Şirnex: Önderliğin özgürlüğü için her alan direniş alanı olmalı

KCK Adalet Divanı Üyesi Evin Şirnex, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için her alanda Kürt halkının mücadeleyi yükseltmesi gerektiğini söyledi.

KCK Adalet Divanı Üyesi Şirnex, Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için direnişi büyütmeye çağırdı. Şirnex, Avrupa kurumlarını da eleştiren Şirnex, bu kurumlar için "Rêber Apo’nun üzerinde yaşanan baskı, işkence ve izolasyona dur diyebilecek irade, ciddiyet ve dürüstlüğe davet ediyorum" dedi.

KCK Adalet Divanı Üyesi Evin Şirnex, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için her alanda Kürt halkının mücadeleyi yükseltmesi gerektiğini söyledi. 

Avrupa’da Öcalan için nöbet eyleminde olan herkesi selamlayan Şirnex, “Rêber Apo’ya hüküm verilmesine ve cezanın infaz edilmesine rağmen kamuoyunda kabul edilmiyor, tartışılıyorsa o dava kapanmamış, dolayısıyla kapanmayacak anlamına gelmektedir. Bir savaş varsa, bu savaş iki güç arasında var demektir. Bu savaşta sadece Kürt halkının yargılanması ve mahkum edilmesi hangi hukuk ve adaletle bağdaşmaktadır” dedi.

'İMHAYA DAYALI YARGILAMA!'

Şirnex, buna karşılık AİHM’in tüm davalara karşı tutumu ile İmralı davasına karşı tutumunun bir olmadığına vurgu yaparak şunlara dikkati çekti: "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, 'Medeni hak ve yükümlülüklerinin ya da kendisine isnat edilen herhangi bir suçun belirlenmesinde herkes, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından, makul süre içerisinde, adil yargılanma ve aleni duruşma hakkına sahiptir' denilmektedir. Bu maddeden yola çıkarak şu soruyu sorabiliriz: Rêber Apo tutuklanmadı, uluslararası bir komplo ile kaçırıldı ve esir alındı. Bu başlı başına bir insanlık suçu olmaktadır. Rêber Apo hangi bağımsız mahkemede yargılandı? Kırk yıla varan bir savaş ve çatışma ortamında tarafsızlıktan söz etmek mümkün mü? Tamamıyla taraflı ve imhaya dayalı bir yargılama olmuyor mu? Savaş esiri konumunu aşan ve hukukta yeri olmayan, tamamıyla Rêberimiz şahsında Kürt ve Kürdistan’dan intikam almaya dayalı, kinle yüklü bir zihniyetin tarafsız olması mümkün mü? Ya teslimiyet ya ölüm naralarıyla köy, kent, maddi manevi ne varsa Erdoğan AKP devleti tarafından Kürdistan’a imha seferleri düzenlenmesi hangi kanun ve yasayla hareket etkilerini kör gözler dahi görür."

'HAMMURABİ'NİN ERDOĞAN UYARLAMASI...'

Öcalan’a dönük geliştirilen politikaların evrensel hukuk ilkelerinde yeri olmayan, özel hukuk ve uygulamalarla devrede tutulduğuna vurgu yapan Şirnex, şöyle devam etti: “Rêberimiz tek kişilik hücrede tutulmakta, avukat ve aile ile görüştürülmemektedir. Bırakalım avukat ve aile ile görüştürülmemesini bir insana dokunmasına dahi izin verilmemektedir. Eşi benzeri olmayan bir tutuklama, uygulama, işkence ve intikam alma durumu dışında bir izahatı yok bunun. Karşı karşıya bulunduğumuz hukuk Hammurabi’nin Erdoğan uyarlaması olan hukukudur. Tutukluya işkence yasağı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yasaklanmış olmasına rağmen, Rêberimize uygulanan insanlık dışı yöntemlere sessiz kalınması kabul edilecek bir durum değildir” dedi.

AVRUPA KURUMLARINA ÇAĞRI

KCK Adalet Divanı Üyesi Evin Şirnex, şu değerlendirmeleri de yaptı:

"Başta her kurum kendi adına ve görevlerine saygılı olmalıdırlar. Türk devletinin uygulamaları kadar AİHM, CPT işkence ve suçun ortağı olarak tarih karşısında suçlu olmaktan kendilerini sıyıramayacaklardır. Bu kurumların bağlı bulundukları devletlerin siyasi çıkarını gözetmeksizin kendi sorumluluk alanı olan işkenceyi önleme, işkenceyi yapan devletlere yaptırım uygulama görevleri vardır. Bu kurumlar, Cizira Botan'da vahşet bodrumlarında yaşanan katliama izleyici kalarak Türk devletinin cinayetlerine ortak olmuşlardır. Kısacası Erdoğan, AKP devleti kadar bu suçun günahkârıdırlar. Tarih karşısında kendilerini temize çıkarmak ve suçlu konumdan korunmak için bir kez daha söz konusu kurumları görevlerini yapmaya çağırıyor; Rêber Apo’nun üzerinde yaşanan baskı, işkence ve izolasyona dur diyebilecek irade, ciddiyet ve dürüstlüğe davet ediyorum.

'BAŞARI HALKIMIZIN OLACAK'

Bu dava Rêber Apo özgürlüğüne kavuşana kadar da derinleşerek devam edecektir. Bu konuda mücadelemiz fedai ruh ve direnişle hızından bir şey kaybetmeden, Rêber Apo’nun özgürlüğü özgürlüğümüzdür şiarıyla devam edecektir. Hiçbir hukuk ve adaletle bağdaşmayan bu ahlak dışı uygulama bizim tarafımızdan ne kabul edilecek ne de içselleştirilecektir. Rêbersiz bir yaşama alışmadık, alışmayacağız.  Avukatsız halk olan Kürtler artık kendi avukatı olabilecek irade ve düzeye gelmiştir, diyebiliriz. Her alanda mücadele, her alanda sesini yükseltme. Alanın karakterine uygun yol ve yöntem renkliliğini ustalıkla yürütme zamanıdır, diyebiliriz. Başarı, kendini örgütleyen ve haklı olan halkımızın olacaktır."