Tev Çanda Jinên Kevana Zêrin, Gurbet Aydın'ı andı

Gerilla komutanı ve sanatçısı Gurbet Aydın'ı anan Tev Çanda Jinên Kevana Zêrin, "Mizginlerce bir tutumla kültür sanat devriminin öncülüğünü yapmalı ve bu temelde şehitlerimizin bizlere bıraktıkları mirası özgürlük ile taçlandırmalıyız" dedi.

Tev Çanda Jînên Kevana Zêrin Komitesi, Gurbet Aydın'ın (Ozan Mizgin) şehadetinin 25. yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.

'1980'de PKK SAFLARINA KATILDI'

"Mizgin yoldaş demokratik modernite sanat çizgimizin öncüsü olarak, sanatıyla ve kişiliğiyle demokratik modernitenin somutlaştığı kişilik ve sanat çizgimizin ruhu, özü ve karakteri olmuştur. Kültür sanat alanı Mizginler'in mirası ile gelişmiş ve büyümüştür" denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Büyük kadın komutan ve gerilla sanatçısı olan Ozan Mizgin (Gurbet Aydın) yoldaşı, şehadetinin 25. yıl dönümünde saygı ve minnetle anıyoruz. Özgürlük mücadelesinde Mayıs ayı şehitler ayı olarak ele alınır. Başta Mayıs ayı şehitleri olmak üzere, bugün, Bakûrê Kurdistanê,Rojava ve tüm Kürdistan direniş sahalarında, büyük bir irade, inanç ile fedaice savaşan ve şehadete ulaşan yoldaşlarımız şahsında, özgürlük mücadelesinde şehit düşen tüm yoldaşlarımızı anıyoruz. Tev Çand ve Tev-Çanda Jınên Kevana Zêrin Hareketi olarak Mizgin arkadaşın şehadete ulaştığı gün olan 11 Mayıs’ı PKK- PAJK Kültür Sanat Şehitlerini Anma Günü olarak kararlaştırdı ve bu temelde Şehit ozan Mizgin–Gurbet Aydın- yoldaşın yaşam ve mücadele duruşunu kültür sanatın çizgisi ve öncüsü olarak esas aldı.

Mizgin arkadaş özgürlük mücadelesinin ilk yıllarında daha küçük yaşta iken Batman’da PKK’nin önder kadrolarından olan Mazlum Doğan ve Agit yoldaşlar yoluyla mücadele ile tanışır ve 1980 yılında PKK saflarına katılır. Daha sonra 1982 yılında Kürdistan’dan Lübnan’a geçen gruplar içerisinde yer alır. Bu süreçte Önderliğin yanında kalarak eğitim gören Mizgin yoldaşın daha sonra kitle çalışmalarını yürütmek üzere Avrupa sahasına düzenlemesi yapılmıştır. Bu süreç içerisinde, Hunerkom ve Koma Berxwedan kuruluş aşamasından çalışmayı her yönüyle geliştirmeye kadar, devrimci militan kişiliği ve kadın sanatçı kimliği ile öncülük rolünü yerine getirmiştir. Özgür kadın arayışı ve bilinci temelinde kadın çalışmalarını yürütür ve 1987 yılında YJWK’nin (Yekîtiya Jinên Welatparêzên Kurdistan) ilk kongre örgütlemesinde yer alır.

'HEM SANATÇI, HEM SAVAŞÇI...'

Mizgin arkadaş sadece bir sanatçı olarak değil, kendinde geliştirdiği komple kişiliği ile savaşçılıktan siyaset alanına, en üst düzeyde sorumluluk ve komutanlığa kadar her alanda özgürlük mücadelesinin en ön saflarında yer alır. PKK 3. ve 4. kongrelerine katılmış, kongre ve eğitim devreleri yoğunlaşmaları sonucunda büyük görev ve sorumluluklar üstlenmiştir. Önderliğimizin 'Halkın sanatçısı halkın savaşçısıdır, halkın savaşçısı halkın sanatçısıdır' belirlemesini kendi savaş ve yaşam anlayışında temel perspektif yaparak başarılı bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Mücadelenin ilk gününden bugüne Kültür sanat hareketimizin öncüsü olan Mizgin arkadaş, PKK’de eyalet komutanlığını yapan ilk kadın gerilla olmuştur. PKK'nin 4. Kongresine Mardin eyalet komutanı olarak katılır. 1991'de Garzan eyaletine düzenlenen Ozan Mizgin, Tatvan’da cephe faaliyetlerini denetlerken, 11 Mayıs 1992’de Tatvan kırsalında bir köyde yaşanan ihbar sonucunda yerleri tespit edilir ve köye baskın düzenlenir. Düşmana karşı çatışmada, fedaice bir direnişle son mermisine kadar savaşmış ve şehadete ulaşmıştır.

'KADIN VE GENÇLERİ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE ÇEKTİ'

Başta Önderlik sahası, Kürdistan dağları ve Avrupa sahası olmak üzere özgürlük mücadelesinin her sahasında çalışmalara öncülük yapan Mizgin arkadaşın geliştirdiği kültür sanat çalışmaları, bizleri hâlâ derinden büyülemekte ve derinden etkilemektedir. Özgürlük mücadelemiz ve sanat çizgimizde unutulmaz bir kişilik olduğu gibi özgürlük mücadelesi veren kadının öncüsü olma rolünü de her yönüyle yerine getirmiştir. Mizgin arkadaş Kürt Özgürlük Mücadelesi içerisinde stranları ile kadının ve halkının sesi, özgürlük çığlığı olmuştur. Sanatıyla, mücadelesiyle her zaman halkının yanında en zor anında en önde olmayı kendine vicdani ve ahlaki bir ilke saydı. Kadına ve halkına yaşatılan fiziki ve kültürel soykırımlara karşı en aktif şekilde mücadele vererek kadınları, gençleri bilinçlendirerek özgürlük mücadelesi saflarına çekti.

Mizgin arkadaşın özgürlük aşkı, halk duyarlılığı, yaşam iddiası, onda militan duruşu olarak, hareketin hangi sahasında görev almışsa bu görevleri layıkıyla yerine getiren karakterinde somutlaştırdı. Devrimci kişiliği ve devrimci sanatı ile insanları bilinçlendirip PKK ile gelişen alternatif yaşamı mücadeleyi anlatarak ve devrimci sanatı geliştirerek bir devrimcide olması gereken tüm özelliklerin emsali olmayı başarmıştır. Hem halkın sanatçısı, hem de savaşçısı olmayı bildi. Özgür ve özgün avazı ile adeta tarihin derinliklerinden süzülüp gelen yanık bir ses, direnişe çağıran inanç dolu şarkılarla, kültür ve sanat ruhu oldu.

Mücadelenin ilk günlerinde olduğu gibi, bugün de bizler için hâlâ canlı, etkili, sürükleyiciliği ve öncülüğüyle kadın özgürlük mücadelesi tarihimizde büyük komutan ve büyük bir sanatçı olarak yer almıştır. Mizgin yoldaş, yaptığı kültür sanat çalışmalarında da ezilen kadının ve halkının direnişini, mücadelesini, kazanımlarını hep dillendirdi. Devrimci sanatçı, kimliği ile kadın özgürlük kimliğini buluşturarak ve bir özgürlük savaşçısı olarak hakikat arayışında, hakikat yürüyüşünde, özgürlük tutkusuyla ilerledi. Bundan dolayıdır ki Mizgin arkadaşın sanatı, mücadele duruşu, umudu ve ısrarı, onu mücadelemizin unutulmazı, öncüsü, çizgisi, yapmıştır. Özgürlük mücadelesi içerisindeki yürüyüşünde başarı ve umudunun Mizgin’i olmayı bilmiş, özgür yaşamın Mizgin’i olmuştur. Tıpkı adı gibi."

'KÜLTÜR SANAT DEVRİMİNİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPMALIYIZ'

Komite, açıklamasının devamında şunları da ifade etti:

"Kürt kadınları olarak, kapitalist modernite güçlerine karşı demokratik moderniteyi özgür yaşamı inşa etme sürecinden geçiyoruz. Demokratik modernitenin bedenleşmesinde kültür sanatın rolü önemlidir. Demokratik ulusun temel boyutlarıdır kültür boyutu. Kültür sanat çalışması karakteri gereği, insan ruhunu, duygusunu, zihniyetini şekillendirir. Yeni, özgür insanı yetiştirmek, özgür bir toplumu geliştirmek görevi ile yükümlü olduğundan kadrosu öncü güç olmak durumundadır. Elbetteki temel dinamiği ve öncüsü kadınlardır. Mizginler'den Berçemler'e, Delilalar'a, Evindarlar'a ve bugün de Ferideler'e, Gülistanlar'a kadar demokratik modernite sanat çizgimizin öncüleri olarak, sanatlarıyla ve kişilikleriyle demokratik modernitenin somutlaştığı kişilikler oldular. Sanat çizgimizin ruhu, özü ve karakteri onların mirası ile gelişmiş ve büyümüştür.

Tev Çand alanı ve en başta da kadınlar olarak, demokratik ve özgür yaşamı inşa sürecinde, Bakûrê Kurdistan devrimini, öz yönetim direnişini sahiplenme ve öncülük rolünü oynamada yetersiz kaldığımız yanlar oldu. Direniş süreci ve şehitler gerçeğine karşı kendimizi bazı sorular ışığında ele almalıyız.

Şu sorular bizi kendimize getirir: Ne kadar sürece ve öncü şehit yoldaşlara layık sanatçılar olabildik? Sanat çizgimizle ne kadar demokratik modernite ilkelerini geliştirebildik, ne kadar ahlaki politik topluma öncülük yapabildik? Faşist devlet zihniyetine, kapitalizmin toplum yıkıcı sanat anlayışına karşı ne kadar özgürlük ekseninde toplum yapıcı, birleştirici sanatını inşa edebildik?

Bu sefer kadınlar olarak devrimi, direnişi özgürlüğe olan sevdamızı, inancımızı ve bunca yaşanan fedailikleri, kahramanlıkları sanata akıtma, sanatta ifadeye kavuşturma, anlatma göreviyle karşı karşıyayız. Özgürlük mücadele tarihimiz boyunca Mizginler, sanat duyarlılıklarıyla hep bunu yapmışlardır. Bizler de yanlış ve yetmez duruşun bilincine vararak, doğru temelde Mizginlerce bir tutumla kültür sanat devriminin öncülüğünü yapmalı ve bu temelde şehitlerimizin bizlere bıraktıkları mirası özgürlük ile taçlandırmalıyız. Bu temelde Ş. Mizgin yoldaş şahsında tüm kültür sanat devrimi şehitlerini anıyor ve özgürlük mücadelelerine bağlılığımızı bir kez daha belirtiyoruz."