Suruç Gazisi Seven: Peşlerini bırakmayacağız!

Suruç Katliamı’nın Urfa Hilvan'da görülecek ilk duruşması öncesi ANF’ye konuşan Suruç Gazisi, Doktor Çağla Seven, vesayet altındaki bir yargıdan adalet beklemediğini vurguladı.

Seven, "Hesap belki bu mahkeme salonunda sorulmayacak ama yaşadığımız sürece biz Suruç Katliamı'nın faillerinin peşini bırakmayacağız” dedi.

Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde 33 düş yolcusunun hayatını kaybettiği, 100’e yakın insanın yaralandığı Suruç Katliamı’yla ilgili davanın ilk duruşması, bugün Hilvan Adliyesi’nde başlıyor. Biri tutuklu üç sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması öncesi duygularını sorduğumuz Suruç Gazisi, Doktor Çağla Seven, buruk bir sevinç yaşadığını vurguluyor. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla, Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek üzere İstanbul ‘dan Suruç’a yola çıkan yüzlerce insandan biri olan Seven, dünya kamuoyununa katliam sonrası öğretmen Gökçe Çetin ile el ele tutuştuğu fotoğrafla hafızalara kazınmıştı.

'ÜÇ FAİLDEN İBARET DEĞİL'

Katliamda vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralanan ve İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde bir ayı yoğun bakım ünitesinde olmak üzere tam 7 ay hastanede kalan Seven, sağ bacağının kaslarını büyük orada kaybettiği için bugün ortez ile yürüyebiliyor. Katliamdan 21 ay sonra mahkeme yüzü görebilmenin buruk sevincini yaşadığını ifade eden Seven, “Mahkeme salonuna bile çıkmaktan sevinir hale getirdiler. İddianamede her ne kadar katliamı gerçekleştirenler yerine bizi suçlu göstermeye çalışsalar da; adalet sisteminin bu güvensizliği içinde nihayet mahkeme yüzü görmek bizim açımızdan önemli” diye konuştu.

Sanık sandalyesine sadece üç kişinin oturtulmasına tepki gösteren Seven, “Bu kadar büyük bir katliamı üç DAİŞ'linin yaptırdığına bizi inandırmaya çalışan bir yargıyla karşı karşıyayız. Yani dosya üzerinde 18 ay süren bir gizlilik kararının ardından bulup buluşturdukları, üç sanıktan ibaret. Zaten dosyanın yarısı Ankara Katliamı'nı kapsıyor ve oradaki bir sanık bizim dosyamızda da var. Bu Buzdağı'nın görünen kısmı bile değil” dedi. Suruç Katliamı'nın ilk duruşmasının Ankara Katliamı Davası'nın duruşmasıyla aynı güne denk getirilmesinin de manidar olduğuna dikkat çeken Seven, muhtemelen sanıkların da mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi yönetimiyle ifade vereceğini söyledi. Suruç Katliamı'yla savaşın tekrar ateşlendiğini de hatırlatan Seven, organize bir katliam olduğuna işaret etti.

‘VESAYET ALTINDAKİ BİR YARGIDAN ADALET BEKLEMİYORUM'

Genç bir kadın olarak katliamın izlerini hafızasında olduğu kadar bedeninin büyük bir kısmında taşıyan Seven, mahkemeden herhangi bir adalet beklemediğini vurguladı. "Vesayetten kurtulamamış bir yargı sisteminin sağlanabileceğini düşünmüyoruz” diyen Seven, “Suruç’a adaletin bu mahkemelerle gelmeyeceğini biliyoruz ama bu kanalı bile onlara bırakmayacağız ve bu kanaldan da olsa başlarını ağrıtacağız” şeklinde konuştu.

Duruşmaya katılmak üzere katliamı günü yaralıları kurtarmak için büyük bir çaba gösteren sağlık emekçilerle birlikte Urfa’ya giden Doktor Çağla Seven, “Hesap belki bir mahkeme salonunda sorulmayacak ama yaşadığımız sürece biz Suruç Katliamı'nın faillerinin peşini bırakmayacağız” dedi.