YPJ: Nepalli kadınlar sömürgeciliğe karşı başarılı bir gerilla mücadelesi yürüttü

YPJ Kobanê Komutanlığı, Nepal’deki ANWA’lı kadınların mesajına cevaben yayınladığı mesajda, Nepalli kadınların, sömürgecilere karşı başarılı gerilla mücadelesinde önemli bir rol oynadığı da belirtildi.

YPJ Kobanê Komutanlığı, Nepal’deki ANWA’lı kadınların mesajına cevaben yayınladığı mesajda, Nepalli kadınların, sömürgecilere karşı başarılı gerilla mücadelesinde önemli bir rol oynadığı da belirtildi.

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Kobanê Komutanlığı, Nepal Devrimci Ulusal Kadın Örgütü (ANWA) üyesi kadınların mesajına, bir mesaj ile yanıt verdi.

“Öncelikle sizleri Kobanê zaferi ruhu ve özgürlük tutkumuzla selamlarız. Mesajınız 1 Kasım Dünya Kobanê Günü öncesinde bizlere ulaştı. Bu tarih, bizim açımızdan çok değerli olan mesajınıza ayrıca anlam yükledi” diyen YPJ Komutanlığı, dünyanın dört bir yanındaki kadınların, özellikle de militan kadınların Kobanê’deki ve Kürdistan’ın diğer alanlarındaki direnişi kendi özgürlük mücadeleleri olarak görmesinin kendileri açısından hem oldukça önemli, hem de anlamlı olduğunu vurguladı.

DAİŞ ve onun ortakları gibi gerici, kadın düşmanı, ataerkil ve sömürücü güçlere karşı yürüttükleri direnişin sadece Kürtler tarafından verilen yerel bir mücadele olmadığı da belirtilen mesajda, “Kadınların öncülük ettiği bu direniş evrensel bir karaktere sahiptir. Burada sadece kendimizi, halklarımızı ve topraklarımızı çetelerin saldırılarına karşı savunmakla sınırlı kalmıyoruz. Aynı zamanda insanlığı savunuyoruz. Çünkü IŞİD ve onun ortakları tarafından saldırıya uğrayan Kobanê’de ve Kürdistan’ın diğer alanlarında iki dünya görüşü, iki ideoloji, iki gelecek modeli çarpışmaktadır. Bu savaşın bir tarafında demokratik modernite olarak isimlendirdiğimiz ve kadın özgürlüğü ile demokratik ulusa dayanan bir yaşam modeli yer alırken, diğer tarafında kadının köleleştirilmesine, sömürü ve ataerkilliğe dayanan bir karanlık durmaktadır.

Bizim direnişimiz, öz savunmaya dayalı olan bir mücadeledir. Bizler için öz savunma sadece silah alıp kendini saldırılara karşı savunmakla sınırlı değildir. Öz savunma aynı zamanda, savunduğumuz değerlerin yaşamsal kılınıp büyüyebileceği zemini yaratmakla ilgilidir. Bütün birey ve halkların toplumsal sürece doğrudan katılım sağladığı demokratik inşa etmekle ilgilidir. Kadınlar olarak bu özgür yaşamı ve demokratik toplumu inşa mücadelesinin öncülük misyonunu üstlenmiş bulunuyoruz” dedi.

Nepalli kadınların, sömürgecilere karşı başarılı gerilla mücadelesinde önemli bir rol oynadığı da belirtilen mesajda şunlar vurgulandı: “Mesajınızda da kaydettiğiniz gibi silahlı mücadelede sağlanan zafer asla nihai zafer olamaz. Devrimin değerlerini güvence altına alacak demokratik ulusu inşa mücadelesi çok daha zorlu bir mücadeledir.

Farklı yerellerde mücadele etsek de kadınlar olarak özgürlük için yükselttiğimiz direnişler evrensel bir karaktere sahiptir. Çünkü aynı evrensel sistemin yerel ifadelerine karşı mücadele ediyoruz. Bu nedenle yerelliklerimiz arasına köprüler kurup ortak zeminlerde buluşmamız oldukça hayati olmaktadır. Kadınlar arası dayanışmayı geliştirip sahip olduğumuz deneyimlerle birbirimize güç verdiğimiz oranda mevcut ataerkil, kapitalist sistemi aşmamız mümkün olacaktır.

Nepal’daki devrim yanı sıra mevcut siyasal ve toplumsal sürece katılım düzeyiniz bize güç veriyor. Kürdistan’daki mücadelemiz, deneyimlerimiz ve kazanımlarımızın da size güç verdiğini görmek bizim açımızdan sevindiricidir. Kürdistan ile Nepal arasındaki köprüleri daha da güçlendirip böylece özgürlük ve gerçek demokrasi için evrensel militan mücadelemizi büyütelim. Sizler de bizler de dağlı halklarıyız. Dağlı halklar kardeştir. Kürdistan’ın en yüksek dağlarından Himalaya Dağları’nın zirvelerinde ve eteklerinde yaşayan siz Nepallı kadınlara en devrimci selamlarımızı gönderiyoruz.

Yakında ülkenizde tekrar buluşmayı umut ederken, sizleri Kürdistan’da ağırlamaktan mutluluk duyarız. Nepallı eski gerilla savaşçılarını, Kürt gerilla savaşçılarının mücadeleci militan kadınlarına has özgürlük tutkusu ve devrim ruhu ile sizleri kucaklayacağı Kürdistan dağlarında ve Rojava’da karşılamaktan onur duyarız.”