TJK-E, 1 Kasım seçimlerine ilişkin yaptığı açıklamada, “1 Kasım seçimleri için başta Kürtler, Türkler, Azeriler, Lazlar, Ermeniler, Süryaniler, Alevi ve Êzîdî kadınlar olmak üzere örgütlü ve örgütsüz her kadının mutlaka bir rol oynaması ve son 4 gün içinde bir seferberlik havası ile seçim gündemi ile çalışmalara yüklenmelidir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Kürdistan ve Ortadoğu’nun kanlı bir savaş sürecinden geçtiğini kaydetti. Savaş ve çatışma sürecinden beslenen AKP ve Erdoğan rejiminin faşist bir zihniyetle tüm demokratik kazanımlara, haklara ve özgürlüklere saldırdığını kaydeden TJK-E “AKP 13 yıllık iktidarı döneminde erkek egemenlikçi bir zihniyetle toplumun yarısını oluşturan kadın toplumuna karşı yürüttüğü tüm politikalarda ayrımcılığı ve cinsiyetçiliği geliştirmiştir. AKP iktidarı döneminde şiddet ve kadın katliamları artmış, erken ve zorunlu evlilikler özendirilmiş ve kadın daha fazla kamusal alandan çıkartılarak eve kapatılmış, eşitlik ve özgürlük meselesinde yasalarda erkek lehine değişim yaşanmıştır. Yine yaşanan kadın katliamları ve şiddet unsuru yasalarda erkekleri aklayacak ve onların eril duygularını incitmeyecek şekilde çözüme bağlanmıştır. AKP ve Erdoğan ikilisi ve iktidarı toplumu nasıl bölmüş ve parçalamış ise kadınları da parçalamış, bölmüş ve birliklerini-dayanışmalarını bozarak yönetmeye çalışmıştır. Ötekileştirdiği, dışladığı ve ikinci sınıf gördüğü halklar gibi kadınları da iffetli-iffetsiz, hafif- ağır, aile terbiyesi alan ile terbiyesiz kadın vb. vb. olarak ayırmış kategorileştirmiştir. En iyi kadın, erkeğin yanında ya da arkasında duran kadın tipolojisini bir kader gibi topluma ve kadına dayatmıştır.

AKP’nin kadın kırım politikaları ile kadınları birbirine düşüren zihniyetine karşı kadın dayanışma ağları ve kadın mücadelesi de bir o kadar bilinçli ve ne istediğini bilen bir tarzda hiç kuşku yok ki; mücadelesini yürütmüştür. Kadınların siyasal, sosyal, toplumsal ve ekonomik sorunlarda daha fazla rol oynadıklarını ve gün geçtikçe etkili olduklarını görmekteyiz” dedi.

Siyasetin asıl olarak yaşam ile ilgili, yaşamı düzenleme ve güzelleştirme sanatı olduğuna da dikkat çeken TJK-E şunları ifade etti: “O yüzden kadınlar olarak artık siyasette daha fazla etkili olma, daha fazla görünür olma ve siyasette oynadığımız rol ile farkındalığımızı ortaya koyma zamanı gelmiştir.

Bu nedenle 1 Kasım seçimlerinde kadın partisi olarak rengini ve duruşunu ortaya koyan HDP için HDP’nin yanında durarak ve HDP için çalışarak kadın hakları, eşitlik ve özgürlük için bir adım daha ileriye atmanın zamanıdır diyoruz.

AKP’nin cinsiyetçi politikalarına hayır diyorsak;

AKP’nin ayrımcı ve erek egemenlikli siyaset dilini ve icraatlarını reddediyorsak

AKP’nin konuşmayan, itiraz etmeyen edilgen kadın tipolojisini temsil etmiyorsak

O zaman tam da kadınların HDP ile zamanıdır diyoruz.

Bu nedenle 1 Kasım seçimleri için başta Kürtler, Türkler, Azeriler, Lazlar, Ermeniler, Süryaniler, Alevi ve Êzîdî kadınlar olmak üzere örgütlü ve örgütsüz her kadının mutlaka bir rol oynaması ve son 4 gün içinde bir seferberlik havası ile seçim gündemi ile çalışmalara yüklenmelidir.

TJK-E olarak Avrupa’da bulunan tüm komün, meclis ve inisiyatiflerimizin kadınları ve gençleri sandığa taşıma görevlerini son ana kadar disiplinli ve aralıksız sürdürmeleri ile zaferin elde edileceğini ifade ediyoruz.”