GÖRÜNTÜLÜ

Urfa'da polisler hakkında suç duyurusunda bulunulacak

Urfa'da son zamanlarda il ve ilçe emniyet müdürlüklerinde kadınlara yönelik artan cinsel istismar, işkence vakalarına karşı, Urfa'daki kadınlar sorumluların yargılanması için suç duyurusunda bulunacak.

Urfa'da son zamanlarda il ve ilçe emniyet müdürlüklerinde kadınlara yönelik artan cinsel istismar, işkence vakalarına karşı, Urfa'daki kadınlar sorumluların yargılanması için suç duyurusunda bulunacak.

Kürdistan'da devletin kolluk güçleri tarafından kadınlara yönelik cinsel istismar ve işkence vakaları en üst safhaya çıkmış durumda. Özellikle bu tür vakaların yaşandığı Urfa'daki il ilçe emniyet müdürlükleri ise, kadınlara uygulanan cinsel taciz ve işkence ile gündemden düşmüyor. 5 Kasım'da S.Ç. ve L.T. isimli 2 kadının polislerce evlere yapılan baskınlarda hedef alınarak vurulması ve ardından götürüldükleri emniyet müdürlüğünde hem "yalan" ifade vermeye zorlanmaları hem de başlarına beyaz torbalar geçirilerek emniyetin zemin katlarında kendilerini "IŞİD (DAİŞ)" olarak tanıtan polislerce cinsel taciz ve işkenceye maruz kalırken, hemen akabinde yine 23 Kasım'da ve emniyette yaşanan bir diğer benzer bir vaka daha yaşandı. Urfa Siverek'te gözaltına alınan ve İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde 4 gün avukatları ile görüştürülmeyen 22 yaşında T.M. isimli kadının da gözaltında işkence ve tacize maruz kaldığını ortaya çıktı. Yaşananların ardından yetkililer tarafından herhangi bir açıklamanın ise yapılmaması dikkat çekiyor.

Urfa il ilçe emniyet müdürlüklerindeki kadınlara dönük uygulanan cinsel taciz ve işkence vakalarına karşı, Urfa'daki kadınlar tepkilerini ANF ile paylaşarak, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bu işin peşini bırakmayacaklarını dile getirdi.

‘TOPLUMSAL VAKALAR, DEVLET ELİYLE DEVAM EDİYOR’

HDP Urfa İl EŞ Başkanı Avukat Sevda Çelik Özbingöl, ülkede yaşanan uygulamalara karşı hukukçu olarak dahi çok çözümsüz kaldıklarının belirterek, kadına yönelik şiddetin en vahim halini son dönemlerde yoğun bir şekilde yaşadıklarını söyledi. Gözaltında taciz ve istismarın istisnasız gözaltına alınan bütün kadınlara yönelik ciddi bir şekilde arttığının altını çizen Özbingöl, "Bize çok vahim hikayeler yansıtılmaktadır. Kamuoyuyla da bu durumu paylaşmaktayız. Ancak bu durumda kanunun ve yasanın uygulatılması yönüne ciddi eksiklikler yaşanmakta. Hakimler savcılar eliyle tespit edilen ve onlara yansıtılan gözaltındaki cinsel işkence ve şiddet vakalarına karşı ciddi kanunu çözümler ve önlemler alınmamaktadır. kaymakamlar, Emniyet müdürlükleri ve valiliklere aktarılan konulara da çözümler üretilmiyor. Bu konuda ciddi bir kamuoyunun oluşması gerekiyor. Biz kadınlar olarak daha bir hafta önce kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda ciddi çalışmalar ve kamuoyuna seslendi, ancak bu kadar ciddi bir toplumsal vakalar, devlet eliyle devam ediyor" dedi.

‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’

Urfa'da son 3 ayda 300'ün üzerinde gözaltı vakasının yaşandığını belirten Özbingöl, hem işkence hem de kadın olarak gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlara aynı şekilde işkence ve tacizlerin yapıldığını söyledi. Hak ihlalleri ile yapılan başvurular ve kendilerine yansıyan ciddi vakaların söz konusu olduğunu ifade eden Özbingöl şunları söyledi: "Urfa'da artık bu vakaların akameti büyüyerek devam etmekte. İstisnasız, bütün kadınlara yönelik her gözaltında bir önceki gözaltındakinden istismar büyüyerek ve büyütülerek, bir şekilde bu suçu işleyenler kollanarak devam etmektedir. Biz suç durularında bulunuyoruz. Kadın örgütlerinde bu olaylara karşı kadınları sahiplenmeleri gerekiyor."

‘SÜRECİN TAKİPÇİSİ VE MAĞDURLARIN DESTEKÇİSİ OLACAĞIZ’

Yapılanlara karşı ciddi bir kamuoyu çalışması ve hazırlıklarına gireceklerini söyleyen Özbingöl "Bu yaşanılanların herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. Kamusal bir suç işleniyor. Devlet elinde ve gözetiminde bulunan hiçbir savunma biriminde faydalanmasına izin verilmeyen gözaltındaki kişinin hakları hem işkence ve kötü muamelenin yasal sınırları aşacak şekilde emniyet birimleri tarafından yerine getirilmesi, yasal görevlerin aşılmak suretiyle yapılması, bizim açımızdan sahiplenmesi gereken bir konu. Biz sonuna kadar bütün hukuki süreçlerde kadınların yanlarında olacağız. Bu kadınlara yönelik gerçekleştirilen işkence ve tacizin hem kadın kimliğine hem de bütün toplumsal muhalif kesimlerine karşı gerçekleştirildiğini düşünüyoruz. Bu sürecin takipçisi ve işkenceye ile tacize maruz kalanların destekçisi olacağız" diye konuştu.

URFA'DA YAŞANILANLAR 2 VAKAYLA SINIRLI DEĞİL

İHD MYK üyesi ve Urfa İHD İl Eş Başkanı Nalan Durdu da son zamanlarda 1990'larda cezaevlerinde, gözaltı ve tutuklamalarda yaşanılan işkence ve taciz vakalarının sistemli olarak tekrar görülmeye başladığını kaydederek, bunun en bariz örneğinin son 2 olayda Urfa'da yaşandığını hatırlattı. Taciz ve işkenceye maruz kalan kadınların İHD Urfa Şubesi'ne başvurduğunu belirten Durdu, gözaltı süresince cinsiyet ayırt etmeksizin bu kişilerin sistematik bir şekilde işkence ve tacize maruz bırakıldığını aktardı.

"Kadınsanız ne yazık ki Türkiye'de 90'larda da 2015'te aynı şekilde işkence ve tacize maruz kalabiliyorsunuz" diyen Durdu, Urfa'da yaşananların son 2 vakayla sınırlı olmadığını ifade ederek, daha ciddi vakaların da olduğunu dile getirdi.

"Devlet terörünü yapılan sistemli işkencelerin önüne geçmek adına elimizden ne geliyorsa, her zaman ve her yerde mücadelemizi vereceğiz" diye devam eden Durdu, hiç kimsenin insan hakları ihlalinin en kötüsü olan insan bedenine karşı hem yaşamsal anlamda hem de taciz ve tecavüz anlamında bir saldırıda bulunamayacağını söyledi.

Yapılanların bir an önce yargı önüne çıkarılması için girişimde bulunacaklarını da vurgulayan Durdu, her zaman mağdurların yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.