TJA: Emek ve insanlık mücadelesini kazanacağız!

1 Mayıs'ı kutlayan TJA, "Kadın özgürlüğü, emek ve insanlık mücadelesini mutlaka kazanacağız" dedi.

Tevgera Jinên Azad (TJA), Emekçilerin Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

Erkek egemen kapitalist modernitenin bedenimizi ve emeğimizi doymak bilmeyen bir kar hırsıyla sömürmeye, tüm yaşam alanlarımızı şiddet ve askeri güç ile işgale, emeğimizi ve yaşatma gücümüzü gasp ederek bütün insanlığı ve doğayı yok etmeye çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Vahşi kapitalizmin neden olduğu iklim değişikliği, açlık, yoksulluk ve savaş milyonlarca insanın ve kadının yaşam alanlarından göç etmesine neden olmaktadır. Ülke sınırlarında ve denizlerde milyonlarca göçmenin yaşamını kaybettiği korkunç bir çağdan geçmekteyiz. Büyük umutlarla ulaştıkları bu yeni ülkelerde göçmen ve mültecilik statüsüyle; en insanlık dışı koşullarda, beden ve emeklerinin sömürüsüyle hayatta kalmaya çalışan işçi ve emekçiler ayrıca ırkçılık ve ötekileştirme politikalarıyla da yüz yüze kalmaktadırlar.

Ulus-ötesi şirketlerin; ancak hak gaspları, güvencesizlik, uzun çalışma saatleri ve emek örgütlülüğüne getirilen kısıtlamalarla sağlanan düşük maliyetli üretim için Bangladeş’ten Meksika’ya, Hindistan’dan Mısır’a, Meksika’dan Türkiye’ye kadar açtıkları binlerce zulüm atölyelerinde başta kadın ve çocuklar olmak üzere tüm emekçiler en ağır koşullarda çalıştırılmaktadır.

'KAPİTALİZMİN CİNSİYETÇİ ŞEKİLLENİŞİ...'

Kapitalist modernitenin artan saldırganlığında, “kadın işleri” ve “erkek işleri” olarak iş gücü piyasasının cinsiyetçi şekillenişinde kadınlar ağırlıklı olarak ucuz emek olarak emek yoğun iş kolları olan tekstil, gıda, hazır giyim ve tarım alanlarında çalışmak zorunda kalmaktadır. Erkek egemen sistemde toplumsal cinsiyet rollerince belirlenmiş alanlarda ve özellikle de ev içinde kadınların harcadıkları emek bir iş olarak değil kadınların yapmak zorunda oldukları görev olarak algılanmakta ve yok sayılmaktadır. Ev, tarla, atık kağıt, fabrika, atölye, tekstil, sanayi işçisi binlerce kadın her gün işsizlik, güvencesizlik, emeğinin karşılığını alamama ve taciz ile karşı karşıya kalmaktadır.

14 yıllık AKP devleti başta kadınlar olmak üzere tüm emekçilere saldırı iktidarı olmuştur. Geçen bu 14 yıl içinde 17 bin işçi iş cinayetlerinde can vermiş, 75 bin işçi iş göremez hale gelmiştir. Bugün; Türkiye ve Kürdistan’da yoksulluk, savaş ve açlık sebebiyle 2 milyon çocuk işçi çalışmak zorunda bırakılmaktadır. 2016 yılında 40 binden fazla kadın AKP iktidarının kadın düşmanı politikaları sonucunda işten çıkarılmıştır. OHAL kapsamında KHK’larla açığa alınan ve ihraç edilen 100 bin emekçinin aile ve çocuklarının geçimi için en ağır yük bir kez daha kadınların omuzlarındadır. AKP devleti savaş ve talanla Türkiye ve Kürdistan’ı bir sömürü cehennemine çevirmeye çalışırken, emek örgütlülüğüne, sendikalara saldırarak, taşeronlaşma, kıdem tazminatlarının gaspı gibi uygulamalarla kadın ve emekçilerden çalmanın yeni yollarının da ustası olmuştur."

'8 MART VE NEWROZ COŞKUSUYLA BULUŞTURACAĞIZ'

Kadınların ilk sömürülen sınıf ve ulus olduğuna dikkati çeken TJA, şunları da ifade etti:

"Kapitalist modernitenin artarak derinleşen emek sömürüsünü, ekolojik ve kültürel talanını, ırkçılık, cinsiyetçilik ve savaş karanlığını umut ve direnişle dağıtma kararlılığıyla tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz. Emek cephesinin tüm Türkiye ve Kürdistan’da OHAL’e, kıdem tazminatlarının gaspına, taşeron cehennemine, işsizliğe, açlığa, yoksulluğa, iş cinayetlerine hayır demek için tüm emekçilere yapmış olduğu çağrıyı sahipleniyoruz. Emek ve özgürlük mücadelesinde dünyanın dört bir yanında yaşamını yitirenlerin anısına saygıyla, mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz."

TJA, açıklamasının sonunda "1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı 8 Mart ve Newroz coşkusuyla buluşturarak kadın özgürlüğü, emek ve insanlık mücadelesini mutlaka kazanacağız" mesajını da verdi.