınacı’nın (Zilan) 1996 yılında gerçekleştirdiği fedai eylemin yıldönümünde konuşan Serhat, Zilan’ın eyleminin PKK tarihinde bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Bugün de Öcalan’a yönelik tecrit karşısında Zilanlaşarak mücadele edilmesi gerektiğini kaydeden Serhat, Türk devletinin acizlik içinde kaybetmeye mahkum olduğunu belirtti.

Serhat, Zilan’ın eylemi, Kürt özgürlük mücadelesi tarihindeki yeri konusundaki sorularımıza yanıt verdi.

ZİLAN’IN EYLEMİ BİR DÖNÜM NOKTASINI İFADE EDİYOR

Zeynep Kınacı’nın eylemini, gerçekleştiği dönemin koşulları içerisinde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tarihin gidişatına öncülükleriyle, eylemleriyle müdahale ederek tarih yazan ve tarih olan tarihsel bir kişilik olarak Zilan (Zeynep Kınacı) yoldaş, Önderlik çizgisiyle bütünleşmiş bir duruş olarak kadın özgürlük hareketimizin ve PKK’nin mücadelesinde tarihsel bir dönüm noktasını ifade eder.

Önderliğimiz bizzat 1996 yılında hedeflenerek hareketimizin imhası, gerillaya yoğun operasyonlar yapılarak fiziki imha, marjinalleştirme, aynı zamanda Zeki unsuru şahsında hareketimizin özgürlük ilkelerine el atılarak ideolojik tasfiye amaçlanmış, halka yönelik çok yönlü saldırı ve baskı geliştirilerek pasifize edilmesi hedeflenmiştir. İçte ve dışta tasfiye hareketi oldukça kapsamlı ve bir konsept dahilinde yürütülmüştür. 96 yılı sadece Türk Devletinin kendi karar ve planlamasıyla harekete geçtiği bir saldırı yılı değil, yerel işbirlikçi güçlerin de içinde yer aldığı uluslararası hegemonik güçlerin onayını, desteğini alan bir saldırıydı. Doğrudan Önderliğimizin kendisi ve çalışma karargahının hedeflenmesi Ortadoğu’ya müdahalenin de ilk girişimiydi. Bu anlamda 98 uluslararası komplonun başlama yılıdır. Nasıl ki, bu tarihte Türkiye devriminin öncülerinden olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, yine Kerbela’da Hz. Hüseyin katledilmişse yine 6 Mayıs’ta Önderliğimiz hedeflenerek kadınların özgür geleceği karartılmak istenmiştir. Süreci çok derinden gören, Önderlik üzerindeki tehlikeyi en erkenden fark eden ve gerilla birliklerindeki taktik tıkanmayı anlayan Zilan yoldaş eylemiyle tarihsel bir süreci başlatmıştır. Bu salt askeri açıdan takdir edilecek, başarı düzeyi yüksek, kusursuz bir eylem olmayıp, düşmanda ideolojik bir patlamadır. Aynı zamanda kadın özgürlük çizgisine, PKK yaşam felsefesine yönelik yapılan saldırılara en üst düzeyde cevaptır. Bunun için Zilan yoldaş özgür yaşam ilkeler bütünü olarak ifade edilir. Düşmanın Önderliğimize yönelik imha planı boşa çıkarılmış, Hareketimizi boğma, halkı etkisizleştirme amacı sonuçsuz kalmıştır. Zilan yoldaşın eylemi Türk devletini, ordusunu sarsmış, Türkiye ve uluslararası, bölgesel çapta gündem yaratmış tüm dikkatleri özgürlük hareketimize, kadın özgürlük gelişimine çevirmiştir.

ZİLANLAŞMAK APOCU MİLİTANLIĞIN SEMBOLÜ OLMUŞTUR

 

Zeynep Kınacı’nın bu eylemiyle somutlaşan “Anlamlı bir yaşam” iddiası, Kürdistan halkında ve Kürt kadınında karşılığını nasıl buldu? 

Türk devleti her ne kadar eylemin amacını çarpıtmaya çalışsa da Apocu fedailikteki gelişmeyi gizleyememiştir. Bu çizginin toplumda kök salmasını engelleyememiştir. Sömürgeci dayatmalara, imha operasyonlarına misliyle karşılık verileceği mesajı düşmana net verilmiştir. Sömürgeci ulus-devlet politikaları ortadan kalkıncaya kadar en radikal bir biçimde mücadele sürecektir. Tüm partili militanların fedai katılımı Zilan yoldaşla zirveleşmiştir. Her Apocu militan birer Önderlik fedaisidir gerçeği, Önderliksiz yaşam asla olmaz diyerek şahadete ulaşan kadın - erkek militan gerçeği Kürdistan ve Ortadoğu’da kök salmıştır. Bu salt bir Apocu militan özelliği olmaktan çıkarak toplumsal bir direniş ruhu, iradesi ve mücadele çizgisine dönüşmüştür. Bunun neticelerinde Rojava’da, Şengal’de, Rojhılatta ve Kuzey Kürdistan’da, başlı başına Ortadoğu’da kadın devrimi zamanı, demokratik halk devrimleri zamanı yaşanmaktadır. Kuşkusuz böyle bir birikim, kültür, tecrübe ve kadın kurtuluş ideolojisiyle öncülük yapılmasaydı, böylesine gelişmeler bu denli hızlı yaşanmazdı. Bu sadece kadınları etkileyen, mücadeleye kaldıran bir gelişme olmamış, tüm toplumu ve erkeği de hücrelerine kadar etkilemiş, Zilanlaşmak Apocu militanlığın sembolü olmuştur.

BU TOPRAKLARIN TANRIÇA GERÇEĞİ GÜNCELLENMİŞTİR

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Zilan’ı bir ‘Tanrıça’, kişiliğini bir ‘manifesto’ olarak tanımladı. Zeynep Kınacı’yı tanrıçalaştıran, eylemiyle yaşamını manifesto haline getiren neydi?

Yaratan, koruyan, çözüm gücü ve perspektifi olan, olmazı tanımayan, en zor şartlarda bile direnişle kazanılacağını ispatlayan, özgür yaşam ölçülerini kadın ve erkek için belirleyen, özgür yaşama yol açan Zilan kimliği anlamda Tanrıçalıkla ifadelendirilir. Ulaşılacak en yüksek mertebe, toplumsallığın kutsalı, vazgeçilmezi, yol göstereni, öğreteni, ilke koyanı, yaşatanı olarak, felsefik bir manada tanrıçalaşma gerçekleşmiştir. Bu toprakların hiç susmayan tanrıça gerçeği güncelleşmiştir.

Önderliğimiz kadın özgürlük projesini adım adım geliştirmiştir. Zilan yoldaş bu anlamda kimlik, irade kazanmış kadının en üst zirvesini ifade eder. Özgür yaşam ilkesine, partileşmeye, yeni yaşama çağrıdır. İsterse bir kadının kendisini, kendisiyle birlikte bir toplumu nasıl değişime uğratabileceğini ortaya koymuştur. Zilan yoldaş aynı zamanda askeri çizgide komutadır. İdeolojik, örgütsel, siyasi, askeri olarak birbirini bütünler biçimde nasıl yaşamalıya cevabı ortaya koyarak kadın kurtuluş ilkelerini yaşamsallaştırmıştır. Bunun için manifestodur. Zilan yoldaşın yoğunlaşmaları, tespitleri parti programının özetidir; eylemi, askeri taktik ve politikanın ifadesidir. Ne ararsak Zilan gerçeğinde bulmak mümkün. Hiçbir eylem kendiliğinden çok istense de başarılı olamaz. Zilan gerçeğinde anlaşıldığı gibi tepeden tırnağa bir partileşme, özgürlük arayışı ve Önderlik gerçeğine katılım, sevgi arayışı vardır. Tüm öğretilmiş, verili kültürü zihninde alaşağı ederek kendisini yaratmıştır. En zahmetli savaş zihin savaşıdır. Zihniyetlerini bağımsız kılmayanlar, başarılı olamazlar. Zihniyet devrimi, tüm devrimlerin başlangıcı ve temelidir. Zilan yoldaş, böylesine bir zihniyet dönüşümünü, netliğini yaşamamış olsaydı kuşkusuz böyle bir eylemin sahibi olamazdı. Esas devrim, sistemin zihniyet kalıplarını kendimizde yıkmaktan geçer. Zilan yoldaş tüm yönleriyle bunu gerçekleştirdiği için özgürlükçü demokratik ekolojik toplum paradigmasının manifestosudur.

ÖNDERLİK ÜZERİNDEKİ TECRİDE KARŞI ZİLANLAŞILMALI

Zeynep Kınacı’nın eyleminin günümüze yansımaları nasıl değerlendirilebilir?

Zilan yoldaşın fedai eylemini ortaya çıkaran tarihsel koşullar, içinde bulunduğumuz süreçte de başarıyı garantileyen, fedai bir tarzı esas almamızı gerektirmektedir. Ancak bu biçim olarak aynısını yapmak anlamına gelmemektedir. Zaten Önderliğimiz Zilan yoldaşın eylemini bir ilke, ilk ve son olarak tanımlamıştır. Zınar ve Doğa yoldaşlar, Zilanlaşma gerçeğini çoğaltmadır. Zınar ve Doğa yoldaşlarımızda faşist AKP hükümetinin Cizre, Sur, Şırnax katliamlarına, soykırım siyasetine, Önderliğimiz üzerinde uygulanan çürütme politikasına son vermek için özgür yaşam uğruna fedai eylemi gerçekleştirmişlerdir. Türk devleti insanlık suçunu Rojava’da, Kuzey Kürdistan’da en ağırından işlemektedir. 5 Nisan 2015’ten bu yana Önderliğimizden hiçbir haber alınamamaktadır. Buna karşılık verilecek cevap Zilanlaşmak, Zınar, Doğa yoldaşlar ve yüzlerce şahadette yaşandığı gibi, her biri bir tarih olan en güzel yoldaşlarımız gibi yaşamak ve savaşmak olacaktır. Türk devleti, imha, yıkım, vahşet savaşın her türlü yöntemini deneyerek kendisini sonuç almaya kilitlemiştir. Ancak acizlik içinde kaybetmeye mahkumdur. Böylesine tarihsel mücadele döneminde devrimin öncülüğünü yaparak başarmak, yoldaşlarımıza andımızdır. Yurtsever Kürdistan halkına, mücadeleci kadınlara öncülük eden kahramanların izinde yürümek her bir yurtsever insanımızın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm toplumun görevidir. Önderliğini, halkını savunmak üzere kendilerini feda eden yüce şehitlerimiz en büyük moral ve güç kaynağımızdır. Kutsal özgürlük davasında savaşan halk gerçeğiyle kırda, şehirde, ovada savunma hattını genişletmek, öz savunmayı yaygınlaştırmak, öz savunma güçlerini, gerilla güçlerini büyütmek dönem temel görevlerindendir. Düşman tıpkı DAİŞ gibi halka en vahşisinden yönelerek iradeyi kırmaya, teslim almaya çalışmaktadır. DAİŞ’i savaştıran, eğiten AKP’nin kendisidir. Rojava’da yenilen DAİŞ, yenilen AKP’dir. AKP kuzey Kürdistan’da, Türkiye’de yenilecektir. Tankı, topu, uçaklarıyla sonuç alamaz. Özgürlüğü için ayağa kalkan milyonların iradesinin önüne hiç kimse geçemez. Dönem fedakarca, fedaice mücadeleyi yükseltme, özgür alanları yaratma, Önderliği özgürleştirme, demokratik özerkliği kurma dönemidir.